16 KAT FAZLA OLMALI
Yani Türkiye, 35 yıldır Boğaz geçiş ücretlerini belirlerken 1 gram altını 2.78 dolar, 1 ons altını ise (31.1 gram) 86,38 dolar olarak kabul ediyor. Oysa bugün 1 ons altının fiyatı 1300 ABD Doları civarında ve zaman zaman 2 bin dolara kadar çıktığı da oldu. Bugün 1 gram altının 40 dolara ulaştığı düşünüldüğünde geçiş ücretlerinin en az 16 kat daha fazla olması gerekiyor. Dr. Cihat Yaycı'nın bu hesaplamaları ışığında Türkiye Cumhuriyeti, olması gereken rakamların dışında, Boğaz geçiş ücretlerinde yüzde 94'e varan indirim uyguluyor. Halen Türkiye, 35 yıl önceki rakamların sabitlenmesinden ötürü Boğazlar'dan yılda ancak 150 milyon dolar gelir elde edebiliyor. Oysa benzer stratejik konumdaki Panama Kanalı'ndan yıllık 1.8 milyar dolar, Süveyş Kanalı'ndan ise yaklaşık 5 milyar dolar para kazanılıyor.
2.4 MİLYAR DOLAR HAVAYA UÇMASIN
Türkiye'nin altın/frank kurunu sabitlemesi nedeniyle 35 yıldaki kaybının milyarlarca dolar olduğu vurgulanıyor. Sabit kurdan vazgeçilerek güncel kura dönülmesi durumunda Boğazlar'dan yıllık kazancın asgari 2.4 milyar dolara çıkacağı hesaplanıyor. Dr. Cihat Yaycı, Türkiye'nin yeni fiyat politikasına ilişkin atacağı olası bir adımın Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne aykırı olmadığına işaret ediyor. Yaycı, Türkiye'nin böyle bir adım atması halinde Montrö'nün feshi veya tadilinin gündeme getirilebileceğini ancak Boğazlar ve Marmara Denizi'nde egemenlik haklarını pekiştirme hakkı ışığında Türkiye'nin güçlü konumuyla bu konunun arkasında kararlılıkla durarak yeni şartlar/yeni ücret belirleyebileceğini dile getiriyor.
YENİ ŞARTLARIN GETİRİSİ ÇOK OLUR
Türkiye'nin Montrö hükümleri ışığında Boğazlar'dan geçiş ücretlerini güncellemesinin önemli getirileri olacak. Her şeyi Türk olup bayrağı Türk olmayan gemiler de bu yeni ücretlerden etkileneceği için bu uygulama, gemilerde Türk bayrağı taşıma motivasyonunu artıracak. Yükseltilecek ücretler nedeniyle Boğazlar yoluyla taşınan petrol ve doğalgazın boru hatları kullanılarak taşınması daha tercih edilir hale gelecek. Böylelikle Boğazlar temiz kalacak, üstelik Türkiye'de yeni boru hatlarının inşası ya da kapasite artırımları konuşulmaya başlanacak. Yine Kanal İstanbul Projesi kapsamında da Boğazlar'ın yeni ücret rejiminin Kanal İstanbul için rekabet fırsatı yaratabileceği belirtiliyor.