Tarihi 30 Ekim 2017

Ayrılık da sevdaya dair

Siyaseti ve gelişmeleri doğru yerden okumak önemli. Zira, düz veya taraflı yorum, bizi doğruya götürmez.
İşte bu bağlamda, AK Parti'deki belediye başkanlarının istifalarını nasıl yorumlamak gerekiyor? Her şeyden önce bu mesele, başarılı-başarısız, iyi-kötü değerlendirmesini çoktan aşan bir yorumu hak ediyor. Meseleye daha büyük resim üzerinden bakmak gerek.
O resimde de Türkiye var.
Türkiye, son 4 yıldır büyük bir beka dönemi yaşıyor. Gezi, 17-25 yolsuzluk kılıfındaki yargı darbesi, 15 Temmuz darbe kalkışması ve diğer pek çok olayı hatırlarsak Türkiye'nin nasıl kuşatılmak istendiğini daha net görebiliriz. Bu bağlamda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin son yıllarda bir beka siyaseti yapmak zorunda olduğunu da görüyoruz. Ve;
2019 seçimleri, bu yolda en önemli eşik. Bir anlamda Türkiye'nin varlık-yokluk temelini biçimlendirecek seçimler olduğunu söylemek hiç de abartı olmayacak. Bu hayati süreçte de, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üstlendiği misyon da tarihsel öneme sahip,. Erdoğan, kendi partisinin geleceğini her zaman milletin memnuniyeti üzerinden şekillendiren bir lider oldu. Şunu da unutmamak gerekir ki; toplumun değişim talebini görmezden gelen ve yenilenmeyen her partinin ömrü kısa olur.
AK Parti de milletin talepleri doğrultusunda siyaset yaptığı için 15 yıldır girdiği her seçimde oyunu arttırdı. Hem lider hem kadro hareketi olan parti içinden 2 Cumhurbaşkanı, 4 Başbakan, 6 Meclis Başkanı, 3 Genel Başkan da bu yüzden çıktı. Millet eksenli siyaset yapmanın gereği, şimdi de bazı yerel yönetimlerdeki kan değişimini zorunlu kılıyor. Söz konusu belediye başkanlarının istifasını isteme süreci; yaptırılan kamuoyu anketleri, kanaat önderleriyle görüşmeler ve yaygın istişare ile partinin yetkili kurullarında alınmasıyla gelişti. Gelinen noktada toplumda bir hoşnutsuzluk algısının oluştuğu görüldü.
Ama şu notu unutmadan kayıtlara geçirelim ki; bu istifalar hali hazırda belediye başkanlıkları makamı için geçerli. Yani, başkanların birikim ve tecrübelerinden bir başka görevde faydalanılacağı da açık... Bu kesinlikle başarıbaşarısızlık kriteri olarak yorumlanmamalı. Algılar bazen, olguların önünde yer alır ve algılar da siyasetin sonucunu belirler. Gelinen noktada partilerinin desteğiyle aday olan ve seçilen bu belediye başkanlarından fedakarlık etmesi istendi ve başkanlar da bu fedakarlığı yapıyor.
Başta da söyledim; 2019 yerel seçimleri de genel seçimleri de ve belki de en önemlisi Cumhurbaşkanlığı seçimi asla ve asla hata kabul etmeyecek kadar kritik.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığından ayrılırken "Ben davamın adamıyım ve davam için istifa ediyorum" diyen Melih Gökçek'in dikkat çektiği dava, AK Parti'nin kuruluş felsefesinin de anahtar kelimesi zaten. Attila İlhan'ın da dediği gibi; "Ayrılık sevdaya dairdir".
Yani başkanlar eğer davalarına sevdalılar ise bu ayrılık da sevdaya dair görülmelidir..




GÜNÜN FOTOĞRAFI
Türkiye Cumhuriyeti 94 yaşında... Türk Milleti 94 yıldır birlik, beraberlik içinde, aynı ruhla Cumhuriyet'ine sahip çıktı. Cumhuriyet'i en güzel anlatan karelerden biri de bu oldu.

KILIÇDAROĞLU'NA İNCE ÇALIM
Geçen hafta ana muhalefet partisinin seçim haftasıydı. Grup Başkan Vekillikleri, Meclis Başkanlık Divanı ve Meclis Başkan Vekili adaylarını belirledi. Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun da bulunduğu grup toplantısı sonrasında Özgür Özel ve Engin Altay tekrar Grup Başkan Vekilleri seçilirken, Engin Özkoç ilk kez seçildi. Ama ilginç olan Altay ve Özel'in 3. turda, Özkoç'un da 6. turda seçilebilmesiydi. Şimdi asıl ilginç seçime gelelim. Siyasete girdiği ilk günden bu yana Kılıçdaroğlu'nun kontenjanı ve korumasında olduğu bilinen eski meslektaşı olan Akif Hamzaçebi, yine aday olduğu halde Meclis Başkan Vekili seçilemedi. Partinin genç ama tecrübeli vekili Yaşar Tüzün 76 oy alırken, Hamzaçebi ancak 48 oyda kaldı. Böylelikle, kendi gurubunda güven tazeleyemeyen Hamzaçebi'nin, 2019'da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olma iddiası da zora girdi.
Yaşar Tüzün'e gelince, o da sadece Kılıçdaroğlu'nun adayına rağmen seçilmeyi başarmadı, aynı zamanda Kemal beyin ezeli rakibi Muharrem İnce'nin en yakın siyaset arkadaşı olması dolayısıyla, bir anlamda İnce'nin Kılıçdaroğlu'na karşı seçim kazanması gibi de yorumlandı bu sonuç. CHP'de ince siyaset hesapları da yeni bir sürece girdi..

​0-312 ARARSA!
Çok değil 20 gün öncesine kadar Ankara'dan gelen aramaları hevesle açan AK Parti'li Belediye Başkanları artık ( 0-312) ile başlayan telefonları neredeyse korkarak açıyor!

GÜNÜN BEKLENENİ: KIRMIZI PLAKA
Kasım ayı seçim ayı gibi. Meclis'te grubu olan partilerin Meclis Başkanlık Divanı, Meclis Başkan Vekillikleri ve Grup Başkan Vekillikleri için seçim var. Hepsi kırmızı plaka anlamına gelen bu seçimler için kıran kırana kulis yaşanıyor şu günlerde..