
Fiyatların süratle yükseldiği bir ortamda otomobil alabilmek ya da güncellemek isteyenler 'sıfır mı, ikinci el mi?' ikileminde kalabiliyor. Doğru karar sunabilcek amacıyla ise çoğu ayrıntıyı göz önünde tutmak gerekiyor. Bütçe, kullanım vakitı, yakıt, masraf, bakım... Bütün bu hususları öneme alarak sıfır ve ikinci el vasıtaların artı ve eksilerini masaya yatırdık. Pandemi, hammadde maliyeti, çip krizi kaynaklı üretim sorunsı, yükselen kurlar ve talep... Neresinden bakarsanız bakın vasıta fiyatlarını yükselten bir bahane var. Fiyatlar son dönemde süratle artmışken geride bıraktığımız hafta oluşturulan ÖTV düzenlemesiyle 50 bin liraya varan indirimler sağlandı.
STOK SORUNU DÜŞÜNDÜRÜYOR
Pandemi, hammadde maliyeti, çip krizi kaynaklı üretim sorunsı, yükselen kurlar ve talep... Neresinden bakarsanız bakın vasıta fiyatlarını yükselten bir bahane var. Fiyatlar son dönemde süratle artmışken geride bıraktığımız hafta oluşturulan ÖTV düzenlemesiyle 50 bin liraya varan indirimler sağlandı.
Fakat buna karşın sıfır vasıta fiyatlarını yüksek bulan ve üretimde yaşanan sorun (stok bozukluğu) nedeniyle istediği aracı bayilerde bulamayanlar var.
İkinci elciler de sıfır vasıtadaki düşük stoğu fırsata çevirip fiyat şişiriyor. Peki bu tür bir ortamda nelere ilgi edilmeli? İkinci el ile sıfır arasında kalan nasıl bir hesap yapmalı?
YILDA 8 MİLYONLUK SATIŞ
Tercihte en etkili husus bütçe. Daha düşük bütçeyle aynı aracın düşük kilometreli, 3-4 senelik olanını alabilmek mümkün. Mesela aynı marka ve model bir aracın 2018 modeli 270 bin liraya satılırken sıfır fiyatı 400 bin lirayı aşıyor. Bütçe bozukluğu yoksa sıfır tercih edilebilir. Çünkü bundan sonra sıfır alınan vasıtalar da çok değer yitirmiyor. Hatta alındığı an prim yapan vasıtalar var.