Nafize Yılmaz'ın 35 yaşındaki erkek kardeşi Hasan Beter, 22 Mayıs'ta Denizli Merkez'deki iş yerinde kendini asarak intihar etti. Ailesini yasa boğan bu acı kayıp, kayıtlara 'intihar' olarak geçti ancak Nafize Hanım kardeşi Hasan'ın intihar ettiğine kesinlikle inanmıyor.İntiharından yaklaşık iki hafta önce eşinden boşanan kardeşinin ölümünden, ayrıldığı eşi Sabahat Hanım'ı sorumlu tutan Nafize Hanım, "Kardeşim öldürüldü. 1.75 boyundaki adam nasıl 1.65 metre yere kendini asar" diye feryat ediyor.
Eşinden 2 hafta önce boşandı
Nafize Yılmaz, "Kardeşim eşi Sabahat'ten 9 Mayıs'ta boşandı.
Boşanmayı isteyen eşiydi… Sürekli kavga ederlerdi. Hasan çoğu zaman iş yerinde yatardı. Sonunda boşandılar.
Hasan, ilk evliliğinden olan ikiz kızlarıyla birlikte olaydan önceki akşam yeni boşandığı eşine yemeğe gitti.
Sabahat normalde kızlarla görüşmezdi, onlara ben bakıp büyüttüm. Kızlar gece o evde kaldı, Hasan ise iş yerinde yatmış. Ertesi gün evde oturuyorduk, Sabahat eşimi aradı, 'Enişte Hasan intihar edebilir. Ben sorumluluk almıyorum' dedi. Eşim de apar topar Hasan'ın iş yerine gitti. Hasan'ı asılı olarak buldu. Ayrıca ikizlerden Aslıhan, sabah Sabahat'in çantasında babasının asıldığı ipe benzeyen bir ip gördüğünü söyledi. Zaten, kardeşim intihar edecek bir çocuk değildi. Onun başka yerde öldürüldüğünü ve oraya asıldığını düşünüyorum.
Soruşturma sürüyor, gerçekler elbet ortaya çıkacak" diye konuştu. '
Eşini takip etmemi istedi'
Hasan Bey'le iş yerleri yan yana olan Güngör Hanım ise "Hasan'la çok samimiydik, benimle her şeyini paylaşırdı. Eşiyle sorunları vardı.
Sürekli iş yerinde kalıyordu. Eşi beni sevmezdi, bu yüzden gizli gizli görüşürdük. Hasan şehir dışına çıktığında bana eşinin hareketlerini izlememi söyledi. Ben de izledim.
Ortada eşinin görüştüğü insanlarla ilgili bir takım dedikodular dolanıyordu zaten… Duyduklarımı anlattım. Çok iyi bir insandı. İntihar ettiğine kesinlikle inanmıyorum."
Hasan Beter'in ölümüyle ilgili soruşturma sürüyor.
Ablası, yakınları intihar eden birçok kişi gibi bir taraftan kaybına yanıyor, diğer taraftan içini kemiren şüphelerden muzdarip… Bu tip durumlarda aklıma hemen Prof. Dr.
Arif Verimli'nin bir sözü geliyor; yakınlarınızın 'intihar ederim' tehdidini lütfen ciddiye alın ve bir psikiyatriste başvurun
