İŞKUR kısa çalışma ödeneği başvuru! Milyonlarca işçiyi çalışanı yakından ilgilendiriyor! Fark ödemesi...

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Kovid-19 salgını sonrası yeni normalleşme sürecine ilişkin ortak taleplerini açıkladı. Ortak talepleri kısa çalışma ödeneğinin 3 ay daha uzatılması oldu. Ayrıca ödenekten yararlanma koşullarının esnetilmesi, kısa çalışma ödeneği ile işçinin normal ücreti arasındaki farkı kapatacak işverenlere teşvik sağlanması ve fark ödemesinin gelir vergisinden istisna tutulmasına yönelik talepler ortak bir bildiri ile açıklandı.

Giriş Tarihi 19 Mayıs 2020, 09:24 Güncelleme 19 Mayıs 2020, 09:24
İŞKUR kısa çalışma ödeneği başvuru! Milyonlarca işçiyi çalışanı yakından ilgilendiriyor! Fark ödemesi...

İÇİNDEKİLER

Geçtiğimiz günlerde 3 federasyon ortak bildiri yayınlamıştı. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanan yüz binlerce işçiyi çok yakından ilgilendiren ortak açıklama ayrıca kısa çalışma ödeneğinden yararlanma şartlarının esnetilmesini de talep ediyordu. Milliyet gazetesinden Cem Kılıç işçilerin ortak taleplerinin detaylarını yazdı. Günlük kısa çalışma ödeneği; sigortalının son oniki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 60'ıdır. Bu şekilde hesaplanan kısa çalışma ödeneği miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının % 150'sini geçemez. Kısa çalışma ödeneği, işyerinde uygulanan haftalık çalışma süresini tamamlayacak şekilde çalışılmayan süreler için, işçinin kendisine ve aylık olarak her ayın beşinde ödenir.

20 Nisan 2020 itibariyle 268 bin 717 iş yerinde 3 milyon 44 bin 420 çalışan için kısa çalışma devrede. Kısa çalışmaya gidilen iş yerlerinin yüzde 40'ı imalat sektöründe. Başvuran işverenlerin yüzde 51'inin iş yerlerinde 1 ila 3 kişi istihdam ediliyor.

10'dan az çalışanı bulunan iş yerlerinin toplam kısa çalışmaya başvuran iş yerleri içinde oranı yüzde 79.6. Yani kısa çalışmaya çok büyük ölçüde KOBİ'ler tarafından başvurulduğunu söylemek mümkün. Diğer yandan sendikaların örgütlü olduğu kurumsal iş yerlerinde de kısa çalışmaya gidilmiş durumda. Özellikle büyük üretim tesislerinde pek çok işçi kısa çalışma ödeneğinden faydalanıyor.

Sevindirici gelişme Türk - İş, Hak - İş ve TİSK geçtiğimiz hafta içinde kısa çalışma uygulaması hakkında ortak taleplerini ilettiler. Şu ana kadar başarıyla uygulanan kısa çalışmanın süresinin uzatılması, yararlanma koşullarının esnetilmesi, kısa çalışma ödeneği ile işçinin normal ücreti arasındaki farkı kapatacak işverenlere teşvik sağlanması ve fark ödemesinin gelir vergisinden istisna tutulmasına yönelik talepler ortak bir bildiri ile açıklandı.

Bu talepler son derece makul gözüküyor. İşçi ve işveren konfederasyonlarının bu dönemde ortak hareket etmesi sevindirici. Konfederasyonlar işçilerin bu süreçteki gelir kayıplarının önlenebilmesi için ortak bir formül üzerinde mutabık kalmış gözüküyor. Bu süreçte istihdamı azaltmayan ve toplu iş sözleşmesinin bulunduğu iş yerlerine normalleşme sürecinde ilave teşviklerin getirilmesinin de önerildiği bildirideki taleplerin işçi ve işveren konfederasyonları tarafından birlikte dile getirilmiş olması çok önemli.

Vergiden muaf tutmak mümkün mü?

