Geçen hafta "memleketin en büyük holdinginin devasa şirketinde kıyamet kopuyor, 247.8 milyon TL'lik (o da şimdilik) vurgun yapılıyor, şirketin bayi alacaklarından sorumlu kişisi ve tahsilatları takip eden çalışanının kurduğu faktoring sistemi üzerinden, 14-15 bayinin de karıştığı yolsuzluk oluyor, kimseden ses çıkmıyor" diye yazdım. Kimsenin çeyrek milyarlık organize dolandırıcılığı merak edip soruşturmadığını düşünüyordum.
Yanılmışım…
Meğerse Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) işe koyulmuş bile…
Malum, Ford Otosan Borsa İstanbul'un piyasa değeri en yüksek şirketi… Yüzde 17.89'luk bölümü halka açık… Binlerce yatırımcısı var… Dolayısıyla, Sermaye Piyasası Kanunu'na tabii…
Öğrendiğim kadarıyla, SPK geçen hafta Ford Otosan'dan ve bağımsız denetleyici kurum olan PwC'den bilgi ve belgeleri istedi. İlgili daireler bu belgeleri incelemeye aldı. Finansal raporlar didik didik ediliyor. Ondan sonra yol haritası çıkarılacak. Türkiye'nin en büyük şirketlerinden olan Ford Otosan'da organize dolandırıcılığın ne zamandan bu yana sürdüğüne bakılıyor. Dolandırıcılık eğer 2-3 yıldan bu yana varsa şirketin iç kontrol mekanizması ve bağımsız denetçi daha farklı sorgulanabilir. Zira, her halükarda Ford Otosan'ın borsadaki yatırımcılarını yanıltma suçundan bahsetmek mümkün… Üstelik, şirket içindeki yolsuzluğu duyurmadan 10 gün önce güllük gülistanlık bilanço açıklayan bir şirketten söz ediyoruz. Nasıl olduysa bilanço açıklanmadan önce vurgun fark edilmedi, sonra 'pardon' denildi!
Şimdi gelelim SPK Kanunu'na...
Bir kere şunun altını çizeyim. Kanunda hem şirketin hem de bağımsız denetçinin kamuyu aydınlatma belgelerinden doğan sorumlulukları bulunuyor. Hatta finansal tablo ve raporların gerçeğe uygun olup olmamasından yönetim kurulu üyeleri dahi sorumlu… Kanunda, yasal defterlerde, muhasebe kayıtlarında, finansal tablo ve raporlarda usulsüzlük tespit edilirse hapis ve para cezası uygulanma ihtimali var.
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN
TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN
