Tarihi 4 Nisan 2018

Başkomutan cephede

yi ki gazeteciyim" dediğim anlardan biriydi Pazar günkü yaşadıklarımın özeti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, vatan savunmasını kusursuz yapan Mehmetçiğimiz'e destek ve moral amacıyla yaptığı ziyarete eşlik eden gazetecilerden biri olarak, tarihe tanıklık etmenin yanında, Fırat Kalkanı ve Afrin'de destan yazan askerlerimizle olmanın tarifi kolay değil.
Başkomutanı, bakanlar ve parti yöneticileri ile birlikte bir grup sanatçı ve milli sporcularımız da bu gezide yalnız bırakmadı.
İstanbul'dan havalandığımız andan Hatay'a indiğimiz, şehir merkezinden bir saatten fazla yol aldığımız anda bile nereye gideceğimizi bilmiyorduk.
Amaç tabii ki, güvenlik önlemleri idi. Reyhanlı Oğulpınar Sınır Karakolu'nda ulaştığımızda inanın, sanatçısından sporcusuna, gazetecisinden modacısına kadar istisnasız herkes o andan itibaren bütün sıfatlarını unuttu ve sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, askerlerimizle olmanın gururunu yaşadı.
Uçak içinde başlayan kahramanlık türküleri ve marşları, karakol ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte askerlerimizin de katılımıyla devam etti.
Başkomutan olarak kamuflaj kıyafetiyle askerlere sürpriz yapan Erdoğan, hedefimizi çok net ifade etti; Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı'nda sahada yazdığı destandan güç alan Türkiye, masada da düşmanlarını da, müttefiklerini de ikna için üstünlüğünü ispatladı.
Ama; Afrin'den öte hedefimiz belli ve kesin;
İster Sincar ister Menbiç, terör belasından tümüyle kurtulduğumuz ana kadar durmak yok, yola devam...


Kışlalarda "Tanrı'mıza hamdolsun" duası bir genelge ile "Allah'ımıza hamdolsun, milletimiz varolsun" olarak değiştirildi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sınır karakol ziyaretinde ilk kez görüntülendi.

YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN..
YA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

Ben gerçekten CHP'nin sözcülerini anlamakta sade bir Türk vatandaşı olarak zorlanıyorum. Parti sözcüsü Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Mehmetçiğimiz'e Suriye sınırında yaptığı ziyareti eleştirmiş ve buyurmuş:
"Orası asker üniformasıyla şov yapılacak yer değilmiş!" Hay Allah'ım, sen aklıma mukayyet ol. Önce Afrin'de ne işimiz var dediniz, sonra kamuoyundan ve kendi tabanınızdan tepki gelince lafı değiştirdiniz.
Sonra, ordumuz büyük bir başarıyla Afrin'deki terör unsurlarını temizleyip şehir merkezine girdi; "Afrin şehir merkezine girmemeliyiz, orada ne işimiz var?" dediniz.
Yine kamuoyundan ve tabanınızdan tepki gelince, bu sefer yine ağız değiştirip, destekler göründünüz.
Böylesine milli bir konuda bu kadar ikircikli olunca, Anayasa'ya göre Başkomutan olarak sınır birliklerinde kahraman Mehmetçiğimiz'e moral verme amacıyla giden Cumhurbaşkanı da sizi rahatsız eder tabii.
1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nda dönemin Başbakanı olarak kararı veren Bülent Ecevit için ne kadar yerli ve milli diyor isek, güney sınırımızda bir terör koridoru ve nihayetinde bir Kürt devleti kurmayı hedefleyen 7 düvele karşı milletiyle birlikte TSK'nın sınır ötesi harekat emrini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında da farklı düşünemezsiniz.
Bir öyle bir böyle düşünmek bir yana, belirsizliği ve yerli ve milli olan her şeye karşı durmayı politika olarak benimseyen CHP sözcülerine Mevlana'nın şu sözünü hatırlatmak gerek;
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol..

CHP-SAADET İTTİFAKI TAMAM!
Malum, AK Parti- MHP arasındaki Cumhur ittifakı, 2019 seçimlerinde Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerine hazır.
Yüzde 50+1 hedefi için diğer partilerin de ittifak arayışında oldukları biliniyor.
Bu bloğun büyük partisi olarak CHP'nin ittifak yapma ihtimali olan 3 parti var; Saadet Partisi, İyi Parti ve HDP. SP ile bir süredir görüşüldüğü biliniyor, HDP ve İyi Parti için de tabanın tepkisine göre hareket edileceğe benziyor.
SP ile ittifakta ilk açık itiraf gibi açıklama CHP PM üyesi Sera Kadıgil'den geldi.
İzmir'de bir toplantıda konuşan Kadıgil;
"Milletvekilliği beklemek hakkım ama partim 'İttifaka gidiyoruz, senin yerine SP'den bir aday koymak zorundayız' derse kabulümdür" dedi.
Bakalım bundan sonrası nasıl gelişecek?

DERİN SÖZ
Gözyaşı ile yıkanan yüzden daha temiz bir yüz olamaz.
WILLIAM SHAKESPEARE