Milyonlarca çalışan yaptığı iş
karşılığında ücret
alıyor.
İş Kanunu ücret
ödenmesini bir sisteme
bağlayarak, kurallarını da
belirliyor. Buna göre işçinin
hak ettiği maaş, prim,
ikramiye gibi tüm ödemeler
nakit olarak yapılıyor.
ÜCRET GECİKİRSE...
Ücretin ödenme süreleri de kanunla belirleniyor. Buna göre ücret en geç ayda bir ödeniyor. Sözleşmeler ile ödeme süresi 1 haftaya kadar indirilebiliyor. Fakat 1 ayı geçemiyor. Maaşı bilerek ve kötü niyetle
20 günden fazla geciktirilen işçiler ister bireysel isterse toplu olarak iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabiliyor ya da işçiler haklı fesih ile tazminatını talep edebiliyor. Yine işveren, işçinin gerçek maaşı üzerinden
Sosyal Güvenlik Kurumu (
SGK) primini ödemek zorunda. Ancak bazı işverenler, işçisini, gerçekte daha yüksek maaş almasına rağmen resmi kayıtlarda
asgari ücretli gibi gösteriyor. SGK bu konuda 2012'de, meslek kodlarıyla tedbir aldı. Ancak sorun azalsa da devam ediyor. Bu şekilde davranan işverenler devletten vergi ve prim çalarken, çalışanının da geleceği ile oynuyor.
Yani iki kere 'hırsızlık' yapıyor. Maaş hilesi yapılan işçi,
haklı fesih ile tazminat kazanıyor, işveren ise hapse girebiliyor.
NE YAPILMALI?
* Maaşınız düşük gösteriliyorsa öncelikle işverenden bordroda gerçek ücreti göstermesi konusunda talepte bulunun.
* Bu talep muhtemelen kabul görmeyecektir. Bu durumda firmayı
ALO 170'e
ihbar edebilirsiniz ki işveren için ciddi para cezaları var.
* Bunu da yapamazsanız, ücretle ilgili her türlü belgeyi saklayın. İleride açacağınız davalarda işinize yarayacaktır.