Tarihi 8 Kasım 2017

Poster başkanı!

Çocukları sevmeyen hiçbir belediye başkanına saygı duymam.
Hele o belediye başkanı çocukların spor yaptığı tek alanı gecenin bir yarısı yerle bir etmişse.
Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu'ndan bahsediyorum.
Hizmeti askıya alıp, Bakırköy'ün dört yanını kendi afişleriyle donatan dizi film starından (!) Soralım bu gösteriş meraklısı başkana. "10 Kasım afişlerinde Atatürk fotoğrafının yanında sizin fotoğraflarınızın ne işi var?"
***
Bu başkan Bakırköy Spor Kulübü tesislerini yerle bir etti. Gece 03 darbesi!
Bakırköy'ün simgesi haline gelen ve sporun adresi olan bir mekanı yerle bir etmenin ruhsatla ilgisi yoktur.
Eğer mahkeme gerçeği ortadan kaldırılsın diye, cuma akşamı saat 16.45'de tesislere yıkım kararı tebliğ edilirse, orada başka bir plan vardır.
En azından demokratik hak ihlali vardır.
Ayrıca Bakırköy'deki ruhsatsız kafe üretimi İstanbul'da çok az ilçede mevcuttur.
Kafelerden işgaliye geliri almakla halka hizmet etmek arasında bir duvar vardır. Ve o duvarın üzerinde de sadece belediye başkanının posterleri.
***
Ataköy 11. Kısım'da oturuyorum.
Bakırköy Belediyesi'nden zerre kadar hizmet görmedim.
Bulunduğum mahalleyi mikrop götürürken, çocuklar bitlenirken, hayvanlar sokaklarda donarken doktor Bülent Kerimoğlu'nun aldığı bir tedbire de şahit olmadım.
Partilerine körü körüne oy vermenin vatandaşa ödettiği bedellerdir bunlar.
İdeolojik olmak hizmet etmenin önüne geçerken, vatandaş canı yandığı zaman hesap sorarken, hizmetin sorgulanması mevcut değildir.
Bakırköy'ün yıllanmış kaderidir bu!
Lüks balıkçı restoranlarından çıkmayan önceki belediye başkanı Ateş Ünal Erzen gibi.
***
Uyuşturucu üretiminin fena halde körüklendiği bir düzende, çocukların tek limanıdır spor.
Posterler başkan ve adamlarının olsun, ruhsatsız kafeler, işgaliye gelirleri, konserine 100 bin lira ödenen pop starlar onların olsun.
Ama çocuklarımıza dokunmasınlar.
Çünkü spor yapma hakkı elinden alınan çocukları kaybetmek kolaydır.
O yüzden büyüklerin günahları çocukların gözlerine düşer.
Onları bu hallere düşüren poster başkanlarını işaret etmek de bize düşer

GAZİ DÖVMEK!
Otomobilin içinden sırtlan gibi iniyorlar.
"Bir, iki, üç, dört, beş, altı." Gaziymiş, engelliymiş kimseyi tanımıyorlar.
Çünkü ne Allah korkuları var ne vicdanları.
Özellikle trafikte can almak için fırsat kolluyorlar.
Emniyet şeritleri bile bunların.
Onların en iyi halleri; "gazi dövmekse!" Ne utançtır ki, bunlara arka çıkan yasalar da bizim!

MUTLULUK TAKVİMİ
Konuşurken gözlerini kaçırma.
Sokak müzisyenine para ver.
Tavla oyna.
Bulmaca çöz.


Hayat ne garip şeydir
Birini seversiniz
Aşk, aşk olarak kalmaz
Sırtınızda bir hançer
İhanet baki kalır

İnanmak yenilgidir
Güvenmek yanılgıdır
Yüreğiniz ömür boyu
Nefrete sadık kalır

Hayat ne garip şeydir
Bir zamanlar ayağına
Güller saçtığınız insan
Şimdi gözlerinizde
Bir tarlanın ortasında
Korkuluk gibi kalır

HAKKI YALÇIN