Tansiyon-gut-diyabet kalp tehlikede demek

Düzensiz beslenme ve hareketsiz yaşam tarzının yanı sıra bazı hastalıklar da kalbi vuruyor. Prof. Dr. Arbatlı, kalbi yoran 6 hastalığa dikkat çekerek önemli uyarılarda bulunuyor...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 09 Ağustos 2017 Güncelleme 09 Ağustos 2017, 00:37
Tansiyon-gut-diyabet kalp tehlikede demek

İÇİNDEKİLER

Kalp sağlığı, genetikçevresel faktörler ve vücuttaki pek çok sistemden doğrudan etkileniyor. Düzensiz beslenme ve hareketsiz yaşamın yanı sıra; diyabet, KOAH, yüksek tansiyon, obezite, tiroit ve gut gibi hastalıklar da kalbe olumsuz etki yapıyor. Memorial Hizmet Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Harun Arbatlı, kalbini korumak isteyenlere şu bilgileri veriyor:

KOAH nefessiz bırakır
Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığı (KOAH) ile kalp yetmezliğinin aynı anda yaşanması sık görülen bir durumdur. Benzer belirtileri olan KOAH ve kalp yetmezliği birbirini tetikler. Damar tıkanıklığı yaşanır.

Fazla kiloları verip kalbinizi hafifletin
Obezite, uyku sorunlarına, yüksek tansiyona, diyabete, kolesterole, trigliserite yol açar. Tüm bunlar damarları bozar. Damar sertliği ve pıhtı oluşma riskini gelişir.

Tiroit bezinin fazla çalışması çarpıntı, az çalışması yetmezlik yapıyor
Her yaşta görülebilen tiroit hastalıkları kalbi yakından etkiler. Tiroit bezinin fazla hormon salgıladığı yani hipertiroidi durumunda kalpte en sık görülen sıkıntıların başında ritim düzensizlikleri ve çarpıntı gelmektedir. Hormonun az salgılanmasında kalp hızında yavaşlama görülür.

Kralların hastalığı kalbe iyi gelmiyor
Kralların hastalığı olarak bilinen gut genellikle ayak başparmağında kızarıklık ve şiddetli bir ağrı ile ortaya çıkar. Gut, kalp krizlerine de zemin hazırlar. Kandaki ürik asit yüksekliğinden kaynaklanan gut hastalığı damarları bozar, damar çeperlerindeki sertleşmeyi hızlandırıp kriz geçirtir.

DİYABETİ HAFİFE ALMAYIN
Şeker, yani diyabet aslında bir damar hastalığıdır. Damar ağı bakımından zengin olan kalp, böbrek ve göz gibi organlar diyabetten daha fazla etkilenir. Diyabet sonucu damar çeperlerinin daralması kan akışını azaltır. Büyük bir iş gücüyle çalışan kalp kası, damar yoluyla gerekli kanı alamadığı zaman hasar görür ve gücü azalır. Kalp yetmezliği yaşanmasına neden olan bu tablo ile birlikte diyabet aynı zamanda yüksek tansiyona da sebep olur. Diyabetin damar duvarında kalınlaşma ile birlikte böbrekleri de etkilemesi, yüksek tansiyon bakımından ekstra bir etki yaratır. Tansiyon eğiliminin yanında kolesterol yüksekliğinin fazla görülmesi ve kan şekerinin ayarlanamaması pıhtılaşma sorunlarına da yol açar. Diyabet hastalarında koroner kalp hastalıkları ve kalp krizleri daha erken dönemde ve daha sık görülür.

BUNL ARI TÜKETİN
Brokoli: Vitamin deposudur, kalbi korur.
Domates: İçerdiği likopen ile kalp hastalıklarına kalkan olur.
Elma: Kolesterolü yok eder.
Enginar: Kandaki şekeri ayarlar ve kalp hastalıklarını önler.
Ispanak: Demir bakımından faydalı ve kalp hastalıklarında olumlu etkisi görülür.
Kekik: Hazmı kolaylaştırır ve kalp çarpıntısını keser.
Portakal: C vitamini, potasyum, protein, B ve E vitaminleri ile kalp hastalıkları riskini azaltır.

YÜKSEK TANSİYON DAMARLARI NASIRLAŞTIRIR
Yüksek tansiyon; kalp ve damar sistemi üzerinde farklı etkiler yaratabilmektedir. Yüksek tansiyonun yarattığı etkiye tepki olarak, güçlenmek zorunda kalan damar çeperindeki düz kas hücre sayısı yükselir. Düz kas hücrelerinin artması ve damar çeperinin kalınlaşması; damarın elastikiyetinin kaybedilmesine, kireçlenmeye ve damar sertliğine neden olur. Kanın damar içinde akarken yarattığı sürtünme stresi denilen travma, damar sertliğiyle birlikte daha da artar. Özellikle damarların çatallaşma bölgesinde görülen bu travmayı ayak tabanındaki nasır veya dirseklerde sürtünmeye bağlı olarak oluşan sertleşmeye benzetmek mümkündür. Ayağın veya dirsek bölgesinin aşırı miktarda sürtünmesine bağlı olarak oluşan doku artışı ve sertleşmeye benzer şekilde damar içinde de aynı tepki gelişir. Damar yapısındaki bu sertleşme ve fazladan doku oluşumu damarın beslenmesini bozabilmektedir. Bu durum; damar içi yaralanmalarla birlikte ülser, pıhtı gelişimi ve damar tıkanıklığına yol açar.