Çalışanların ücretleri yasaların
koruması altında.
İş Kanunu ücret ödenmesini
bir sisteme bağlayarak,
kurallarını da belirliyor.
Buna göre işçinin hak
ettiği
maaş, prim, ikramiye
gibi tüm ödemeler nakit
olarak yapılıyor. Ücretin
ödenme süreleri de
kanunla belirleniyor. Buna
göre ücret en geç ayda bir
ödeniyor. Sözleşmeler ile
ödeme süresi 1 haftaya
kadar indirilebiliyor. Fakat
1 ayı geçemiyor.
ALIŞKANLIK OLURSA
Gelelim ücretlerin geç ödenmesinde çalışana sağlanan haklara. İşverenin o ay için nakit sıkıntısı çekmesi ya da başka sebeplerle parayı geciktirmesi genel olarak çalışanlar için kabul edilebilir olduğu için itiraz edilmiyor. Zaten iş ahlakı da bunu gerektiriyor. Ama işveren bunu alışkanlık haline getirir ve kötü niyetle yaparsa, bu kez hak aramak gerekiyor. Öncelikle ücretin geciktirilmesi noktasında kanunun belirlediği sınır 20 gün.
Yani sizin için belirlenen ücret, ödeme gününden
20 gün sonrasında hala ödenmemişse, haklarınızı kullanabiliyorsunuz. Bir de ücretin gecikmesinde mücbir sebepler (yangın, doğal afet, iflas) olmaması gerekiyor. Bu noktada işçiler için iki yol ortaya çıkıyor. Birincisi verilen işi yapmama, ikincisi ise haklı fesih ile tazminatını talep etme.