Finansın yol haritası Turkuvaz'da çiziliyor! Bakan Nureddin Nebati'den önemli açıklamalar

Son dakika haberi | Turkuvaz Medya markalarından Türkiye'nin ekonomi kanalı A Para tarafından düzenlenen "2. Finansın Geleceği Zirvesi" bugün Turkuvaz Medya Merkezi'nde yapılıyor. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati zirvede önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Nebati, Türkiye Ekonomi Modeli'nin başarısına dikkat çekerken "ürkiye ekonomi modeli ile 8 çeyrektir kesintisiz büyüyoruz." dedi.

Giriş Tarihi 30 Ekim 2022, 08:33 Güncelleme 31 Ekim 2022, 13:41
Finansın yol haritası Turkuvaz’da çiziliyor! Bakan Nureddin Nebati’den önemli açıklamalar

İÇİNDEKİLER

Türkiye'nin ekonomi kanalı A Para tarafından düzenlenen "2. Finansın Geleceği Zirvesi" Turkuvaz Medya Merkezi'nde başladı. Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati'nin katıldığı zirvede 'Bankacılık Sektörünün Bugünü ve Yarını', 'Büyümede Bankacılığın Rolü ve Geleceği', 'Sermaye Piyasalarında Dönüşüm', 'Sermaye Piyasalarının Geleceği', 'Bankacılık Dışı Finans' konuları derinlemesine konuşulacak ve özel oturumlarda sektörün önde gelen isimleri görüşlerini paylaştı.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, zirvede yaptığı konuşmada, yerel ve küresel düzeyde düzenledikleri toplantılarda yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracata dayalı büyümeyi ön plana alan Türkiye Ekonomi Modelini anlattıklarını söyleyerek, "Bizi merak ediyorlar, izliyorlar, önceden sorguluyorlardı, şimdi nasıl oldu diye bakıyorlar. Bundan emin olun. Türkiye ekonomi modeli bir model olarak dünyanın gündeminde" dedi.

Bakan Nebati yaptığı konuşmada, finansal sistemi oluşturan tüm paydaşlarla toplantı yapacaklarını dile getirerek şöyle konuştu: "Çünkü biz hep beraber finansal yapının mimarlarıyız. Finansal yapının mimarları konuşur, tartışır, sorunlar varsa ortaya koyar, sorunların çözümü konusunda her paydaşın üzerine düşen yükün kaldırılması konusunda herkes el verir. Biz bu ülkenin geleceğini finansal mimariyi oluşturarak reel sektörle el ele vererek Türkiye Ekonomi Modeli ve selektif kredi başarımızla bir noktaya getirdik. Unutmayın zincirin halkaları birbirine bağlandıkça güçlenir. Her kriz bitmek üzere gelir. Kriz dünyada her alanda ortaya çıkan bir şeydir. Krizler yenmek için, gitmek için gelir. Türkiye dünyaya gelmiş olan krizlerden en büyük fırsatları elde ederek, hızlı şekilde güçlenerek başarısını ortaya koydu. 2008'de de aynı şeyi söylediler, 2018 saldırıları sırasında da bittik diye lanse ettiler. Biz bunları lanse edenlere kulak verseydik, ekonomi yönetimi olarak sıkıntı yaşardık. Her türlü olayda bunun üstesinden nasıl geliriz diye baktık. Gücümüze güç katacak inancımız var, haydi hep beraber bunlarla beraber yürüyelim, yürümeye devam edeceğiz. Kısa vadeli düşünceye ihtiyacımız yok. Bizim bir finansal mimariye ihtiyacımız var, neyin nasıl yerleştirildiği yönetileceği ve etki analizlerinin her alanda nereye kadar bizi yönetip yönetilemeyeceğini gösterecek bir kapasiteye sahibiz. Bu salon bu ülkenin finansal mimarisinin baş aktörleriyle dolu.

Lütfen kamusuyla özeliyle Türkiye Cumhuriyeti gibi güçlü ülkenin finansal mimarisindeki paydaşlar olduğunuzu bilerek yeni şeyler söylemek cancağımız diyerek yola devam edin."