Kısa çalışma ödeneği, işçinin son bir yıl içerisindeki prime esas kazançlarının ortalamasının yüzde 60'ı olarak hesaplanıyor. Hesaplanan rakamdan yalnızca damga vergisi kesintisi yapılıyor. Asgari ücretli bir işçide kısa çalışma ödeneği ile son ayki net ücret arasında 744 TL'lik bir fark oluşuyor.
Daha yüksek ücret düzeylerinde fark açılıyor.

Kısa çalışma ödeneği ile işçinin normal ücreti arasındaki farkın iş veren tarafından kapatılması mümkün. Türk- İş, Hak-İş ve TİSK bu farkın işveren tarafından kapatılması halinde ödenecek tutarın gelir vergisinden muaf tutulmasını talep ediyorlar.
Bu sayede işçinin eline geçecek net rakam yüksek olacaktır. Bu yönde bir düzenleme yapılması halinde işçilerin kümülatif gelir vergisi matrahları da artmayacak ve eylül ekim döneminden sonraki ücretlerinde de azalma yaşanmayacaktır.

Fark ödeyene teşvik Diğer yandan Türk-İş, Hak-İş ve TİSK bu şekilde fark ödemesi yapacak işverenlere yönelik bir teşvik sağlanmasını talep ediyorlar. Bu talebin hayata geçirilmesi halinde işverenlerin bu tutarları vergiden indirim konusu yapması sağlanabilir.

KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİNİ KİMLER ALABİLİR?

İşverenin kısa çalışma talebinin iş müfettişlerince yapılacak inceleme sonucu uygun bulunması, Kısa çalışmaya tabi tutulan işçinin kısa çalışmanın başladığı tarihte çalışma sürelerini ve prim ödeme şartlarını sağlamış olması (Covid-19 etkisiyle yapılan kısa çalışma başvurularında, son 60 gün hizmet akdine tabi olmak kaydıyla son 3 yıl içinde 450 gün prim ödemiş olması),
İş müfettişlerince yapılacak inceleme sonucu kısa çalışmaya katılacaklar listesinde işçinin bilgilerinin bulunması,
gerekmektedir.

Prim ödeme şartını sağlamadığı için kısa çalışma ödeneğine hak kazanamayanların daha önce çeşitli nedenlerle kesilmiş (yeni işe başlama vs.) son işsizlik ödeneği hak sahipliğinden varsa kalan süre kısa çalışma süresini geçmemek üzere kısa çalışma ödeneği olarak ödenir.

KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ NE KADAR?

Günlük kısa çalışma ödeneği; sigortalının son oniki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 60'ıdır. Bu şekilde hesaplanan kısa çalışma ödeneği miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının % 150'sini geçemez.

Kısa çalışma ödeneği, işyerinde uygulanan haftalık çalışma süresini tamamlayacak şekilde çalışılmayan süreler için, işçinin kendisine ve aylık olarak her ayın beşinde ödenir. Ödemeler PTT Bank aracılığı ile yapılmaktadır. Ödeme tarihini öne çekmeye Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı yetkilidir.

Kısa çalışmanın günlük, haftalık veya aylık çalışma süresi içerisinde yapılacağı zaman aralığı işyerinin gelenekleri ve işin niteliği dikkate alınarak işverence belirlenir.

Kısa çalışma yapılan süreler için, kısa çalışmaya tabi tutulan işçiler adına SGK Aylık Prim ve Hizmet Belgesi ile eksik gün gerekçesi "18-Kısa Çalışma Ödeneği" olarak bildirilir.

Kısa çalışma ödeneğinin süresi üç ayı aşmamak kaydıyla kısa çalışma süresi kadardır.

Zorlayıcı sebeplerle işyerinde kısa çalışma yapılması halinde, ödemeler 4857 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin (III) numaralı bendinde ve 40 ıncı maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra başlar. Bu bir haftalık süre içerisinde ücret ve prim yükümlülükleri işverene aittir.

Kısa çalışma yapan işçinin çalışılmayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerine ilişkin ücret ve kısa çalışma ödeneği miktarı, kısa çalışma yapılan süreyle orantılı olarak işveren ve Kurum tarafından ödenir.