Avrupa krizi atlatamazsa biz de bedel öderiz!

Giriş Tarihi 17 Eylül 2011, 00:00 Güncelleme 17 Eylül 2011, 20:11
Avrupa krizi atlatamazsa biz de bedel öderiz!

İÇİNDEKİLER

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin ihracatının yüzde 65'inin batı ülkelerine olduğuna dikkat çekerek, Avrupa ülkelerinin içinde bulunduğu krizden çıkamaması halinde Türkiye'nin de bedel ödeyeceğini söyledi.

Rıfat Hisarcıklıoğlu, Sivas'a yapılacak TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi fakültelerinin kuruluş protokolü imza ve vergi rekortmenleri ile 40. yılını doldurmuş TSO üyeleri için ödül törenine katıldı. Törende konuşan Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin krizden çıkan ülkelerin başında geldiğini ancak batıdan büyük bir tehlike geldiğini belirtti.

Başta Yunanistan'dan başlayarak Portekiz, İzlanda ve daha sonra iki büyük Avrupa ülkesini bekleyen sıkıntı var." diyen Hisarcıklıoğlu, "Eğer Avrupa bu krizi atlatamazsa bunun bir bedeli bize olur. Çünkü pazarımızın yüzde 65'i orası. Güneyimizde ve kuzeyimizde politik kriz var.

Bir tarafımızda siyasi bir tarafımızda ekonomik sıkıntılar var. Ama şu an Türkiye çok iyi konumda. Bölgenin lideri olacaksa kendisini hesaba çekmesi gerekiyor. Dünyanın en büyük 17. Büyük ekonomisi olduk tıkandık. Hedef ilk 10'a girmek." dedi.

Bunu başarabilmek içinde sistemin yeniden inşa edilmesi gerektiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, bunun için de yeni bir anayasa olması gerektiğini dile getirdi. Yeni bir anayasa olmadan işlerin çıkmaza girdiğine değinen Hisarcıklıoğlu, "İktidar-muhalefet partileri arasında, halk arasında yeni bir anayasa beklentisi var.

Bu dönemde yeni bir anayasa yapılması için sistemin yeniden yapılandırılması için temel harç olan bu değişikliğin yapılması gerekiyor. Her farklı inanıştan olan kardeşimizin temel sözleşmesi olacaktır bu anayasa. Buna hepimizin katkı sağlaması gerekiyor. Yapısal reformları yapabilirsek biz güçlü olduğumuzda kimse bize bir şey yapamaz." dedi.

"GİRİŞİMCİ SAYISI ARTMADAN TÜRKİYE ZENGİNLEŞEMEZ"
Türkiye'nin zengin olması için girişimci sayısını arttırması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, 72 milyon nüfustan 1 milyon 346 binin girişimci olduğunu ifade etti.

Japonya'yla mukayese edildiğinde onların 6 milyondan fazla girişimcisi olduğunu aktaran Hisarcıklıoğlu, "Türkiye zengin olmak istiyorsa yapacağımız şey bu. Girişimci sayımızı 4 kat arttırmalıyız. Bunun da yolu şu. 'İsraf haram' kültüründen geliyoruz ama kadınlardaki girişimci sayımız yüzde 6,5. Potansiyelin yarısını kullanmıyoruz. 'Kadın girişimcilerimizi harekete geçirelim. Odalar altında girişimciler kurulu kuralım ve illerde genç kızları girişimci olmaya heveslendirsinler' dedik. Başarı hikyelerini anlatarak girişimci olmaya heveslenmelerini istedik." ifadelerini kullandı.

"Türkiye'de yüz yıllık müessese sayısı maalesef iki elin parmakları kadar." diye konuşan Hisarcıklıoğlu sözlerini şöyle tamamladı: "Gelişmiş ülkelere baktığımızda Japonya'da 500 yıllık şirket var. Avrupa'da 150–200 yıllık şirketler var. Bizde de 100 yıl önce üreten tesis vardı. Bizdekilerin hiçbirisi kalmamış. Bunun sebebi şu; yılda 320 bin kilometre yol kat ediyorum. Bodrum Ticaret Odası başkanımız ödül töreninin yapılacağı alana götürürken, 'Şu gördüğünüz deniz kenarları değersizdi. Babalar buraları kızlara verdi, tarlaları oğlana verdi ama Allah'ın takdirine bak şimdi kızlar zengin' dedi. Haksızlık ve adaletsizlik üzerine kurulan her türlü düzen yıkılmaya mahkûm. Sizden sonrakilere haksız ve düzensiz bir şirket kurmaya çalışıyorsanız ey babalar sizden sonra devam etmiyor. Haberiniz olsun. Bu düzensizlik Türkiye'de var. Gidin tapu kayıtlarına bakın kaçı erkeğin kaçı kadının üzerine. Kurduğunuz şirketlerin devam etmesini istiyorsanız kız erkek ayrımı yapmadan çocuklarınızı esas düşünmeniz gereken sizden sonra nasıl devam ettireceklerinin yol haritalarını önlerine koymanız gerekir. Damat diye dışlamayın. Damadın kızınızdan oğlunuzdan farkı yok. Bir sürü kaynak biriktiriyorsunuz bunun nasıl değerlendirileceğini iyi belirleyin. Ne olur sizden sonra işinizin devamını istiyorsanız çocuklarınız arasında ayrım yapmayın hak ve adalet ölçüsünde haklarını verin."