Son 20 yıllık süreçte finansal sistemin geliştirilmesi ve ürün çeşitliliğinin artırılması hususunda gerçekleştirilen devrim niteliğindeki adımların, Türkiye'nin gerek yasal altyapı gerek denetim ve gözetim çerçevesiyle dünyada parmakla gösterilen bir finansal sisteme kavuşmasını sağladığını vurgulayan Bakan Nebati şöyle konuştu: "Hayata geçirdiğimiz yapısal reformlar ve attığımız proaktif adımlarla güçlenen finansal sektörümüz, son yıllarda dünyada yaşanan zorlu süreçlerde ekonomimizin en önemli direnç unsurlarından biri olarak ön plana çıktı. Salgın süreciyle birlikte küresel tedarik zincirlerindeki değişim ve oluşan yeni eğilimler, finansal sistemde yeni dönemin koşullarına uygun finansal olanakların çeşitlendirilmesi ve zenginleştirilmesi ihtiyacını doğurmuştur. Tüm dünyada yeni ve daha kapsayıcı bir finansal mimari arayışlarının giderek hız kazandığı bu dönemde biz de üzerimize düşeni yapıyoruz. Finansal mimari ve altyapının geliştirilmesi için ilgili tüm kurumlarımızla yoğun bir şekilde beraberce çalışıyoruz. Bu kapsamda atacağımız yeni adımları yakın zamanda kamuoyu ile paylaşacağız."

GÖLGE BANKACILIĞA SIFIR TOLERANS YAKLAŞIMI
Bakan Nebati, bu yeni adımların da Kur Korumalı Mevduat (KKM) gibi finansal istikrara katkı sağlayacağına işaret ederek "Hepinizin bildiği gibi KKM uygulamaya girmeden önce döviz kurlarında ortaya çıkan yüksek oynaklık, uygulama sonrasında dengelenmiştir. Ayrıca, önümüzdeki dönemde ülkemizde girişimcilik ekosisteminin yaygınlaştırılmasını teminen yeni finansal iş modelleri de geliştireceğiz. Gerek piyasaların ve paydaşlarımızın beklentilerini karşılamak, gerekse ülkemizin her alanda gelişmesinin önünü açmak üzere, ihtiyaç duyulan yapısal adımları, başta mevzuat alanında olmak üzere gecikmeksizin atmamız elzemdir" diye konuştu.

Finansal rekabet gücünü uluslararası alanda artırmak, finansal piyasalar ile ürün ve hizmetlerin gelişmesine ve derinleşmesine katkıda bulunmak amacıyla İstanbul Finans Merkezi Kanunu'nu Haziran ayında yürürlüğe aldıklarını hatırlatan Bakan Nebati, finansal bir kümelenme örneği olan İstanbul Finans Merkezi'nin uluslararası finans ve sermaye piyasalarına entegrasyonunu güçlendirerek dünyanın önde gelen küresel finans merkezlerinden birine dönüştürmeyi hedeflediklerini söyledi.

Türkiye'nin güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacak olan "Katılım Finans Strateji Belgesi" yakın zamanda Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi tarafından yayımladığını dile getiren Bakan Nebati, şunları söyledi: "Ülkemizin katılım finans alanında küresel bir üsse dönüşmesi hedefimiz doğrultusunda "Katılım Finans Kanunu" çalışmalarımızı da kısa süre içerisinde tamamlamayı planlıyoruz. Finans sektörüne yönelik önemli adımlarımızdan birisi de banka dışı mali kuruluşlara ilişkin yasal altyapının sağlamlaştırılmasıdır. Bu kapsamda "gölge bankacılığa sıfır tolerans" yaklaşımımızla, finansman alanında faaliyet gösteren tüm yapıları düzenlemeye ve denetlemeye tabi tutuyoruz. Bildiğiniz gibi "Evim Şirketleri" olarak tabir edilen tasarruf finansman şirketlerinin BDDK denetimine geçmesini sağlamıştık. Yakın zamanda, varlık yönetim şirketlerinin Finansal Kurumlar Birliği'ne üye olmasını da sağladık."

