ABD Başkanı Donald Trump selefi
Barack Obama'nın başkanlık seçimleri öncesinde telefonlarını dinlettiğini açıkladı. Bu ABD ile birlikte Avrupa'da da deprem etkisi yarattı. Dünya medyası, bu sürecin
"Nixon/Watergate" olduğunu yazdı. ABD Ulusal İstihbarat Birimi, FBI ve CIA harekete geçti. Bu skandalı kapatmak için hamle üstüne hamle yaptı.
ABD Ulusal İstihbarat eski Direktörü James Clapper, Başkan Donald Trump'ın ve ona yakın isimlerin telefonlarının seçim kampanyası sırasında dinlendiğine dair iddiaları reddetti. Bu iddiaların gündeme gelmesinin ülke çıkarlarına büyük zarar vereceğini belirten Clapper,
"Seçilmiş başkan ya da aday olarak (Trump'a) ya da kampanyasına yönelik bu türden bir gizli dinleme faaliyeti içerisine girilmedi" dedi. Ardından CIA'in içindeki Demokratlar'a yakın yapı bu iddiaların kapatılması gerektiğini açıkladı. Son olarak ABD'de Federal Soruşturma Bürosu
(FBI) Direktörü James Comey konuyla ilgili yorum yaptı. Trump'ın açıklamalarının kabul edilemez olduğunu belirten Comey'nin, ABD Adalet Bakanlığı'na da baskı kurduğu ortaya çıktı.
YENİ WATERGATE SKANDALI
Comey'nin ortaya atılan iddiaların
'FBI'ın yasaları çiğnediği izlenimi verdiği' gerekçesiyle Adalet Bakanlığı'ndan devreye
girmesini istedi. Ayrıca, bu iddiaların bir
hata olduğunu ve bir an önce yalanlanması
gerektiği konusunda Adalet Bakanlığı'ndan
talep ettiği belirtildi. Ancak Trump bu
konuda geri adım atmamakta kararlı. ABD
Başkanı Donald Trump, Kongre İstihbarat
Komitesi'nin,
2016 yılında Başkan Barack Obama'nın soruşturma gücünü kötüye
kullanıp kullanmadığının araştırılmasını
istedi. ABD medyası başta olmak üzere
İngiliz, İtalyan, Fransız ve Çin medyası da bu
durumun araştırılmasını istedi.
Birbirlerinden hiç hoşlanmayan FBI Başkanı Comey ve Ulusal İstihbarat Birimi eski Başkanı Clapper, Trump'ın Obama'yı suçlaması karşısında ortak tavır aldı. Bu durum, "Ulusal güvenlik riskini önlemek" olarak yorumlandı.