Milyonlarca çalışana kötü haber geldi! Mağduriyet doruk noktasına çıktı. Covid – 19 pandemisinden etkilenen iş yerlerinde son bir yılda 3 milyon 756 bin kişi kısa çalışmaya tabi tutuldu. İşten çıkarma yasağına paralel işverene tanınan yetki kapsamında ise 2 milyon 471 bin kişi ücretsiz izne çıkartıldı. Gerek kısa çalışma, gerekse ücretsiz izin süreleri kişiden kişiye değişiyor. Kimi işçi sadece birkaç hafta kısa çalışmaya veya ücretsiz izne çıkartılırken, kimisi bir yıldır bu kapsamda yer alıyor. Hesaplamada dikkate alınması, en az bir aylık brüt ücret tutarında kıdem tazminatı almaları anlamına geliyor.
Kimi işçi sadece birkaç hafta kısa çalışmaya veya ücretsiz izne çıkartılırken, kimisi bir yıldır bu kapsamda yer alıyor. Çalışanlar, işten çıkarma yasağının sona ermesinin ardından iş akitlerinin feshedilmesi durumunda kısa çalışmada veya ücretsiz izinde geçen sürelerinin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınıp alınmadığını merak ediyorlar. Hesaplamada dikkate alınması, en az bir aylık brüt ücret tutarında kıdem tazminatı almaları anlamına geliyor.
Önce Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin (Esas No: 2010 / 50993, Karar No: 2011 / 27305) kısa çalışma ödeneğiyle ilgili kararına bakalım. Karara konu dosyaya göre, 2008 krizi sırasında 2009 – 2010 yıllarında 5 ay 27 gün kısa çalışmaya tabi tutulan bir işçi, bu süreye ilişkin kıdem tazminatının ödenmesi istemiyle dava açtı. Yerel mahkeme, işçinin talebini haklı bularak başvuruyu kabul etti ve işverenin işçiye söz konusu döneme ait kıdem tazminatının ödenmesini kararlaştırdı. Miktar küçük olduğu için karar temyiz edilmeden kesinleşti.
Bunun üzerine Adalet Bakanlığı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla kararın kanun yararına bozulmasını talep etti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yazısında, kısa çalışma düzenlemesinin ilk önce 4857 Sayılı İş Kanunu ile getirildiği, daha sonra ise 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu'na aktarıldığı hatırlatıldı. 4447'ye göre, kısa çalışma süresinin 3 ayı aşamayacağı, ancak 2008 krizinde kanuna eklenen Geçici 8. madde ile üç aylık sürenin önce 6 aya çıkartıldığı ve daha sonra Bakanlar Kurulu'na tanınan yetki doğrultusunda bir 6 ay daha uzatıldığı kaydedildi.