YEŞİL TAHVİL İHRACI İÇİN MEVZUAT HAZIRLIKLARI TAMAM
Diğer yandan, finansal sektörde rekabeti artıracak adımları da hayata geçirdiklerini söyleyen Bakan Nebati, "Dijital Bankacılık lisanslamalarına başladık. Şu ana kadar üç tanesi katılım bankası olmak üzere toplamda dört dijital bankanın kuruluşu için BDDK tarafından onay verilmiştir. Dijitalleşmenin yanı sıra çağımızın bir diğer önemli trendi olan yeşil dönüşüm alanında da finansal sektörümüzün etkin rol almasını sağlamak amacıyla gerekli adımları atıyoruz. Nitekim, BDDK tarafından hazırlanan "Sürdürülebilir Bankacılık Strateji Belgesi" geçtiğimiz yıl yayımlandı. Benzer şekilde, Hazine olarak yeşil tahvil ihracı için gerekli mevzuatsal hazırlıkları tamamladık. Finans sektörünün gelişimini desteklemek üzere altyapıya ilişkin iyileştirmeleri de gerçekleştiriyoruz" diye konuştu.

Bakan Nebati, kartlı ödeme sistemleri alanında ülkemizin markası olan "TROY"un kurumsal yapısını güçlendirerek kullanım yaygınlığını artırmayı hedeflediklerini dile getirerek "Bankacılık ve banka dışı finans sektörüne ilişkin adımların yanı sıra sermaye piyasaları, katılım finans ve fintek alanlarında hayata geçireceğimiz reform ve politika adımları ile finansal sektörün bir bütün olarak sağlıklı şekilde gelişmesini hedefliyoruz" dedi.

Finansal İstikrar Komitesi toplantısında da bu konuyu gündeme aldıklarını belirten Bakan Nebati başta kamu mensupları olmak üzere tüm paydaşların Troy kartı önce Türkiye ardından uluslararası arenada kullanılması konusunda gerekli hassasiyeti göstermeleri çağrısı yaptıklarını dile getirdi.

"Geçmişte kalmış, çağın gereksinimlerini karşılamayan finansal ürün ve hizmetlerin yerine, Türkiye Yüzyılı'nı inşa edeceğimiz yeni dönemde bizler yenilikçi, inovatif ve çağın önünden giden asırlık adımlar atarken sizlere de büyük bir sorumluluk düşüyor" diyen Bakan Nebati, reel sektör ile tasarruf sahipleri arasında köprü vazifesi gören finans sektörünün önünü açmaya devam edeceklerini vurguladı.

Bakan Nebati, yerel ve küresel düzeyde düzenledikleri toplantılarda yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracata dayalı büyümeyi ön plana alan Türkiye Ekonomi Modelimizi anlattıklarını söyleyerek "Bizi merak ediyorlar, izliyorlar, önceden sorguluyorlardı, şimdi nasıl oldu diye bakıyorlar. Bundan emin olun. Türkiye ekonomi modeli bir model olarak dünyanın gündeminde" dedi.

Uygulanan politikalar neticesinde, ekonominin son sekiz çeyrektir büyümesini kesintisiz sürdürürken vatandaşlarımıza yeni iş imkânları sunmaya da devam ettiğini kaydederek şunları söyledi: "Ekonomimizin daha fazla katma değerli üretim potansiyeline ulaşabilmesi amacıyla Türkiye Ekonomi Modelimizin sac ayaklarından biri olan selektif kredi politikasını istikrarlı şekilde uyguluyoruz. Böylece, reel sektörün finansmana kesintisiz erişimini sağlarken kredilerin de tüketimden ziyade üretken alanlara yönlendirilmesini sağlıyoruz. 21 Ekim itibarıyla toplam kredi hacmi yıl sonuna kıyasla 2 trilyon lira artarak 6,9 trilyon liraya ulaştı. Bu artışın yaklaşık yüzde 83'lük kısmının reel sektörümüze açılan ticari kredilerden kaynaklanıyor olması oldukça önemlidir. Ticari kredilerde ihracat, işletme ve yatırım kredilerindeki artışlar ile imalat sanayine kullandırılan kredilerin payının yüksek seyretmesi de son derece olumlu bir göstergedir. Bunlara ek olarak, KOBİ kredilerinin tarihsel ortalamasının üç katından fazla büyümesini ekonomimizin geleceği ve sağlığı açısından çok önemli buluyoruz. 2022 yılında, selektif kredi anlayışıyla, Hazine Destekli KGF Kefalet Sistemi'nde 111,3 milyar liralık kredi hacmi oluşturmuş durumdayız."

