Hasan Basri Yalçın

HASAN BASRİ YALÇIN

Tarihi 10 Nisan 2018

Amerikan müdahalesi?

Ortalık karışacak gibi. Yediği her türlü halt görmezden gelinen "hayvan Esad" hayvanlığa doymadı. Tekrar tekrar kullanmasına rağmen cezalandırılmadığı için yine başvurdu kimyasal silaha. Trump sert yanıt vereceğine dair twitler atıyor. İlk defa Rusya'yı açıktan hedef aldı.
Rusya, İran ve Esed'in ağır bir bedel ödeyeceğini söyledi. Tüm bunlar Trump'ın Suriye'den çekileceğini açıkladığı hafta oldu. Herkes bunu tartışırken şimdi Amerika Suriye'de sert bir müdahalenin eşiğine sürüklendi. Uzun zamandır anlatmaya çalıştığım tam da bu. Liderlerin ne istediğinin pek bir önemi yoktur. Genelde yapmak zorunda olduklarını yaparlar. O yüzden her seferinde acaba Trump ne istiyor acaba Amerika'nın planı ne diye sormak yerine çevre şartlarına bakmak daha doğru. Özellikle kendine bir siyaset belirlemekte bu kadar zorlanan bir ülkenin tarihi akışa kapılması çok daha kolaydır. Şimdi göreceğiz bu şartlar Amerika'yı ne yöne savuracak. Muhtemelen buna bir ceza kesmek isteyecektir Trump. Ama Rusya'nın atacağı adımlar da önemli. Suriye sahasını bunca zamandır Rusya'ya bırakan Amerika'nın bu boşluğu hemen geri doldurabilmesi ve mesafeyi kapatabilmesi kolay iş değil. Geçen seferki gibi sadece birkaç füzeyle mi yetinir yoksa daha ciddi adımlar atılır mı? Aslında şu an için mümkün olan ya böylesi bir füze saldırısı ya da hava saldırısıdır. Mesela bir kara operasyonu falan şimdilik pek yakın bir ihtimal değil. Kararı bugün verilse birliklerin taşınması bile aylar sürer. Ki zaten böylesi bir kararın hemen alınması da pek ihtimal dahilinde değil. Sürecin böyle bir karar için biraz daha pişmesi gerekir.
Gördüğümüz kadarıyla mesele öncelikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne taşınacak. Konsey'den tabii ki bir karar alınamayacak. Çünkü Rusya ve belki de Çin veto edecek. Zaten belki de bu tür diplomatik kanallar Obama döneminde olduğu gibi meseleyi geçiştirmek için bile kullanılabilir. Kısaca söylemek gerekirse henüz bilmiyoruz. Amerikan uçakları rejim güçlerini vurmaya başlasa bile bunun ne kadar ileri gidebileceği belli değil.
Türkiye'nin bu anlamda her türlü alternatife açık olması gerekir. Esed'e karşı yapılacak bir operasyonu Türkiye her zaman tercih eder. Uzun yıllar bunu savundu. Diğer taraftan Türkiye Amerika'nın hareketsiz kaldığı bir ortamda hareket etmeye de alışmıştı. Bunu bir fırsata dönüştürerek sınırındaki terör örgülerine yönelik temizlik operasyonları yürütüyordu. O temizlik henüz bitmedi. Amerika'nın gelişi şimdi kartları yeniden dağıtabilir.
Ama bu dağıtımın Türkiye'nin aleyhine olacağını düşünmüyorum. Çünkü Amerika böylesi bir dönüşte Türkiye'yi önemli bir ortak olarak görecek ve Türkiye'nin tercihlerine öncelik vermek durumunda kalacaktır.
Ama gördüğüm kadarıyla Türkiye her türlü alternatife zaten açık. Enerji Bakanı Berat Albayrak'ın son derece dikkat çekici bir açıklaması oldu. Türkiye artık fiili değil, Afrin'le beraber resmi bir savaşta" dedi. Son derece doğru bir tespit. Farkında olmayan dost ve düşman herkesin farkına varması lazım. Türkiye zaten uzun yıllardır bu karmaşanın içinde yolunu bulmaya çalışıyor. Herkes kenardan seyrederken Türkiye'nin yeterince canı yandı. Dostlarından fayda gelmeyince kolları sıvadı. Kendi işini kendi gördü. Hem diplomatik müzakere ve esneklik becerisi gösterdi hem de çok başarılı askeri operasyonlar yaptı. Kendi güvenliğini kendi sağladı. Bunu savaşarak yaptı. Sayın Bakan'ın dediği gibi. Gerçekten Türkiye savaşta. Hem de çok ciddi bir savaşta. Sadece birkaç çapulcu örgütle değil onların sponsorlarıyla da uzun süredir boğuşur. Ve şimdiye yaptığı operasyonlarda önemli başarılar elde ettik. Kim ne yaparsa yapsın Türkiye kendi ipini kendi elinde tutuyor. Endişeye mahal yok.