Türkiye Yüzyılı Zirvesi’nde konuşan Tarım Bakanı Kirişci: Tarımda planlı üretim başlıyor

Türkiye Yüzyılı Zirvesi’nde konuşan Tarım Bakanı Kirişci, planlı tarım konusunda mevzuat çalışmasını hazırladıklarını ve bunu yıl içinde Meclis’e getireceklerini anlattı. Kirişci, ‘Planlı üretimin gereği ne ise o şekilde üretim sağlanacak’ dedi.

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 03 Şubat 2023 Güncelleme 03 Şubat 2023, 07:04
Türkiye Yüzyılı Zirvesi’nde konuşan Tarım Bakanı Kirişci: Tarımda planlı üretim başlıyor

İÇİNDEKİLER

Turkuvaz Medya Grubu'nun düzenlediği 'Türkiye Yüzyılı Zirvesi&Para Sohbetleri'nde, yeni dönemin yol haritası açıklandı. Zirveye katılan Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, Türkiye Yüzyılı'nda tarım sektöründe hayata geçirilecek yeni politikaları paylaştı. Dünya gündeminde üç önemli konunun olduğuna dikkat çeken Bakan Kirişci, "Bunlardan ilki tarım ve gıda, ikincisi su ve üçüncüsü ise enerji. Tarım ve su insanlığın vazgeçilmezi" dedi. "Bizim hem su hem de toprak konusunda sıkıntımız var. O zaman bizim kendi üretimimizi planlamamız lazım" diyen Bakan Kirişci, planlı tarım modeline geçeceklerini kaydetti. Planlı tarım konusunda mevzuat çalışmasını hazırladıklarını ve bunu yıl içinde Meclis'e getireceklerini anlatan Kirişci, "Planlı tarımla artık tarla, ahıl, ahır, kümes sahibi kendi istediğine göre üretim yapmayacak. Planlı üretimin gereği ne ise o şekilde üretim sağlanacak" ifadelerini kullandı.



SÖZLEŞMELİ TARIM GELİŞECEK
Planlı üretimin temelinde tasnifin yattığını vurgulayan Bakan Kirişci, "Ürünlerimizi iki şekilde tasnif ediyoruz. Birincisi stratejik olanlar. İkincisi de stratejik olmadığı halde üretilmesinde yarar olanlar" diye konuştu. Stratejik ürünlerin belli olduğunu ve bunların arz güvenliğini sağlanması gerektiğini anlatan Bakan Kirişci, "Göreve geldiğimizde Arz Güvenliği Daire Başkanlığı oluşturduk. Arzın güvenliğini araştıran ve takip eden daire başkanlığımız tüm dünyayı izleyerek bizim üretmemiz gereken ürünler ve almamız gerektiği ürünlerle ilgili bize bilgi ve raporlar sunuyor. Bunu üreticiler, ticaretini yapan tüccarlar ve piyasayla paylaşıyoruz" ifadelerini kullandı. Planlamanın bir diğer önemli ayağının sözleşmeli üretim modeli olduğuna dikkat çeken Bakan Kirişci, "Sözleşmeli üretim alıcı ile satıcıyı bir araya getiriyor. Biz buna Et-Süt Kurumu aracılığıyla büyükbaş beside başladık. Hem et hem süt alım garantisi veriyoruz üreticiye. Fiyat değişecek olursa bunun değişimini üreticiye taahhüt eden bir üretim modelle yola devam ediyoruz. Bunu birçok ürün grubunda devreye alacağız" dedi. Türkiye Yüzyılı'nda Tarım ve Orman Bakanlığı'nın esas işi yapan değil strateji geliştiren ve bunun uygulanması noktasında denetimin denetimini yapan bakanlık olacağını belirten Kirişci, "Bu çerçevede bazı yetkilerimizi tıpkı mali müşavirlikte olduğu gibi paylaştıracağız. Yeminli gıda müşavirleri, yeminli ziraat mühendisleri, yeminli su ürünleri mühendisleri ya da yeminli veteriner hekim gibi bunların karşılık bulmasını istiyoruz" diye konuştu.