SANCILAR ÜLKEMİZ İÇİN YEPYENİ FIRSATLAR BARINDIRIYOR
Küresel ölçekte zorlu bir dönemden geçildiğinin herkesin farkında olduğunu söyleyen Bakan Nebati, "Öte yandan, dünya ölçeğinde yaşanan bu sancıların ülkemiz için yepyeni fırsatlar barındırdığının da çok net farkındayız ve bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam ediyoruz. Malcolm X: "Gelecek, bugün ona hazırlananlara aittir" diyor. Biz de bu anlayışla karşımıza çıkan hiçbir zorluktan asla çekinmiyor, gereken tüm mücadeleyi sonuç alana kadar veriyoruz. Çünkü biz yarına yön verme idealiyle ilerliyoruz" dedi.

Bakan Nebati, yerli otomobil TOGG'un üretim bandından inen ilk modeline kavuşmanın heyecanını ve gururunu Cumhuriyetimizin 99'uncu yıl dönümünde hep beraber yaşadığımızı ifade ederek şöyle devam etti: "61 yıl önce başlayıp her an olduğu gibi o gün de teknolojinin geleceğin teknolojinin önünü kapatanlar aynı işi yapıyorlar. Gerçekleştiremezsiniz, yapamazsınız fabrika nerede burada, üretim nerede burada, yenilik nerede burada, ihracat nerede göster, dediler. Köprüyü yaptırmam onu yaptırmam bunu yaptırmam ilk kullananlar da onlar. Hep hayatları böyle geçiyor. Neyse ki TOGG'u ilk kullanan bu fikrin babası Sayın Cumhurbaşkanımız.... Yeni nesil, çevreci, müthiş bir otomobil çıktı ortaya. Devrim Arabalarıyla 61 sene evvel başlayan, ancak bir türlü sonuçlanamayan milletimizin ortak hayalini gerçekleştirmek çok şükür yine bizlere nasip oldu. Son 20 yılda, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde verdiğimiz mücadeleler sonucunda, her alanda büyük atılımlar gerçekleştirmeyi başardık."

Küresel dünyada dengeleri giderek daha fazla belirleyen bir konuma gelindiğini kaydeden Bakan Nebati, "Yarına yön veren bir Türkiye'yi; yani Türkiye Yüzyılı'nı inanıyorum ki Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki AK Parti iktidarımızda, yine sizlerle birlikte gerçekleştireceğiz. İlerleyen dönemde de vatandaşlarımızın refahı ve ülkemizin kalkınması için gereken tüm mücadeleyi tereddütsüz bir şekilde beraberce vermeye devam edeceğiz. Bugün, burada yer alan siz finans dünyamızın kıymetli liderlerinin de bu sürece büyük katkılar sunacağınızdan asla şüphe duymuyorum" diye konuştu.

"TÜZEL KİŞİLERE UZAKTAN MÜŞTERİ OLMA İMKANI 2023'TE BAŞLIYOR"
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, konuşmasında bankacılık sektörünün son yıllarda yaşanan gelişmelerden olumsuz etkilendiğini belirterek, bankacılık sektörünün gelişen koşullara karşı hızlı aksiyon aldığını vurguladı. Akben, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hepimizin yakından izlediği üzere bu olumsuz etkinin bankalarımız açısından daha sınırlı şekilde gerçekleştiğini görüyoruz. Bankacılık sektörü çok güçlü bir kurumsal yapıya ve finansal teknolojik altyapıya sahiptir. Bu sayede gelişen koşullara karşı hızlı aksiyon alabilmekte ve pozisyonunu ayarlayabilmektedir. Ülkemizde bankacılık sektörünün düzenleme ve denetimi hiçbir sektörde olmadığı kadar detaylı ve etkin şekilde yapılmaktadır. Sektörün güçlü altyapısı ve etkin denetim çerçevesi bankaları ekonomi için en önemli destek noktalarından biri haline getirdi. Zaten bankacılık sektörünün temel görevi büyüme, ihracatı, istihdamı sağlayacak reel sektör kuruluşlarını desteklemektir. Rakamlara baktığımızda Türk bankacılık Sektöründe kredilerin hem sektörel açıdan hem de verildiği kesim bakımından son derece dengeli şekilde dağıldığı görülmektedir. Dış şoklara bağlı dalgalanmaların ötesinde ekonomi ve finans sektörünün ciddi gelişme potansiyeli bulunmaktadır."

