Meghan'ın nişanlılık ve düğün sürecinde birçok teamülü yıkan davranışları, Kraliyet tabularından birçok tavizler verilmesi de kafaları karıştırdı. Meghan, nişanlıyken resmi davetlere katılmış, düğün yemeğinde konuşma yapan ilk gelin olmuştu. Üstelik Kraliçe 2. Elizabeth bu durumdan hiç memnun görünmüyordu. İngiliz medyası da Meghan Markle ve ona tanınan bu ayrıcalıkların perde arkasını konu aldı. İngiliz basını Meghan'ın farklı bir geçmişi olduğunun altını çizerken, BBC'nin hazırladığı haberde şu ifadelere yer verildi:
"Megan'ı herkes "Suits" dizisindeki Rachel Zane rolüyle tanıyor. Ve şöhret, parayı bu sayede kazandığı zannediliyor. Ancak o Los Angeles'ta Black Beverly Hills denen evlerin ortalama değeri 1 milyon dolar olduğu çok zengin bir muhitte doğdu. Hollywood'da özel bir okulda okudu. "Deal or No Deal" (Var mısın Yok musun) programında mankenlik yaptı, kutu açtı. 2011'de ise yapımcı Trevor Engelson ile iki yıl süren evliliği, sürekli olarak hiç yaşanmamış gibi yansıtıldı. Aktivist tarafı ise erken gelişti. 11 yaşında Hillary Clinton'a mektup göndererek PG markasının bir televizyon reklamına müdahale etmesini istedi. Çünkü reklam kadınları rahatsız ediyordu. Bu mektubu yanıt buldu ve reklamda düzeltme yapıldı. Tiyatro eğitimi almasına rağmen Arjantin'de ülkesinin başkonsolosluğunda stajyerlik yaptı. Siyaset ve aktivistlikten hiç uzak olmadı. Stajyerlik deneyimini "Arjantin'de devalüasyon yaşanıyordu. Ve Hazine Bakanımız Paul O'Neill, Buenos Aires'i ziyaret etmişti. Ben de onunla aynı konvoydaydım. Hep politik bir kariyerim olsun istedim" sözleriyle anlatmıştı.
Hayır kurumlarına olan ilgisi Prens Harry ile karşılaşmasına vesile oldu. İlk karşılaşmaları çatışmalarda yaralanan eski askerler için Prens Harry tarafından organize edilen Invictus Spor Oyunları'nda olmuştu. Sonra beraber Afrika'yı dolaştılar. Harry ile tanışmadan önce sosyal medyada çok aktifti. Twitter ve Instagram üzerinden büyük kitlelere ulaştı. Ondan önce ise kişisel blog tutuyor ve ünlülerle röportaj yapıyordu. Ivanka Trump ile bir röportaj yapmış ve onun gibi başarılı bir kariyer yapmayı istediğini söylemişti.
ÇANTALARIN KRALİÇESİ
Kraliçe Elizabeth geçen hafta torununun düğününden sonra dün de Londra'da bir çiçek fuarına katıldı. Kraliçe'nin elinde ise yıllardır bırakmadığı çantası vardı. 1968'da modacı Sam Launer'in ona kendi yaptığı bir çantayı göndermesiyle Launer marka siyah çantanın müdavimi olan Kraliçe'nin bugüne kadar aynı çantadan 200'den fazla aldığı öğrenildi. En önemli davetlerde yanından ayırmadığı bin 900 dolarlık (yaklaşık 9 bin TL) çantanın içinde ise küçük bir ayna, ruj, nane şekeri, okuma gözlüğü ve bir kalem hiç eksik olmuyor.