2030'DA SU KAYNAKLARI YÜZDE 25 AZALACAK
Türkiye'nin su kaynaklarının sınırlı olduğunu anlatan Bakan Kirişci, 2030'da su kaynaklarımızın yüzde 25 azalacağını, ancak yapılacak iyi bir çalışmayla su tüketiminde yüzde 50 tasarrufun mümkün olduğunu söyledi. Başkan Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde su verimliliği ve suda sıfır kayıp seferberliğini başlattıklarını hatırlatan Kirişci, şöyle konuştu: "112 milyar metreküp suyumuz var. 58 milyar metreküpü kullanılıyor. 8.5 milyar hektar teknik ve ekonomik olarak sulanabilir alanımız var. 7 milyon hektara getirdik. 7 milyon hektara getirirken yüzde 60'tan fazlasını 20 yıllık iktidarımız döneminde gerçekleştirdik. Tarımsal sulamada yüzde 50 verimlilik sağladık. Sanayiyle ilgili olarak da yüzde 50 tasarruf yapma imkanımız var. İçme kullanma sularına gelince yerel yönetimlere büyük bir görev düşüyor. DSİ'nin temizlenmiş, arıtılmış, borulara verdiği 6.2 milyar metreküp suyun 2.1 milyar metreküpü kayıpla kaçakla yok oluyor. Evlerde ve işyerinde kullandığımız suya bakarsak kişi başına 1.323 litre su potansiyelimiz var. Ancak dikkatli olmamız lazım. 2030'da Türkiye'deki su kaynaklarının yüzde 25 azalacağı öngörülüyor. Kişi başı potansiyeli de 730 litreye düşecek. Buna göre hareket edeceğiz. Evlerde kullandığımız suyun maalesef yüzde 75'i gri su... Yani bulaşık makinesi, duş, tıraşta tükettiğiniz su. Bu gri suyu tekrar kazandıran bir sistemi binalarımızda inşa ediyor olmamız gerekir."



VERİMLİ KULLANMAK ŞART
Türkiye Yüzyılı Zirvesi'nde 'Yeni Yüzyılın Tarımı Paneli' gerçekleştirildi. A Haber Ana Haber Spikeri Salih Nayman'ın moderatörlüğünü yaptığı panelde, Tarım Reformu Genel Müdürü Burhan Demirok, Tarım Kredi Holding Yönetim Kurulu Üyesi Yılmaz Bademli ve Kaanlar Gıda Sanayi Yönetim Kurulu Üyesi Abdurrahman Kaan, tarım sektöründe yeni dönemde yapılacak çalışmaları paylaştı. ELDEKİ KAYNAKLAR ÖNEMLİ
Tarım Reformu Genel Müdürü Burhan Demirok, nüfusun arttığını toprak ve su kaynaklarının azaldığını belirterek, "Toprağı da suyu da artırma şansımız yok o nedenle eldeki kaynakları verimli kullanmamız gerekiyor. Şu anda kişi başına düşen tarım toprağı 2.8 dekar. Bu 2050'de 1.7 dekara düşecek. Bizim önceliğimiz gıda ve bunun sürdürülebilirliği... Toprak geleceğimiz. Su bizim geleceğimiz" dedi. Suyun yüzde 75'inin tarım sektöründe kullandığını anlatan Demirok, "Bizim su kaynağını artırmak şansımız yok o nedenle tasarruflu kullanmamız lazım. Hali hazırda 1.320 metreküp olan kişi başına su 750'lere düşecek. Tarımda su tasarrufu yapmak zorundayız. Salma sulamadan vazgeçtik. Damla sulamaya geçtik. Verimlilik arttı" diye konuştu. Tarım Kredi Holding Yönetim Kurulu Üyesi Yılmaz Bademli de çiftçiye gübre, ilaç, tohum ve yem verdiklerini belirterek, "Harman sezonunda ürünün değerlendirilmesinde de varız. Girdileri alan çiftçimiz isterse ürünü satabilir, isterse bize verebilir. Ürünleri lisanslı depolarda depoluyoruz. Kendi tesislerimizde ya da partnerlerimizin fabrikalarında değerlendiriyoruz. Nihai ürünleri marketlerimizde kullanıcılarımızla buluşturuyoruz ve ihracat yapıyoruz. Sözleşmeli ürettiğimiz ürünü alıyoruz, kendi iştiraklerimizle işliyoruz ve marketlerimize gönderiyoruz" dedi. ZINCIRLER

