Suriye'deki savaştan kaçan mültecileri, Türkiye kucakladı.
5 yılda kabul ettiğimiz göçmenlerin sayısı 3 milyonu aştı. Çaresiz insanlar, son aylarda Avrupa kapılarına da dayandı. Her konuda insanlık dersi vermeye çalışan AB ülkeleri, bu konuda sınıfta kaldı.
Adeta iki yüzlü davrandı. Türkiye'ye "Kapılarını aç" derken kendileri kılını bile kıpırdatmadı. Savaştan kaçan çaresiz insanları dikenli tellerle karşıladı. En büyük gaddarlığa son örnek dün Yunanistan-Makedonya sınırındaki Eidomeni'de yaşandı. Aç-susuz bekletilen yüzlerce mültecinin sabrı taştı. Çıplak elleriyle, dikenli tellere saldırdı. Ancak polis çoğunluğu çocuk ve kadın olan mültecilere oldukça sert davrandı. Biber gazı, tazyikli su ve cop kullandı. Kıyasıya dövülen mülteciler oracıkta yığılıp kaldı.
Yerlerde sürüklenen kadın ve çocukların çığlıkları dünyada yankılandı. Fransa'da ise yabancı düşmanlığı zirveye çıktı. Calais'deki
"Vahşi Orman" adlı mülteci kampı, dün şafak vakti buldozerle yıkıldı. 5 bin kişi başka kentlere yollandı. Direnenler de gözaltına alındı.
MERKEL KARARLI!
Bu arada Almanya Başbakanı Angela Merkel,
7 Mart'ta Brüksel'de Türkiye ile yapılacak olan mülteci zirvesine odaklandığını anlattı. AB'nin Yunanistan ve İtalya'daki 160 bin sığınmacıyı üye ülkelere yerleştirme kararı, havada kaldı.
Bu insanlardan sadece 600'ü kabul edildi. İspanya ise 18 mülteciyi alabildi. Komşu "
Geri Kabul Anlaşması" çerçevesinde 308 göçmeni Türkiye'ye gönderme kararı aldı.
Makedonya polisi, sınıra dayanan mültecilere engel olmaya çalıştı. Dikenli tellerin arasından geçmek isteyen kadın ve çocuklara acımadı. Biber gazı sıkıp hepsini geri kaçırttı.