Trump ve Ruhani'den peş peşe açıklamalar! İran ile ABD arasındaki nükleer kriz büyüyor

Giriş Tarihi 08 Mayıs 2018, 00:00 Güncelleme 08 Mayıs 2018, 16:20
Trump ve Ruhani’den peş peşe açıklamalar! İran ile ABD arasındaki nükleer kriz büyüyor

İÇİNDEKİLER


ABD Başkanı Donald Trump, bir kez daha tüm dünyayı sarsmaya hazırlanıyor. Kudüs'ün başkent olarak tanınması ve Suriye harekatı gibi tüm gözlerin Beyaz Saray'a çevrildiği olaylara bugün bir yenisi eklenecek: Trump, İran'la nükleer anlaşma için son kararını duyuracak.

Tahran yönetimi, Washington'dan gelen iptal sinyallerine karşı bugün sert çıkışlar yaptı. Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD'nin masadan kalkması halinde ülkesinin bazı sorunlar yaşayabileceğini ancak bunu çabuk atlatacaklarını söyledi. Ruhani'ye göre, söz konusu sorunlar üç ay kadar sürebilir.

İran İnsan Hakları Komitesi Sekreteri Muhammed Cevad Laricani ise, Trump'ın anlaşmadan çekilmesi halinde İran için de her şeyin biteceğini, diğer ülkelerin bunun farkında olması gerektiğini aktardı.

İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, nükleer anlaşmanın başarısızlığa uğrayacağını tahmin ediyor.

İran'ın yakın müttefiki Rusya, Trump'ı uyararak anlaşmanın iptal olması halinde olumsuz sonuçların ortaya çıkabileceğini duyurdu. Açıklamayı, Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov yaptı.

İran'ın ezeli düşmanı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise, beklediği kararın gelmesine saatler kala Tahran'a ateş püskürdü. Güney Kıbrıs'ı ziyaret eden Netanyahu, İran'ın Suriye'ye çok tehlikeli silahlar konuşlandırdığını ve İsrail'i haritadan silmeyi hedeflediğini savundu. İsrail Başbakanı'na göre İran yakın zamanda Akdeniz'e ulaşabilir.

Haber tüm uluslararası medyada manşette. CNN International 'Dünya Trump'ın kararı için nefesini tuttu' başlığını kullanırken, BBC 'Trump'ın kararı ortaya çıkıyor' dedi. Washington Post ise 'Müttefiklerin uyarılarına rağmen Trump İran anlaşmasından çekilecek' diyerek malum'u ilan etti.

Alman Deutsche Welle'den Kersten Knipp, İran'ın bundan böyle gözlerini ABD'ye değil Avrupa'ya çevireceğine vurgu yapıyor. Knipp'e göre, İran Batılı ülkeleri bölmeye çalışmasa da ABD ile Avrupa ülkeleri arasındaki çıkar farklılıklarını kendi yararına kullanmak isteyebilir ve böyle bir durumda Avrupa Birliği ile İran arasında yakınlaşma söz konusu olabilir.

İsrail ordusunun eski araştırma direktörü Amos Gilad da Knipp'le aynı fikirde. Anlaşmanın çökmesi halinde İran'ın nükleer çalışmalarını denetlemenin zorlaşacağını belirten Gilad, "Amerikalılar anlaşmadan çekileceklerse, o zaman alternatif geliştirmelidirler. Ama ben alternatifleri olduğunu sanmıyorum" dedi.

Suriye, Irak ve Lübnan'da askeri güçleri bulunan İran, halihazırda Ortadoğu'da Suudi Arabistan'la tutuştuğu bilek güreşini büyük ölçüde kazanmış durumda. Knipp'e göre, anlaşma feshedildiği takdirde İran bu girişimlerini çok daha radikal bir biçimde sürdürebilir ve kutuplaşmanın sonu ABD ile savaşmaya kadar uzanabilir. Bu ihtimali Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya'da yayımlanan haftalık haber dergisi Der Spiegel'e verdiği mülakatta dile getirmişti.

En kötü senaryolardan biri, Trump'ın İran'ın ticari ilişkilerine uluslararası ambargo ilan etmesi. Obama döneminde nükleer anlaşmanın baş koordinatörlüğünü yapan Jarret Blanc, Al Monitor adlı internet dergisine yaptığı açıklamada, 'İran ile bu ülkenin dış ticari ilişkilerinde rol oynayan bankaların da yaptırım kapsamına alınması, Avrupa'da 'benzeri görülmemiş düşmanca davranış' olarak algılanabilir' diyor.

Bir diğer kötü senaryo ise, İran'daki tutuklu Amerikalıların durumu. Tam sayıları bilinmiyor. Washington Post, iplerin kopması halinde zaten varla yok arasındaki ABD-İran diyaloğunun tamamen kesilebileceğini, tutukluların da evlerine dönme ihtimalinin ortadan kalkacağını yazdı. ABD tarafı tutukluların salıverilmesi için herhangi bir girişimde bulunmuyor. Washington Post'a göre Amerikalı tutukluları İran'da bırakma kararı, Trump'ın siyasi kariyerindeki en büyük başarısızlıkları arasına girecek.

2015'te imza konulan tarihi anlaşmada ABD ve İran'ın yanı sıra P5+1 olarak bilinen Çin, Rusya, Almanya, İngiltere ve Almanya da vardı.