Tarihi 16 Kasım 2011

Sazanların kanatları yok

Yıllar önce çok sevdiğim bir dostum…
Yanında çıtı pıtı bir kızla…
Çalıştığım televizyona geldi.
"Bu kızın sesi çok güzel.
Destek olur musun?
Ekranda gözükmesi lazım"
dedi.
Kız İzmirliydi, Ankara'da öğrenciydi.
"Git okulunu bitir" dedim ona.
Önce kendi ayakları üzerinde durmalıydı.
Eğer duramıyorsa bu piyasada düşerdi…
Ve çakallar aç geziyordu.
Kız gitti, okuluna döndü.
Üç yıl sonra elinde bavulla çıkageldi.
"Bak" dedi. Ve devam etti;
"Okulumu bitirdim.
Öğretmen olarak buraya atandım.
Sezen Aksu gibi…
Elimde bavulla İstanbul'a indim.
Ve inşallah burada hem öğretmenlik yapacağım…
Hem de bir gün tıpkı Sezen Aksu gibi…
Bir sanatçı olacağım.
En büyük hayalim Sezen Aksu'ya ulaşmak.
Bunu başarmak."
Kız gitti öğretmenliğe başladı.
Uzun süre ortadan kayboldu….
Onun adı Rumeysa idi.
Bir gün gazetelere baktım.
Hepsinde manşette bir haber vardı.
İstanbul'da bir helikopter düşmüştü.
İçindekilerden bir başkomiser şehit olmuştu.
O başkomiserin cenazesinde bir kız…
Elinde damatlık elbise ile…
Tabutun üzerine kapanmış ağlıyordu.
Feryat ediyordu.
"Beni gelinsizlik bıraktın.
Bugün iki sokak arkada gelinlik provamız vardı.
Buraya mı gelecektik?
Cennette düğünümüzü yapacağız.
Melekler düğünümüzü yapsın.
Melekler nedimelerimiz, şahidimiz olsun.
Biz tek kanatlı melekleriz.
'Biz ancak birbirimize sarılarak uçabiliriz' derdin.
Beni kanatsız bıraktın.
Tek kanatla nasıl uçarım ben?.."
İşte o tabuta damatlık elbiseyle kapanıp…
Ağlayan kız…
Bir hafta sonra o başkomiser ile evlenecek olan.
Düğün davetiyeleri bile basılan…
Aşkını yitiren kızdı…
Benim tanıdığım kız. Rumeysa…
Tüm televizyonlar ona hücum etti.
Canlı yayına almak için… Eğer çıksa…
Ekran ekran gezecekti.
Müthiş bir reklam olacaktı.
Hikaye müthişti.
Ama o çıkmadı hiçbir televizyona.
"Aşkımı… İkinci kanadımı…
Şehidimi reklam için kullanmam"
dedi.
Aradan aylar geçti…
Bir baktım Rümeysa…
O Ses Türkiye yarışmasında.
Son seçmede…
Jüri şarkısını ve sesini beğendi ama…
"Kontenjanımız doldu" diyerek eledi onu.
Başkomiser ile aşkı da gündeme geldi çekimlerde.
Ancak Rumeysa çekimlerden sonra…
"Lütfen özel hayatımın olduğu bölümü…
Montajdan çıkarın"
diye rica etti.
Acun saygı duydu, yayınlamadı.
Ve yarışmadan elenen…
Öğretmen Rümeysa'ya…
Pazartesi günü bir telefon geldi.
"Ben Sezen Aksu" diyordu karşı taraftaki kişi.
Ve ekliyordu;
"Bugüne kadar çok kişi…
Şarkılarımı bana benzemeye çalışarak okudu.
Ancak sen benim şarkımı…
Kendin gibi okudun.
Bayıldım…
Muhteşem.
Seni bekliyorum…"
Evet Sezen Aksu gün verdi Rumeysa'ya…
Tek kanatla uçamayan o kıza…
Kanatlarını açtı…
Ayakta alkışlıyorum Sezen Aksu'yu…
Ve inanıyorum ki…
Rumeysa'yı uçuracak bulutların üzerine…
İşte bu…
İşte bundan dolayı…
Sezen Aksu bir tane…
Ona Sazan diyen…
İdeolojik suya bulanmış kafalar…
Bilsinler ki…
Sazanların açılacak…
Kanatları yok…
NOT…
"Sevgili
Rumeysa…
Biliyorum yazılmasını istemediğin…
Konulara girdim.
Belki bana kızacaksın ama…
Yazmak zorundaydım.
Çünkü yazılmalıydı bu özür dilerim."