Mehmet Çetingüleç

MEHMET ÇETİNGÜLEÇ

Tarihi 26 Mart 2013

Silah bırakan Türk ordusu değil, PKK

PKK silah bırakma noktasına nasıl geldi?
Ankara'da bu sorunun yanıtını ararken karşınıza önce "şeffaflık" çıkıyor.
Görüşmelerin açık yürütülmesi.
Her adımda kamuoyuna bilgi verilmesi.
Tabi bir de "üçüncü ülkelerin" sürece dahil edilmemesi...

* * *
MİT Müsteşarı Hakan Fidan 3 Ocak'taki Büyükelçiler Konferansı'nda bilgi verirken ilk adımın "silah bıraktırma" olacağını belirterek "görüşmeler şeffaf yürütülecek" demişti.
İlk adım atıldı ve "silah bırakma" çağrısı yapıldı.
Her şey bütün dünyanın gözü önünde açık biçimde cereyan ettiği için sabotaj girişimlerine de zemin yaratılmamış oldu.

* * *
"Sürecin ilerlemesinin gelişmelere bağlı" olduğunu söylemişti MİT Müsteşarı.
Nedir o gelişmeler?
Öncelikle İmralı'dan gelen çağrının uygulanması gerekiyor.
Kandil'den Karayılan'ın yaptığı açıklamalar, geri çekilmenin sonbaharı bulabileceğini gösteriyor.
Sürecin ilk büyük testi geri çekilme sırasında yaşanacak.
PKK'lılar sınır dışına çıkıp silahları bırakacak.
Türkiye de verdiği söze sadık kalarak geri çekilenlere dokunmayacak.

* * *
Peki sonra?
Eğer bu süreç iyi işler, geri çekilen PKK'lılarla, Kandil ve Mahmur Kampı'nda bulunan, ama suça karışmamış olanlar muhtemelen önümüzdeki yıldan itibaren Türkiye'ye dönüş yapmaya başlayacaklar.
...Ve devlet, geri dönenleri bir canlı bomba gibi sahipsiz bırakmayacak. Topluma kazandırma projelerini devreye sokacak.

* * *
Bu sürecin başarılı olmasındaki önemli etkenlerden biri de görüşmelerin "tek elden" yürütülmesi.
İmralı'nın örgüt üzerindeki yüksek hakimiyeti sürecin sabote edilmesini engelliyor.
Öcalan'ın çağrısına Kandil'den hemen destek gelmesi ve Karayılan'ın "ateşkes" ilan etmesi, önümüzdeki süreçte dağ kadrosundan çıkabilecek çatlak seslerin ve ayrılmaların "minimum" seviyede kalacağını gösteriyor.
Devlet bunu gördüğü için süreci İmralı üzerinden yürütmeyi tercih ediyor.
Şu anda Kuzey Irak'ta ya da herhangi bir Avrupa ülkesinde başka toplantılar yapılması düşünülmüyor.
Zaten Kuzey Iraklı yöneticiler birbiri ardına Türkiye'ye gelip-gidiyor.
Neçirvan Barzani'nin dün yaptığı ziyareti de bu kapsamda değerlendirmek gerekir.

* * *
Tabi yürütülen süreç "sancısız" değil.
Yaklaşık 30 yıldır süren terör mücadelesinde Türkiye çok sayıda şehit verdi. Bu nedenle duygusal tepkilerin gelmesi son derece haklı ve anlamlıdır elbet.
Ama kazanan tarafın Türkiye olduğunu unutmamak lazım...