PEŞİMİZDEN GELDİ
250 bakkalla beraber 2 bin 200 noktada olduklarını anlatan Bademli, "Önce depoları ve dağıtım ağını çözdük. Bu saatten sonra çok daha hızlı yol alacağız. Mart'ta 2 bin 900 noktada olacağız" ifadesini kullandı. "Bir evin temel ihtiyaçları olan gıda maddelerinde 600 üründe 4 ay boyunca piyasanın en uygun ürünü olacağımızı taahhüt ettik. Nisan sonuna kadar 600 ürünü artırarak devam edeceğiz. Zincir marketleri regüle etme şansımız yok gibi görünüyordu, ama biz yola çıktıktan sonra peşimizden geldiler" diyen Yılmaz Bademli, geçen yıl 70 milyar lira ciroya ulaştıklarını, bu yıl 100 milyar lira ciro hedeflediklerini ekledi.

GENÇLER ÜRETİM YAPMAK İSTİYOR
Kaanlar Gıda Sanayi Yönetim Kurulu Üyesi Abdurrahman Kaan da yeni bir dünya düzeni kurulduğunu belirterek, "Gençler tarım yapmak istiyor ama AVM'ye, kafeye de gitmek istiyor. Geçimim kadar maaşım olursa, ben bu işi yaparım diyor. Araziler kırsalda olduğuna göre şehirdeki yapılaşmanın da dikey veya yatay olması konuşulduğuna göre, biz diyoruz ki bunun içinde tümü kendi kendine yetişen bir şehir anlayışı geliştirelim" dedi. İşin stabilize olması için üretim yatırım ve ticaretin senkronizasyonun olması gerektiğini anlatan Abdurrahman Kaan, "Biz akıllı tarım kentleri planlamıştık. Kent tarımı da güzel bir model. Yurt dışı yatırım fonlarının ve emeklilik fonlarının da buna yatırım yapacağını düşünüyoruz. İkinci hedefimiz de şehirleri markalaştırmak" diye konuştu.

KENT TARIMI YAYGINLAŞACAK
Geçen yıl kent tarımı modelini devreye aldıklarını hatırlattıklarını anlatan Bakan Kirişci, bunu yaygınlaştıracaklarını söyledi. Kirişci şöyle konuştu: "İstanbul 76 ilden meyve-sebze taşıyor. 270 bin kamyonla meyve-sebze taşınıyor. Bu kamyonlar 140 milyon kilometre yol kat ediyor. Burada egzoz emisyonu 117 bin ton. Üreticiden çıktı tüketiciye geldi 4 gün. Bu ürün tazeliğini kaybediyor ve bu ürünlerin lojistik maliyeti öne çıkıyor. Bunun kent tarımla üstesinde gelmemiz gerekiyor. Bu kapsamda neler yapmaya başladık. Örneğin; Kağıthane Belediyesi'nin eksi 8. katı gün yüzü görmüyor ve toprak yok. Minimum su kullanılıyor. Doğal gübre kullanıyoruz. Orada kapalı dikey tarım yapıyoruz. 275 metrekarelik alanda, 20 bin metrekarelik bir alana eş değer verimli üretimi yapıyoruz, böylece üretilen burada tüketiliyor. Burada çok yönlü katkı sağlıyoruz."


1 HAFTALIK İŞLEM 2 DAKİKAYA İNDİ
Tarım Bakanlığı'nın dijitalleşme konusunda da çok güçlü adımlar attığını anlatan Bakan Vahit Kirişci, şunları söyledi: "Türkiye bu konuda çok ciddi mesafeler kat etti. Bu konuda çalışma üreten tüm şirketlerimizden faydalanırken bakanlığımızda da bilgi teknolojileri genel müdürlüğümüz var. Onlarla birlikte de çalışmalarımızı yürütüyoruz. Şu anda biz 1 Ocak itibariyle Tarım Cebim'de diye bir mobil uygulamayı hayata koyduk. Bu uygulama içinde 1 Ekim'de başlattığımız uygulamayla Çiftçi Kayıt Sistemi'ni e-Devlet'le entegre ettik. Bir haftada yapılan işlem, şimdi 2 dakikada yapılabilir hale geldi."

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN