Yeni Zelanda'daki saldırı sonrası İslamofobi ile mücadelenin ortak sloganı: Hello Brother

Yeni Zelanda'nın Christchurch şehrinde camiye düzenlenen saldırı sonrası tüm dünya İslamofobi ve yabancı düşmanlığına karşı bir araya geldi.

Giriş Tarihi 19 Mart 2019, 16:17 Güncelleme 19 Mart 2019, 16:17
Yeni Zelanda’daki saldırı sonrası İslamofobi ile mücadelenin ortak sloganı: Hello Brother

İÇİNDEKİLER

Christcrunch'ta meydana gelen ve 50 kişinin şehit olmasıyla sonuçlanan olay sonrası İslamofobi ile mücadele konusunda tüm dünya tek yürek oldu. Avustralyalı teröristin camiye girişte ilk şehit ettiği kişinin ağzından dökülen son sözler olan "Hello Brother (Merhaba kardeşim)" cümlesi İslamofobiyle mücadelede slogan sözcüklerler olurken, Rohingyalı mültecilerden Avrupa'daki göçmenlere yüzden fazla insan kardeşlik fikrini korumak ve bir fark yaratmak için birleşti.

BATI MEDYASININ İKİ YÜZLÜLÜĞÜNE TOKAT GİBİ CEVAP
Yeni Zelanda'da camiye yapılan saldırıların ardından teröristi şirin göstermeye çalışan batı medyasına tokat gibi bir yanıt geldi. Batı medyasının iki yüzlülüğünü iki farklı haberle ortaya koyan bir kişi, "Bir sabah Müslüman olarak uyandığınızı ve 50 Müslüman'ı öldüren bir katilin, bir gazete manşetinde 'Melek yüzlü' olarak tanıtıldığını düşünün. Bir camiyi ateş açan biri için doğru bir tabir mi? Kullanılabilecek daha uygun bir tabi yok mu?" dedi.

İşte videonun özeti:
Bir sabah Müslüman olarak uyandığınızı ve 49 müslümanı öldüren bir katilin, bir gazete manşetinde 'Melek yüzlü' olarak tanıtıldığını düşünün. Bir camiyi ateş açan biri için doğru bir tabir mi? Kullanılabilecek daha uygun bir tabi yok mu?

Aynı gazetenin 2016 yılında Orlando'da bir gay kulübünde gerçekleşen saldırı için attığı manşete bakalım. "IŞİD'li manyak gay kulübünde 50 kişiyi öldürdü"

Her ikiside İngiliz Daily Mirror gazetesine ait. Aynı gazete, aynı katliam, aynı ölüm. Birinde bir bebeği elinde tutan baba, diğerinde ise siyahlar içerisinde narsist algı yaratan bir adam. Ufak detaylara gelecek olursak; IŞİD kapağında kurbanların ufak bir fotoğrafı görünüyor. "Melek yüzlü" kapağında ise bir öncekinde kurbanları gördüğümüz küçük yuvarlakta katliamcının ta kendisini görüyoruz. Tek ortak noktası ise her ikisinde de kurbanlara dair en ufak bir bilgi verilmemesi.

Bu sadece tek bir gazete için mi geçerli? Tabi ki hayır. Yine İngiliz kaynaklı dünyaca ünlü bir gazete daha; Daily Mail.

ONLARCA İNSANI ÖLDÜRDÜ AMA BABASININ CENAZESİNDE DUA ETTİ
Daily Mail'in kapağı ise daha dikkat çekici. Yeni Zelanda'da 50 kişiyi öldüren katliamcının babasının kanser öldüğünü aktarıyor. Ortada açık açık bir cinayet varken batı medyası neden olayın farklı yönlerini görüyor.


Dailymail foto

"ÇALIŞAN KESİMİN ÇILGINI"
"Grafton'da büyüyen bir çocuk nasıl beyazların üstünlüğünü savunan bir katile dönüştü" Bir katliamcıyı sadece "Grafton'da büyüyen çocuk" olarak tanımlamak ne kadar doğru? Asıl soru ise şu; Bu gazetelerinde manşetlerinde neden camide bir katliama kurban giden 49 kişinin değilde, bir caninin fotoğrafı yer alıyor? Neden 'müslüman' kurbanları göremiyoruz?

Aynı gazetenin 24 saat sonra yayınlanan baskısında bir kurban kapakta görünüyor. Buraya kadar her şey normal. Ta ki ilk cümleyi okuyana kadar "Terörist Brenton Tarrant şiddet içeren oyunların bağımlısıydı."

Bir ibadethanede 50 kişiyi öldüren katliamcı nasıl şiddet içeren oyunları seven biri olarak tanımlanabilir?