Patronların biti kanlandı! İşverenlerin asgari ücret oyunu deşifre oldu: İşçiye tehdit

Son 50 yılın en yüksek asgari ücret zammı sonrası Başkan Erdoğan tarihi rakamı açıklamıştı. Asgari ücretin 4 bin 253 TL olması sonrası işverenlerin, işçilere bu rakamı ödememek için çeşitli yollara başvurduğu ortaya çıktı.

Giriş Tarihi 14 Ocak 2022, 07:39 Güncelleme 14 Ocak 2022, 09:07
Patronların biti kanlandı! İşverenlerin asgari ücret oyunu deşifre oldu: İşçiye tehdit

İÇİNDEKİLER

Son 50 yılın en yüksek asgari ücret zammı sonrası Başkan Erdoğan tarihi rakamı açıklamıştı. Asgari ücretin 4 bin 253 TL olması sonrası işverenlerin, işçilere bu rakamı ödememek için çeşitli yollara başvurduğu ortaya çıktı.



AMA 750 TL'SİNİ ELDEN GERİ BANA İADE EDECEKSİN
Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, piyasada yaşananları kaleme aldığı bugünkü yazısında, "İşçiye diyorlar ki, 4 bin 253 lira 40 kuruşu sana bankadan yatırırım. Ama 750 TL'sini elden geri bana iade edeceksin. Yoksa karışmam, işten çıkarırım. Evinde aş, ekmek bekleyen çolukçocuk sahibi işçi ne yapsın?" ifadelerini kullandı.

İşte Dilek Güngör'ün bugünkü yazısı;

Her asgari ücret artışı sonrasında aynı hikâye… Patronlar yine işçileri tehdit etmeye başladılar…
Son günlerde o kadar çok örnek duyuyorum ki… Kimi Anadolu'dan, kimi İstanbul'dan…



Tekstilcisi de kafe işleteni de iplikçisi de sanayicisi de ufak ufak işten çıkarmalara başlamış…
Bir de piyasaya şubat ayında işten çıkarma yasağı geleceğine dair kulaktan kulağa dedikodu yayılmış…
Bunu da bahane yapan patronlar, 8-10 kişilik gruplar halinde işten çıkarmalar yapıyorlarmış…
Tabii bir de bunu diğer çalışanlar için tehdit ve pazarlık unsuru olarak kullanıyorlar.
Niye mi?

Çünkü, işyerinden 8-10 kişiyi çıkardıkları zaman kalanların gözü korkuyor. Ondan sonra isteklerini sıralıyorlar.
İşçiye diyorlar ki, 4 bin 253 lira 40 kuruşu sana bankadan yatırırım. Ama 750 TL'sini elden geri bana iade edeceksin. Yoksa karışmam, işten çıkarırım.




Evinde aş, ekmek bekleyen çolukçocuk sahibi işçi ne yapsın?
Mecburen sesini çıkaramayıp, boyun eğmek durumunda kalıyor.
İşten çıkarma yapmadan önce bile zar zor siparişe yetişen fabrikalar, eleman sayısı azaldıkça iş yükünü daha az işçinin sırtına yüklüyor. Günde 8 saat değil 12-14 saat işçiyi çalıştırıyor.



Halbuki, asgari ücret zammı sonrasında işverenlerin yükünü almak için de devlet birtakım kolaylıklar getirdi. Patronları, işçi başına 450 TL'lik bir yükten kurtardı. Buna rağmen, kazandığını işçiye koklatmak istemeyen patronlar işten çıkarmalara tevessül etmeye başladı.
Diyebilirsiniz ki, devlet denetlesin.
Bence de…
Ama nasıl ispat edilecek?




Maaşının bir kısmını elden almaya bile razı gelen işçi denetim elemanına gerçeği nasıl söyleyecek?
İşte orası muamma…
Ancak bu konuda hükümetin işçiyi mağdur etmeyeceğini düşünüyorum.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN