Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 12 Nisan 2018

Hakemler taraf tutunca!..

Şaka gibi, ama gerçek: Suriye'nin Doğu Guta bölgesindeki son kimyasal saldırı nedeniyle ABD'nin BM Güvenlik Konseyi'ne sunduğu tasarıyı Rusya; aynı konuda Rusya'nın sunduğu tasarıyı da ABD veto etti...
ABD'nin 12 evet oyu alan taslağına Bolivya'nın 'hayır' oyu vermesi ve Çin'in çekimser kalması, sadece bir detay. Bu durumda belirleyici olan Rusya'nın vetosu çünkü...
6 "evet" oyu alan Rusya'nın tasarısına ABD ile beraber İngiltere ve Fransa'nın da veto yetkisini kullanması önemli bir ayrıntı. Ancak bu, BM Güvenlik Konseyi'nde olup bitenin ABD ve Rusya arasında bir düello olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Çünkü İngiltere ve Fransa'nın bu konuda ABD'yi takip ettikleri açık...
ABD'nin Rusya tarafından, Rusya'nın da ABD tarafından veto edileceğini bile bile Güvenlik Konseyi'ne ayrı ayrı birer tasarı sunmaları, bundan sonra olabilecekler açısından kaygı verici işaretler aslında.
Mesele, Suriye'deki 2 yüz bilmem kaçıncı kimyasal saldırının sanki ilk imiş gibi kabul edilip, kim tarafından yapıldığının araştırılması olsaydı, ikisi birden bu işe eğilebilirlerdi...
ABD'den, BMGK kararı ne olursa olsun Suriye'de kafasına koyduğunu yapacağı yönünde gelen açıklamalar ve bu arada bir uçak gemisinin Suriye yönüne doğru hareketlenmesi, suların ısındığının işareti..
Esas mesele ise, iç savaş başladı başlayalı Suriye'de Esat'ın rejim güçleri tarafından tam 215 kez kimyasal silah kullanılmışken harekete geçmeyenlerin, şimdi neden birden bire hareketlendikleri, aslında.
Suriye meselesi konusunda açık ve net davranmayan ülkelerin, Doğu Guta'ya yönelik son saldırı üzerinden bu ülkedeki menfaatlerini tahkim edecek yeni adımlar atmayı planladıkları ve GK'deki düellonun da bunun uzantısı olduğu, açık.

​'ÖNEMSİZ 190 OYA KARŞILIK...'
Ancak, bu düello Birleşmiş Milletler'in icra organı Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesinden birisinin veto etmesi durumunda, dünyanın bütün ülkeleri dahi karar alsa herhangi bir şey ifade etmeyeceğini gösteren örnek bir durum.
'190 önemsiz(!) oya karşılık, çok önemli(!) 5 oyla' kararlar alınan bir durumla karşı karşıyayız...
Birleşmiş Milletler, dünya barışı korumak ve kollamak başta olmak üzere parlak laflarla tanımlanmış birçok görevi olan bir kuruluş, sözde... Güvenlik Konseyi de, bir anlamda BM'de istenmeyen kararlar alınmasının önüne geçmek üzere patronlar tarafından oluşturulmuş denetleme mekanizması.
BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesinin her birisi, diğer daimi üyeleri rahatsız etmeyecek şekilde veto haklarını kullanırlardı genellikle. 190 küsur ülkenin aldığı kararların niçin bir türlü hayata geçirilemediğine kafa yormayan insanoğlu da, işleyişe pek kafa yormazdı.
Ancak, daha önce de olduğu gibi, şimdi GK'nin iki daimi üyesi arasında problem var. Ve bu da, gerek Birleşmiş Milletler'in ve gerekse Güvenlik Konseyi'nin çalışma usulleri ve karar alma mekanizmalarının gözden geçirilmesi gerektiğini ihtar ediyor...
Son günlerde yaşananlar gösterdiği gibi, önümüzdeki günlerde yaşanacaklar da, dünya barışını koruyacak mekanizmaların kilit noktalarında bulunanların, aslında barış ve istikrarı değil kendi çıkarlarını esas aldıklarını gösterecek... ABD ve Rusya, çıkarları konusunda kararlı çünkü...
Gelişmeler, menfaatlerini esas alan devletlerin uluslararası meselelerde hakemlik yapabilmelerinin mümkün olmadığını gösteriyor...
Cumhurbaşkanımızın sıklıkla söylediği 'Dünya 5'ten büyüktür' sözünün, bütün insanlık tarafından gereğince anlaşılması gereken bir dönem bu.
Dünya barışı, menfaatlerini esas alanlara bırakılmayacak kadar önemli bir mesele ise tabii...