Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 18 Aralık 2017

Filistin: Hayaller ve gerçekler...

ABD Başkanı Trump'un 'Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma ve büyükelçiliğini Tel-Aviv'den Kudüs'e taşıma' kararı, ortalığı ciddi şekilde hareketlendirdi.
Trump'un Filistin meselesi ile ilgili cahilliği ya da başkanlığının devamı ile ilgili sıkıntılı durumu sebebiyle aldığı kararla ilgili en garip taraf ise, bunun barış çabalarına destek olacağını umması. Hemen herkes söz konusu kararın çatışmaları daha da artıracağını ve bir çözüm varsa eğer onu da iyice zorlaştıracağını biliyor çünkü.
Filistin'le ilgili olarak idealler ve gerçekler var. İsrail'in idealinin Araplardan tamamen temizlenmiş bir bölge olduğunu biliyoruz.
Bunun reel karşılığı olmasa da, belli ki İsrail'i yönetenler ABD merkezli uluslararası baskılar ve bu arada bölgede önemli bazı ülkelerin de ikna edilmesiyle, Filistinlilerin başka yerlere taşınabileceği ve böylelikle bölgenin tamamen kendilerine kalabileceği hayalleri kuruyorlar.
İsrail'in idealleri bununla da sınırlı değil, şüphesiz. Filistin'i tamamen bir Yahudi yurdu haline getirdikten sonra, büyük ihtimalle daha da genişletmeyi hayal ediyorlar. Sınırları zaten belirsiz olan ülkeleri için hayal ettikleri nihai sınırın nerelere uzandığı da belirsiz.
Filistinlilerin hayali de, İsrail'in varlığının kesin olarak sona erdirilmesi. Daha yüz sene önce sadece birkaç bin Yahudi'nin yaşadığı topraklarda, dışarıdan taşınan insanlarla bir devlet kurulmasını kabul edemiyorlar, haklı olarak.
Ancak 1948'den beri yaşananlar ve kendi Yahudi Problemlerini halletmek için, Filistin'i onlara adeta peşkeş çeken büyük güçlerin ısrarlı bir şekilde İsrail'in ardında durması sebebiyle çözüm arayışlarını da sürdürüyor Filistinliler...
Aslında çok daha fazla olsa da, 69 yıldır maruz kaldıkları akıl almaz katliam, zulüm ve baskıların bitmesi için çözümler arayan Filistinlilerin, reel durumdan hareketle aradıkları çözümün temelini ise, istisnalar haricinde 'şimdilik' kaydı oluşturuyor.

ÇOK BİLİNMEYENLİ DENKLEM...
Filistin meselesinin halli için önerilen başlıca iki çözüm söz konusu. Bunlardan birisi, Filistin'de Yahudilerin ve Arapların tek bir devletin çatısı altında yaşaması.
Diğeri ise bölgede birisi Filistin ve diğeri de İsrail olmak üzere iki ayrı devlet kurulması.
Sürekli gündemde olan ve tartışılan bu iki çözüm şekli ile ilgili olarak sadece idealler açısından değil, mevcut gerçekler açısından da ciddi problemler var.
İsrail'in Arapların olmadığı;
Filistinlilerin de İsrail'in olmadığı bir Filistin'i arzu ediyor olması, aşılması mümkün gözükmeyen bir sıkıntı.
İki ayrı devletli çözümle alakalı en temel problem, Filistinlilerin halen oturmakta oldukları bölgelerin İsrail'in yerleşimler politikası sebebiyle adeta kevgire dönmüş olması ile ilgili.
Eğer böyle bir şey olur da Gazze ve Batı Şeria'nın bazı yerlerinde bir Filistin Devleti kurulursa eğer; yerleşimler meselesi halledilmeyecekse, geçişleri İsrail'in keyfine bağlı kantonlardan oluşan bir Filistin Devleti'nden bahsediyoruz demektir...
Ordusu başta olmak üzere egemenliği olmayan bir devletin, Filistinliler açısından çözüm olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, açık bir gerçek...
Filistinlilerin ve Yahudilerin tek devlet çatısı altında yaşaması fikri, teorik açıdan olabilirmiş gibi gözükse de, yaşanmışlıklar ve halen yaşananlar bunun de pek mümkün olmayacağını gösteriyor.
1948 sonrası olup bitenler bir kenara konulsa bile; İsrail'in ve tabii ki Filistinlilerin idealleri açısından tek devletli çözüm de nerdeyse imkansız gibi...
Çok bilinmeyenli bir denklemden bile zor olan Filistin Meselesi'ne yarın devam edelim, inşallah...