Türkiye ile özel statü

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 24 Temmuz 2009 Güncelleme 24 Temmuz 2009, 00:00

İÇİNDEKİLER

Yedi yıldır Kuzey Irak'ta yaşayan, babası Kürt, annesi İngiliz olan gazeteci Michael Howard ile Erbil'de görüştüm. Michael, The Guardian ve Economist'in Kürt meselesinde uzman, deneyimli muhabiri. 15 tartışmalı bölgeden oluşun bu kesimin geleceğinin ne olacağı belirsiz. Michael'e göre, Irak'ın en büyük problemi bu. Yarınki seçimleri "tetikteki hattın belirlenmesi" olarak görüyor. Tarihsel olarak, Saddam Hüseyin'in Kürtleri ve Türkmenleri Araplaştırma politikası gereği aileler zorla evlerinden edilmişti. Hudutlar değiştirilmişti. Eh, bazı topraklar da petrol zengini olduğu için durum oldukça hassas tabii. Mesela, Kerkük'teki petrol rezervi Irak'ın ürettiği petrolün yüzde 50'sini oluşturuyor. Irak Anayasası'nın 140. Maddesi'ne göre ihtilaflı bölgelerin çözümü için üç aşama var. İlk aşamada kentin normalleştirilmesi tamamlanacaktı. Kovulan aileler evlerini talep edebilecek, Saddam tarafından getirilen aileler de finansal paketlerle geri dönebilecek. Normalleştirme tamamlandıktan sonra ikinci aşamada kentte bir nüfus sayımı gerçekleşecek (eylülde bekleniyor) ve son aşamada ise, referandumla Kerkük halkına Bölgesel Kürt Yönetimi'ne bağlanmak isteyip istemedikleri sorulacaktı. Tabii bu, Araplar ve Türkmenler tarafından tartışmaya çok açık. İkisi de kendi sebeplerinden dolayı referanduma şüpheyle bakıyor. Michael'e göre, Irak'taki tansiyon bir kedi-fare oyunu. Şimdilik bir şey ateşlenmedi. Ancak belirsiz gelecek El-Kaide ve çeşitli Sünni Arap gruplarının buralarda aktif olmasına sebep oluyor. Türkiye'yi olası bir müttefik görmek yeniden bir diktatörlük doğurabilecek Bağdat'a karşı başka bir tepki. Kürtler, geçmişte Türkler tarafından "düşman" sayıldığı gibi, kendilerine yeniden düşman gözüyle bakılmasından korkuyorlar. Gül ve Erdoğan'ın Kürt meselesine karşı yumuşayan tavrı ile birlikte, Kürtler eskisi gibi korkmuyorlar.

TİCARİ İŞBİRLİĞİ

Michael, "Kürtler, Avrupa'nın bir parçası olmak istiyor. Komşuları yerine batıya yönelmeyi hedefliyor. AB ile ilişkileri sürdüren Türkiye, Kürtler için mükemmel bir çıkış yolu. Yalnızca politik ve kültürel açıdan değil, ekonomik açıdan da gelişme dikkat çekici. Türk firmalarının buradaki bağları bariyerleri yıkmaya yardımcı oluyor. Eğer politika zor ise, köprüleri ticari işbirliği ile kurmak gerek" diyor.

ZOR SENARYO

ICG Raporu'nda belirtilen, Kuzey Irak'ın Türkiye'ye bağlanmasının gerçekleşmesinin pek mümkün olmadığını belirtiyor Michael. Kürtler hep söyler, "Eğer Bağdat ile olmazsa biz bağımsızlığımızı isteriz." Tam bağımsızlık olmazsa Türkiye'ye bakılır. Türkiye ile olan durum, bir ortaklık olabilir. BM iştirakli özel bir statü olabilir. Türkiye'nin bir parçası gibi değil ama güvenlik garantili Türkiye'ye "ek" bir yer gibi.

YENİDEN NEÇİRVAN BARZANİ

Seçimlerde şeffaflık bekleniyor. Michael'e göre de, yükselen ve iyi bulduğu GORAN Hareketi'nin limitli etkisi olacak. GORAN Hareketi'nden dolayı KYB oy alamazsa, yeniden KDP'den Neçirvan Barzani başbakan olacak. Tam tersi bir durumda ise, KYB'den Barham Salih yeni başbakan olacak.