Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 8 Haziran 2018

CHP’ye yakışan...

24 Haziran'da yapılacak seçimlerle alakalı olarak gerek cumhurbaşkanlığı ve gerekse milletvekilliği için aday olanların konuşabilecekleri şeyler sınırsız aslında.

Ekonomi, eğitim, sağlık, bayındırlık, güvenlik, dış politika, AB ile ilişkiler… İstediğin kadar konuş, bitirilemeyecek kadar konu var. Ülkenin hali hazırda içinde bulunduğu durumu tespit eden adaylar, bunun üzerine ne koyacaklarını anlatsalar, yeterli…

Ancak, Erdoğan Karşıtı Cephenin mensupları çoğu Cumhurbaşkanımızı hedef alan ve gerçekle alakasız iddialar üzerinden kampanya yürütüyorlar nedense. İnsanlara bugünkünden çok daha iyi bir Türkiye vaat etmek yerine de, duraklatılmış hatta hayat standartları açısından daha da geri götürülmüş bir ülkeden bahsediyorlar.

Vaatler meselesi bir yana. Bir başka vahim durum ise gerek cumhurbaşkanı adayları ve gerekse diğer hatiplerin, çoğu zaman kendileri adına izleyenlerin yüzlerinin kızardığı türden konuşmalar da yapabiliyor olmaları.

Tabii ki her adayın konuşmasını istediği gibi yapması, esastır. Ancak ülkeyi yönetmeye talip oldukları için, birçok önemli konular dururken, daha çok polemik doğuracak mevzulara yoğunlaşmaları, düşündürücü bir durum.

CHP Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin Malatya'da Esnaf Odaları'nın düzenlediği iftara katılan 2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel'le ilgili sözleri mesela. 'Apoletini sökerim' şeklinde haddini çok aşan sözler saf eden İnce'den sonra Kılıçdaroğlu da devreye girince, işin vahameti iyice arttı.

2. Ordu Komutanı'nın bir esnaf kuruluşunun iftarına katılması ve ülkenin Cumhurbaşkanı'nın konuşmasını alkışlamasında yanlış bir şey yok... Laf kalabalığına getirip haklı çıkmaya çalışıyor olsalar da, İnce de, Kılıçdaroğlu da bu işte bir yanlışlık olmadığının farkında aslında. Konuyu detaylandırarak Genelkurmay Başkanı'na müdahale çağrısında bulunmak ise, kuyruğu dik tutma çabası sadece.

Eskisi ile yola devam!..

Kamuoyunda fazla konuşulmasa da, katıldığı bir TV programında Kılıçdaroğlu'nun Yeşilköy Atatürk Havalimanı'nın Millet bahçesi haline getirilmesi konusundaki iddiaları, dikkat çekiciydi.

Yeşilköy Havalimanı'nı Millet Bahçesi haline getirme fikrinin aslında kendi projeleri olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, bunu yasa dışı telefon dinlemesi yoluyla öğrenen iktidar partisinin, projeyi sahiplenip kendilerinden önce açıkladığını(!) iddia ediyordu…

İktidar mensuplarının herhalde 'deli saçması' diyerek üzerine gitmedikleri iddiaya göre planlarını dahi hazırlayıp, hangi kültür merkezlerini nereye yapacaklarını belirlemişmiş CHP'liler. İstanbul büyükşehir belediye başkan adayları da bunu açıklayacakmış güya…

İktidar partisinin dinlemeyi temel alan bir icraatı yok şimdiye kadar. Ancak, dinlemeler ve montajlı, dublajlı tapeler konusunda CHP'nin tecrübeli olduğu malum. Birçok ildeki eski stadın yanında Yeşilköy Havalimanı'nın da Millet Bahçesi'ne dönüştürülmesi fikrini duyduklarında, 'tüh keşke bizim olsaydı' demiş olmaları da normal…

Yeşilköy Havalimanı'nı millet bahçesine çevirme fikri bizimdi iddiası ile acziyetin dibini bulmuş durumda CHP Genel Başkanı… AK Parti'nin bu projesini partisinden bazıları da tebrik etmişlerdi çünkü…

Kılıçdaroğlu'nun anında aklına geldiği anlaşılan bu iddianın tek hoş tarafı, Yeni Havalimanı'na karşı olmalarına rağmen, Yeşilköy'ün ne olacağı ile ilgili olarak güya kafa yormuş olmaları.

CHP'lilere yakışacak tek tek plan, Yeni Havalimanı'nı kapatıp Yeşilköy ile devam edilmesi olurdu oysa…