Gül, Kaddafi ve oğluna sert çıktı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Libya'daki olayları değerlendirdi önce Libya lideri Kaddafi'ye mesaj gönderdi sonra da isyandan Türkleri sorumlu tutan oğluna yanıt verdi.

Giriş Tarihi 21 Şubat 2011, 00:00 Güncelleme 21 Şubat 2011, 16:56
Gül, Kaddafi ve oğluna sert çıktı

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Libya'daki olaylara bazı Türkler'in karıştığı iddialarına ilişkin, ''Herhangi bir Türk'ün başka bir ülkede, onların herhangi siyasi faaliyetine katılması söz konusu olmaz tabii ki. Hele hele Ortadoğu ülkelerinde buna Türkler çok daha dikkat ederler. Dolayısıyla doğru olmadığı kanaatindeyim'' dedi.

Gül, Deniz Ticaret Odası Olağanüstü Meclis toplantısına katıldıktan sonra çıkışta basın mensuplarının çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, Tunus ve Mısır'ın ardından Libya'da halk ayaklanması yaşandığına işaret ederek, ''Libya'da çok fazla Türk vatandaşı var. Bu konuyla ilgili genel değerlendirmenizi alabilir miyiz? Ayrıca bazı Türk vatandaşlarının ajanlık faaliyeti yürüttüğü konusunda iddiaları var. Kaddafi ile görüştünüz mü?'' yönündeki soruları üzerine Gül, Libya lideri Kaddafi ile bir görüşmesinin olmadığını söyledi.

Bu olayları bütün Ortadoğu'da başladığından beri bütün ülkelerin yakından takip ettiğini dile getiren Gül, şunları kaydetti:

''Libya'da olanları da yakından, kaygıyla da takip ediyoruz. Çünkü can kaybının olması gerçekten çok üzücü. O bakımdan herhangi bir kardeş kanı dökülmeden bu meselelerin hallolması gerekir ve tabii ki bütün yöneticilerin de halklarının arzularına, dileklerine kulak vermeleri gerekir. Bunu daha önce de söyledim. Libya'da çok sayıda Türk var. Çünkü kardeş bir ülke, aynı zamanda büyük ekonomik yatırımlar yapıyorlar. Türk firmaları da var. Hükümet her kademede, ilgililer her kademede çok yakın takip içinde... olup bitenleri. Daha önceden de bütün bölgedeki ülkeler takip ediliyor. Nerede ne olabilir, nasıl olabilir diye önceden bilgiler alınıyor, gerekli her türlü takip yapılıyor.

Dolayısıyla oradaki vatandaşlarımızın en güvenli şekilde tahliyesi için de bütün bakanlıklar, hükümet her türlü çalışmayı yapıyor. Bundan da bilgilendiriyorlar. Ben de yakından takip ediyorum. Herhangi bir Türk'ün başka bir ülkede, onların herhangi siyasi faaliyetine katılması söz konusu olmaz tabii ki. Hele hele Ortadoğu ülkelerinde buna Türkler çok daha dikkat ederler. Dolayısıyla doğru olmadığı kanaatindeyim.''