BDDK Başkanı, dünyada ve Türkiye'de dijitalleşmede yaşanan gelişmelere öncü olmak için çalıştıklarını vurguladı. Yeni bir değişiklikle tüzel kişilerin de uzaktan müşteri olabilmesinin önünü açmayı planladıklarını belirten Akben şöyle konuştu: "Bankalarımız dijital finansal hizmetler konusunda öteden beri öncü olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. BDDK olarak biz de tüm dünyada ve Türkiye'de dijitalleşmede yaşanan gelişmelere öncü olmak için çalışıyoruz. 2021 Mart ayında yayımladığımız uzaktan kimlik tespiti yönetmeliğiyle bankaların dijital ortamda müşteri edinmeleri sağlandı. Yurtdışındakilerin uzaktan kur korumalı mevduat hesabı açabilmesini sağladık. Yeni bir değişiklikle tüzel kişilerin de uzaktan müşteri olabilmesinin ve elektronik ortamda önünü açmayı planlıyoruz. Yönetmelik taslağına gelen görüşleri 2023 yılında uzaktan müşteri olabilmesini öngörüyoruz. Dijital bankaların altyapısını test etmek için dijital bankaların faaliyet esaslarıyla bu kap ayrıca finansal kapsayıcılığına artırılması ve bankacılık hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması için servis modeli bankacılığı adı altında yeni iş modellerinin hayata geçirilmesini sağladık. Önümüzdeki dönemde kredi piyasasının etkinliği finansal tabana yayılma aracılık maliyetleri açısından önemli kazanımlar elde etmeyi umuyoruz. Sürdürebilir bankacılık stratejik planı geçen yıl kamuoyuyla paylaştık. Kurum bankacılık sektörü üzerindeki iklimle bağlantılı finansal riskleri en aza indirmeyi ve düşük karbon ekonomisine geçişin finansmanında bankacılık sektörü için yönlendirici ve kolaylaştırıcı rol oynamayı kendisine misyon edinmiştir."

"HEM YERLİ YATIRIMCI HEM HALKA ARZLAR ARTTI"
SPK Başkanı İbrahim Ömer Gönül bu yıl ikincisi düzenlenen Finansın Geleceği Zirvesi'nde sektöre ilişkin bir konuşma yaptı. Sermaye piyasalarının gelişimi açısından memnun eden arz ve talep yönlü iki önemli gelişme olduğunu belirten İbrahim Ömer Gönül şunları söyledi: "Birinci hedefimiz bireysel yatırımcı tabanımızın artması, ikincisi de daha fazla şirketimizin halka açılarak sermaye piyasalarından fon temin etmeye çalışmasıdır. Mevcut durumda Borsa İstanbul'da işlem gören payların piyasa değeri 2021 yılı sonuna göre yüzde 113 artış göstererek 1,9 trilyon TL'ye ulaşmıştır. 2019 yılı sonunda 1,2 milyon TL olan pay yatırımcısı, bugün 2,8 milyon olmuştur. Ayrıca geçen yıl sonuna kıyasla yatırımcı sayısının bugün itibarıyla 430 bin artığını görmekteyiz. Borsada işlem gören payların yüzde 37'den fazlası yerli gerçek kişi yatırımcıların elinde bulunuyor. Bireysel yatırımcı sayısının artması, aynı zamanda onların korunması adına bizlere ilave sorumluluk yüklüyor. Bu durum, finansal okuryazarlığın, yatırımcıların eğitiminin, kamuya açıklanan bilgilerin doğruluğunun, şeffaflığın, yeni teknoloji ve hizmet modellerinin önemini de gözler önüne seriyor. Bu çerçevede çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bireysel yatırımcılarımızın yanı sıra kurumsal yatırımcı tarafında da önemli gelişmeler devam etmektedir. Menkul kıymet, girişim sermayesi, gayrimenkul ve borsa yatırım fonlarımızın portföy büyüklüğü 560 milyar TL'yi aştı. Yatırım fonu katılma belgesine yatırım yaparak, kurumsal portföy yönetiminin avantajlarından yararlanan yatırımcı sayımız 3,4 milyon civarında bulunuyor. Emeklilik yatırım fonlarının değeri de 365 milyar TL'nin üzerine çıktı."

