Bir kitabı değişik bir ebatta, farklı bir kağıt cinsi ve cilt tarzı kullanarak bir tür prestij kitap mantığı ile basmak, yayıncılık tarihimizde ilk değil. Ancak, piyasada 20 TL olan bir kitabın, 2.500 TL'ye satılması, Türk yayıncılık tarihi için hakikaten bir ilk…
Piyasadaki onlarca hatta belki de yüzlerce benzerinden herhangi ciddi bir farkı bulunmayan Yılmaz Özdil'in Mustafa Kemal isimli kitabının, Atatürk adı üzerine oluşturulan bir kampanya ile 1.881 adet basılıp, tanesi 2.500 TL'den satılmasının, hemen her kesimde tepki doğurması kaçınılmazdı. Öyle de oldu…
Tepkilerle ilgili olarak, kitabın yazarı 'Cumhuriyet tarihinin gördüğü en alçakça sosyal medya saldırısı'ndan bahsederken, yayıncı ise şunları söyledi: "Türk yayıncılık tarihi için bir ilk… Türkiye'de ne bugüne kadar böyle bir kampanya yapıldı, ne bu kampanya karşı böyle bir karalama ve linç kampanyası yürütüldü ne de bu linçe karşı böyle müthiş bir tepki oluştu."
Yayıncılık tarihinde bir ilk olup, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş tepkilere de sebebiyet veren kampanyada kasaya giren para 4 milyon 700 bin liranın üzerinde olunca, yoğun bir tepki çekmesinin kaçınılmaz olduğunu, yazar da yayıncı da biliyorlardı elbette.
Güya tepkilere cevap sadedinde söylediklerinin herhangi bir anlamı olmadığının da farkındalar muhakkak. Çünkü kampanya duyurulduğunda muhalif ve muvafık tüm taraflar, elde edilecek gelirin nasıl kullanılacağını merak ettiklerini vurgulamışlardı.
Kitabın satışından elde edilen 4 milyon 702 bin 500 TL'nın tamamının ya da masraflar düştükten sonra kalanının, mesela Kızılay'a verilebileceğini düşünenler vardı.
Bunun yanında, 'olur mu canım, Atatürkçü Düşünce Derneği ya da Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ne güne duruyor, oralara verilir herhalde' diyenler de… Ancak bu türden bir açıklama bekleyenler, fena yanıldılar.
Pazarlama başarısı…
Netice olarak, olayın Atatürk'ün ismini öne çıkararak düzenledikleri bir kampanya sayesinde bir yazar ve yayıncısının iyi sayılabilecek miktarda para kazanmalarından ibaret olduğu anlaşıldı…
Satışa çıkarılan 1.881 kitaptan birisini 2.500 TL vererek satın alan şanslı kişilerden birisi olmakla da övünen kitabın yazarının, gördükleri ilgiyle alakalı şu sözleri de oldukça doyurucu(!):
"Gördüğümüz ilgi, Mustafa Kemal sevgisini yüceltme, Mustafa Kemal fikrini onurlandırma ve duruşunun fiyatının olmadığını gösterdi. Aslında hadisenin fiyatla ilgili olmadığını sanıyorum sadece Türkiye'ye değil bütün dünyaya gösterdik."
Hadisenin fiyatla ilgisi var ya da yok. Ama 4 milyon 700 bin lira, ciddi bir para... Yani olay sadece bir pazarlama başarısı…
İnsanımıza yönelik 'bidon kafalı' ve benzeri aşağılayıcı ifadeleri ile tanınan yazarın, Çiftlikbank olayı ile ilgili: "Adam, insanları 1 milyar tokatladı gitti. Ben aslında Tosunu takdir ediyorum. 35 yıllık gazeteciliğimde benim geldiğim nokta; Tosuna 1 milyar dolar para verebilecek insan varsa, bunların parasını almak sevaptır. Almazsan günah olur" yorumu, olayı kavramak için yeterli.
Meseleye ticari olarak bakan ve aldıkları kitabı internet üzerinden satışa çıkaranlar neyse… Ama piyasada 20 TL olup, özel baskı sebebiyle haydi haydi 150-200 TL'ye mal olabilecek bir kitabı 2.500 TL vererek alanlara ne denebilir, bilmiyoruz.
Ancak, hiç bir anlamı olmayan kampanyaya kanarak o kitaba 2.500 TL verenler, yazarın yukarıdaki sözlerinden haberdardır umarız…
Satın alanların, yazarın 'bidon kafalı' diye vasıflandırdıkları arasına girip girmedikleri konusuna kafa yormalarında da fayda var…
