Hasan Basri Yalçın

HASAN BASRİ YALÇIN

Tarihi 24 Mart 2018

Afrin sonrası

Operasyon tamam. Şimdi ne olacak? Ortadaki soru bu.
Askeri zaferi siyaseten taçlandırmak lazım. Hem operasyonun devamında yeni operasyonları mümkün kılacak adımları atmak lazım hem de kontrol altına alınan bölgelerde düzen kurmak lazım.
Düzen meselesinin çok zor olduğunu düşünmüyorum. Bir şehir merkezi ve onun etrafındaki küçük yerleşimlerde düzen kurmak Türkiye için çok zor bir görev değil. Zaten bunun başarılı bir örneği Fırat Kalkanı Bölgesi'nde sergilendi. Türkiye bir yıldan uzun bir süredir bu bölgede istikrarı ve huzuru sağladı. Eğitimden belediye hizmetlerine birçok şey sorunsuz ilerliyor. Bölgeye geri dönen Suriyeliler normal gündelik yaşamlarını kurmuş halde. Savaşın yararları sarılıyor.
Benzer bir düzenin Afrin'de acilen kurulması gerekiyor. Bunun için öncelikle yapılması gereken savaş ve PKK zulmü nedeniyle evlerini ve yurtlarını terk etmek zorunda kalan insanlardan arzu edenlerin kendi memleketlerine dönüş yolları açılmalı. İç savaşlar esnasında göçü geri çevirmek çok kolay değildir.
Genelde komşu ülkeye göç eden siviller üç-beş yıl içinde kurdukları düzene uyum sağlar ve yeniden geri dönmeye pek sıcak bakmazlar.
Genelde geri dönenler göç ettikleri ülkede tutunamayanlardır. Bu nedenle göçü geri çevirmek isteniyorsa şayet o bölgenin cazip hale getirilmesi gerekecek. Öncelikle iskân şartlarının ve iş imkanlarının düzenlenmesi önemli. Her ne kadar Türkiye'nin yaptığı operasyon Amerikan ve Rus operasyonlarına kıyasla şehirlere çok daha az zarar vermiş olsa da savaş da birçok meskenin zarar görmesi kaçınılmaz. Geri dönmek isteyen insanların evlerinin de zarar görmüş olma ihtimali oldukça yüksek. Bu nedenle Türkiye'nin acilen bir sayım ve denetleme yoluyla meskenleri tespit etmesi gerekecek. Belki de küçük tamirat işlemeleriyle birçok eve oturulabilir hale gelecek. Ayrıca yeni inşa işlemleri de gerekebilir.
Yeni binalar ve siteler inşa edilecek olursa bu inşaatlar hem iş imkânı yaratır hem de bitirildiğinde şehrin canlanmasına imkân sağlar. Aynı şekilde yolların acilen tamir edilmesi ve hatta olabildiğince yeni yolların açılması lazım. Türkiye Hatay'dan ve Kilis'ten Afrin'e açacağı her yeni yolla, bu bölgelerde istikrara çok daha büyük katkı sağlamış olacak. Şehrin yönetimi bakımından Fırat Kalkanı Bölgesi'nde izlenen yöntem de gayet uygun duruyor. Şehir meclisleri oluşturma fikri burada da devreye sokulacak gibi.
Böylelikle hem vatandaş yönetimin içine çekilmiş olur hem de dışarıdan gelecek eleştirilerin önü kapanmış olur. Ancak bu dışarıdan gelecek eleştirileri bu kadar önemsemek de çok doğru değil. Düzenin kurulmaya çalışıldığı bu gibi bölgelerde çeşitli sorunlar çıkması işin doğası gereğidir.
Veya batılı gözlemcilerin sürekli Türkiye'yi burada suçlaması da kimseyi şaşırtmasın. Biz her ne yaparsak yapalım onları düzen ve barış götürdüğümüze ikna edemeyeceğiz.
Bu nedenle istikrarı sağlamak için elimizden geleni yapmak yeterlidir.
Gün geçtikçe düzen kendi kendini sürdürecek hale geldikçe bu tür eleştiriler de daha boş hale gelecektir.
İkinci konuya gelecek olursak, artık Afrin meselesini atlayıp yeni hedeflere odaklanmanın vaktidir.
Türkiye şimdi Membiç ve Sincar bölgelerine odaklanmış halde. Irak Merkezi Hükümeti'yle görüşmeler devam ediyor. Bağdat'ın PKK'ya yaptığı baskı nedeniyle dün PKK Sincar'dan çekileceğini açıkladı. Tabii bu bütünüyle taktik bir açıklama.
Gerçekle alakası yok. Operasyon ihtimalini azaltmak için yapılan sahte bir açıklama. Türkiye de bunu biliyor.
Dolayısıyla durmayacak ve baskıyı arttıracaktır. PKK'nın çekilmesi değil atılması ve Türkiye'nin o bölgelerde üs kurması lazım. Böylece Kandil ile Haseke'nin arasına bir set çekilecek iki taraf da tecrit edilip operasyona açık hale getirilecektir. Sonrası zaten belli.