Bu yıl 30 şirketin halka açılarak 12,7 milyar TL fon sağlandığını belirten SPK Başkanı Gönül sözlerini şöyle sürdürdü: "Ortaklıklar cephesinden sermaye piyasalarımızın gösterdiği gelişmeye bakacak olursak; 2022 yılında bugüne kadar 30 şirket halka açılarak 12,7 milyar TL fon sağladı. Doğrudan finansman temininde bu artış gelişmiş ülke sermaye piyasalarıyla benzer bir yolda ilerlediğimizi gösteriyor. Ülkemizin kalkınmasına katkı sunacak yeni girişimlerin finansmanında da önemli yol alındı. Girişim sermayesi yatırım fonlarının portföy büyüklüğü, 2021 yılı sonuna göre yüzde 52 artışla haziran sonu itibarıyla 25 milyar TL'yi aştı. Aynı dönemde girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının piyasa değeri de 6 milyar TL'nin üzerine çıktı. Geçen yıl sonunda 103 milyar TL olan gayrimenkul yatırım fonları ve yatırım ortaklıklarının portföy büyüklüğü, mevcut durumda 160 milyar TL'ye yaklaştı. Bu gelişmeler sermaye piyasalarımızda geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor."

"HER DÖNEM REEL OLARAK BÜYÜYEN BİR SEKTÖRÜZ"
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Mehmet Akif Eroğlu, Finansın Geleceği Zirvesi'nde sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı. Sektörün genel görünümüne ilişkin rakamları paylaşan Mehmet Akif Eroğlu, toplam aktif büyüklüklerinin 534,7 milyar TL olduğunu belirtti. Geçen yıl eylül ayına göre toplam prim üretiminin yüzde 108 artığını vurgulayan Eroğlu, "Geçen yıla göre yüzde 108 büyümeyle reel olarak büyümüş vaziyetteyiz. Her dönem reel olarak büyüyebilen bir sektörüz. İstikrarlı büyüme sigortacılık sektörüne de yansıyor" diye konuştu.

Sigorta sektörü olarak yaşanan büyümeden dolayı gurur duyduklarını belirten SEDDK Başkanı, "En önemli konu teminat ve hasar ödeme. Biz vermiş olduğumuz teminatlardan dolayı gurur duyuyoruz. 230 trilyon TL, ve bu gayri safi yurt içi hasılanın 32 katı" dedi. Toplam ödenen hasar tazminatının da 51 milyar TL olduğunu belirten Mehmet Akif Eroğlu, sektörün istihdama sağladığı katkıya da dikkat çekti. Eroğlu, "Sektörümüz istihdam sağlayan bir sektör. 200 bini aşan bir istihdam sağlıyoruz. Sektörümüzdeki yatırımın yüzde 58'i uluslararası yatırımcılara sahip. Ülkeye klasik bankacılık sektöründen farklı olarak orta ve uzun vadeli fon sağlıyoruz. Sermayenin derinleşmesi ve büyümesi sigortacılık sektöründen geçiyor. Enstrümanlarımızı TL'ye yatırım yapıyoruz, TL'nin istikrar kazanmasına katkı sağlıyoruz" ifadelerini kullandı.

A Para Yayın Koordinatörü Özlem Doğaner açılış konuşmasına, bu kadar geniş katılımlı bir zirve yaptığımız için büyük bir mutluluk duyuyoruz diyerek başladı. Doğaner, "Bir yandan pandemi tahribatı, bir yandan savaşın belirsizliği, bir yandan dünya ekonomisi, enflasyon bir yandan derken içinde bulunduğumuz koşullar reel sektörün daha fazla desteğe ihtiyaç duyduğu bir döneme girdik. Ekonomide olduğu gibi finansta da ciddi bir değişim söz konusu. Teknolojinin yapay zekanın hüküm sürdüğü süreçteyiz. Bu da her alanda dönüşüm beklentisini de beraberinde getiriyor. Biz de bugün bu zirvede bizi neler bekliyor diye konuşacağız ve değişimin izini süreceğiz" dedi.

FİNANSIN GELECEĞİ ZİRVESİ GÜÇLÜ SPONSOR DESTEĞİ
Apara Türkiye Finansın Geleceği Zirvesi'nin sponsorluğunu Halk Yatırım, Türk Hava Yolları, Türk Telekom, Vakıf Yatırım, Ziraat Bankası, Finansal Kurumlar Birliği, Kuzu Grup, Papara, TSPM, N1, Aydınlı Grup Pierre Cardin, Cacharel, U.S Polo ASSN, Bitexen, Kargom Sende, Koza ve Philip Capital üstlendi.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN