Merkez Bankası faiz kararını açıkladı: Yüzde 16'dan 15'e indirildi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 100 baz puan indirerek yüzde 15'e düşürdü.

TCMB'den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu başkanlığında toplanan Para Politikası Kurulu'nun, politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 15'e düşürdüğü kaydedildi.

İSTİHDAM VE YATIRIM
A Haber canlı yayında Merkez Bankası'nın faiz kararını değerlendiren Arel Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cüneyt Dirican piyasada ve ülkede kimsenin faizlerin yüksek olmasını arzu etmeyeceğini belirten Dirican, "Yani 85 milyonluk ülkede büyümeyi sağlamanız lazım ki istihdam gelsin arkasından bunun için yatırımı teşvik etmeniz lazım." dedi.

Merkez Bankası'ndan yapılan duyuruda, küresel iktisadi faaliyette yılın ilk yarısında yaşanan toparlanma ve aşılama oranlarındaki artışa rağmen salgındaki yeni varyantların küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tuttuğu belirtildi.

Küresel talepteki toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açtığı ifade edilen duyuruda şu değerlendirmeler yapıldı:

"Başlıca tarımsal emtia ihracatçısı ülkelerde yaşanan iklim koşullarının küresel gıda fiyatları üzerinde olumsuz yansımaları görülmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmekle birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini değerlendirmektedir. Bu çerçevede, gelişmiş ülke merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını sürdürmekte, varlık alım programlarına devam etmektedir.

Öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin dış talebin de etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Aşılamanın toplumun geneline yayılması salgından olumsuz etkilenen hizmetler, turizm ve bağlantılı sektörlerin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle sürdürülmesine olanak tanımaktadır. Dayanıklı tüketim malları talebi yavaşlarken, dayanıksız tüketim mallarında toparlanma devam etmektedir. İhracattaki güçlü artış eğilimiyle yılın geri kalanında yıllıklandırılmış cari işlemler dengesindeki iyileşmenin sürmesi beklenmekte, bu eğilimin güçlenerek devam etmesi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmektedir."

"PARA POLİTİKASI DURUŞUNDA YAPILAN GÜNCELLEMENİN TİCARİ KREDİLER ÜZERİNDE OLUMLU ETKİLERİ GÖRÜLMEYE BAŞLAMIŞTIR"
Duyuruda, enflasyonda son dönemde gözlenen yükselişte, gıda ve başta enerji olmak üzere ithalat fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışlar ve açılmaya bağlı talep gelişmelerinin etkili olduğu belirtildi.

Para politikası duruşunda yapılan güncellemenin ticari krediler üzerinde olumlu etkileri görülmeye başladığı aktarılan duyuruda, şunlar kaydedildi:

"Bunun yanında, bireysel kredilerle ilgili gelişmeler yakından takip edilmektedir. Kurul, para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizleri değerlendirerek politika faizinin 100 baz puan indirilerek yüzde 15 olarak belirlenmesine karar vermiştir. Kurul, arz yönlü ve para politikası etki alanı dışındaki faktörlerin fiyat artışları üzerinde oluşturduğu geçici etkilerin 2022 yılının ilk yarısı boyunca da etkisini sürdürmesini beklemektedir. Kurul, bu etkilerin ima ettiği sınırlı alanın kullanımını Aralık ayında tamamlamayı değerlendirecektir."

Duyuruda, TCMB'nin, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceği belirtildi.

Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrarın, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği kaydedilen duyuruda, "Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır." ifadeleri kullanıldı.

ÖZETİ BEŞ İŞ GÜNÜ İÇİNDE YAYIMLANACAĞI BİLDİRİLDİ
Duyuruda, Kurul'un, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edeceği aktarılarak, Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti'nin beş iş günü içinde yayımlanacağı bildirildi.

KARAR NE ANLAMA GELİYOR?

Stratejist Cüneyt Paksoy Merkez Bankası'nın faiz kararını A Haber canlı yayınında değerlendirdi.

Önemli açıklamalarda bulunan Paksoy, "Yurt dışında konfor alanı 2020'den itibaren kademe kademe daralacak. Dolar endeksine baktığımızda bugün 96 seviyesinde. Pandemi sürecinde 103 görmüş bir dolar endeksinin 89'a kadar düştüğünü oradan yukarı yönlü bir trend içine girdiğini bir kere not etmek gerekiyor. Enflasyon sorunsalı ABD hazinesi tarafından da dünyadaki birçok ülkenin merkez bankaları tarafından da kabul edilmiş durumda. Yukarı yönlü bir faiz ihtimali oransal olarak yüksek. Uzun süredir de piyasalar kendini buna göre hazırlıyor." şeklinde konuştu.

Politika faizinin yüzde 15'e indiğini belirten Stratejist Cüneyt Paksoy, "Merkez Bankası'nın bu kararı işte dar bir manevra alanı kaldığını söylemişti son toplantıda. Piyasa beklentisi de bu yöndeydi. Sanırım bunu da kullanmış oldular. Yani önden yüklemeli bir 100 puan daha indirimle 400 baz puan indirim toplamda 15'e getirildi. Bundan sonrası bir süre herhalde bekle-gör şeklinde geçecek diye düşünüyorum. Sanıyorum 2022'deki kendi veri seti daha geniş MB'nin bu zorlukları gördüğü ve bildiği için olabildiğince kendisi için kafasındaki manevra alanını kullanmaya devam ediyor diye okumak lazım bu adımı da piyasa beklentisi içindeydi. Ama bu adımla beraber artık Merkez'in biraz daha proaktif olması lazım. Merkez Bankası'nın asıl görev tanımında fiyat istikrarı ve finansal istikrar var. Bir yandan enflasyonla mücadele etmek bir yandan da kur ve tahvil tarafındaki stabilizasyonda MB'nin o öncü rolü üstlenmesi." dedi.

METİN NE ANLATIYOR?
Arel Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cüneyt Dirican A Haber canlı yayınından Merkez Bankası tarafından yapılan yazılı açıklamayı değerlendirdi.

Alınan kararın ne anlama geldiğini yorumlayan Dirican, "İhracattaki güçlü artış eğilimiyle yılın geri kalanında yıllıklandırılmış cari işlemler dengesinde iyileşmenin sürmesi beklenmekte. Bu şekilde fiyat istikrarı hedefi için bu durumun önem arz ettiği düşünülmektedir tarzında bir cümle var metinde. İkincisi de para politikası duruşunda yapılan güncellemenin ticari krediler üzerinde olumlu etkileri görülmeye başlanmıştır. Bu iki cümleden şunu anlıyoruz.

Faizlerin yüksek olması kimsenin arzu edeceği bir durum değil. Yani 85 milyonluk ülkede büyümeyi sağlamanız lazım ki istihdam gelsin arkasından bunun için yatırımı teşvik etmeniz lazım. Dünyadaki sorunlara baktığınız zaman ihracat açısından da bir fırsat var. Metindeki bence iki tane ana başlık şunu önceliklendirdiğini gösteriyor. Cari fazla verebileceğimiz bir yapıya doğru hızla kayabilirsek fırsata çevirebilirsek MB'deki rezerv birikimi üzerinden de ülkedeki diğer istikrara özellikle de kur seviyesindeki oradan hareketle de enflasyon oradan hareketle de faiz üzerindeki istikrara bizi götürecek şeklinde bir okuma yapabilir." ifadelerine yer verdi.