Sandaletin rengi Papa'nın kim olduğuna göre değişiyor. Giydikleri sandalete piskoposluk sandaleti deniyor. Geçmişi Roma askerlerinin giydiği "caligae" denen sandalete dayanıyor. 16. Yüzyıl'a kadar bütün Papalar, Papalığın resmi rengi olan kırmızı sandalet giyerken, o tarihte Papa olan V. Pius, Dominiken olduğu için kendi tarikatının rengi olan beyazı seçti. Papa John Paul, genellikle kırmızı giymekle beraber Polonya'daki geleneklere uyarak kahverengi sandalet de giydi. Kırmızı, Katolik şehitlerinin rengi olmakla birlikte o dönemde elde edilmesi pahalı olduğu için aynı zamanda asalet ve güç sembolüydü. Bir önceki Papa Benedict, geleneklere ve gösterişe meraklı olduğu için kırmızı renk sandalet giyiyordu. Bu ayakkabılar da ünlü marka Prada tarafından yılda 6 çift olarak yapılıyor ve Papa'ya hediye ediliyordu. Mevcut Papa Cizvit ve bağlı olduğu "Kurtuluş İlahiyatı" doktrin nedeniyle sadeliği tercih ediyor. Bu doktrin Özellikle Güney Amerika'da çok etkili çünkü yoksulluk ve zulüm dolayısıyla insanlıktan çıkmış büyük kitlelerin uğradığı haksızlığa karşı yeni bir ruhani ve dünyevi kurtuluşu vaat ediyor.
Papa'nın kıyafetini tamamlayan en önemli aksesuarı hatta daha da ötesi olmazsa olmazı taktığı yüzük. Üzerindeki sembol nedeniyle "Balıkçının Yüzüğü" olarak biliniyor. Balık, Hristiyan dünyasında bolluk, bereket ve Hz. İsa ile özdeşleşmiş bir sembol. Hz. İsa'nın son akşam yemeğinde sofrada bulunan yiyeceklerden birisi aynı zamanda. Hz. İsa ona "Kaya" anlamına gelen Kifas adını verir ve kilisenin "temeli" olarak ilan eder. 1842 Yılına kadar bu yüzük aynı zamanda Papa'nın bazı belgeleri imzalaması için mühür yerine geçiyordu. Her Papa için içine adı yazılı özel yüzük imal ediliyor; öldüğü ya da feragat edip makamından ayrıldığı zaman bu yüzük törenle kırılıyor. Katolikler, Papa'nın önünde diz çöküp bu yüzüğü öpüyor.
Tayfun ER
