Trump, sosyal medya hesabı Twitter'dan, hafta içinde görevden aldığı eski FBI Direktörü Comey'e yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Comey ile görüşmelerinin "kayıt altına alınmış" olabileceğini ima eden Trump, "James Comey, görüşmelerimizi basına sızdırmadan önce bu görüşmelerin kaydının olmaması için dua etsin!" ifadesini kullandı. Trump'ın bu açıklamaları, Comey'i, "aralarındaki görüşmeleri basına sızdırmaması" konusunda üstü kapalı olarak uyardığı şeklinde yorumlandı.
Trump, salı günü görevine son verdiği Comey ile ilgili olarak basına yaptığı ilk değerlendirmede, "İşini iyi yapmıyordu; bu kadar basit." demiş, daha sonra Twitter hesabından, "Comey, ister Cumhuriyetçi isterse Demokrat olsun Washington'daki hemen herkesin güvenini kaybetmişti. İşler normale döndüğünde herkes bana (bu kararımdan dolayı) teşekkür edecek." açıklamasını yapmıştı.
Beyaz Saray, Adalet Bakanı Jeff Sessions ve Bakan Yardımcısı Rod Rosenstein'ın resmi tavsiyesine uyularak Comey'nin görevine son verildiğini belirtmiş; dün Amerikan medyasına verdiği bir mülakatta ise Trump, "Adalet Bakanlığı tavsiyesi olmasa da Comey'i kovacaktım." ifadesini kullanmıştı.
Öte yandan Trump, yine Twitter'daki açıklamalarında, yönetimi "tutarsızlıkla" suçlayan ve ciddi şekilde eleştiren ana akım Amerikan medyasını hedef aldı. Trump, "Belki de yapılacak en iyi şey bundan sonraki tüm (Beyaz Saray) basın brifinglerini iptal etmek ve 'tutarlılık' adına tüm sorulara yazılı cevap vermek mi olacak? Aktif bir başkan olarak birçok şeyle uğraşıyorum ve sözcülerimin podyumda mükemmel bir tutarlılık göstermesi mümkün değil!" değerlendirmesinde bulundu.
Comey'nin görevine son verilmesinden sonra başlayan ve "bu kararın Adalet Bakanlığı tavsiyesinden önce mi sonra mı alındığı" etrafında dönen tartışmaları sürekli gündemde tutan medya, bu sözlerle Trump'ın hedefi olurken, Beyaz Saray günlük basın brifinglerinin iptal edilebileceğine ilişkin yorumlar kamuoyunun ilgisini çekti.