Emniyet Genel Müdürlüğü, geçtiğimiz 16 Şubat'ta bir genelde yayınladı . Söz konusu genelgede, terör ve adli olayların araştırılması için şehir içi yolcu taşımacılığında kullanılan taksi, minibüs ve otobüs cinsi taşıtlarda kamera takılması gerektiğini vurguladı. Bu görevinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne verildiğini açıkladı. Belediye ise İTaksi uygulamasındaki taksilerde Ağustos ayından itibaren ses ve görüntü kaydı alınacağını duyurdu. Ancak Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Başkanı Fevzi Apaydın bu karara karşı çıktı. "
Taksilere kamera yerleştirmek özel hayatın gizliliğine aykırıdır" diye konuştu. İstanbul Barosu da tartışmalara neden olan 'takside kamera sistemini' mahkemeye taşıdı. Konuyla ilgili konuşan bir avukat şu ifadeleri kullandı: "Bu şekilde yapılacak bir kaydın kişiye önceden bildirilmesi zorunludur.
Aksi halde kayıt yapılması hukuka aykırı hale gelecektir. Bu amaçla telefondaki uygulamada ve taksilerde bu bilgilendirmenin yer alacağı görünür metinler bulunmalı; bunun yanı sıra şoförler de bu konuda müşteriye bildirimde bulunmalıdır." İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı
Yahya Uğur ise "Güvenli Taksi" uygulamasına tepki gösterenler eleştirdi. Kamera sistemini 7 yıl önce düşündüklerini ifade eden başkan Uğur, "Takside kamera sistemine karşı çıkan BARO, bize danışmadan karşı çıktıklarını açıklıyorlar. Bunu da siyasi olarak yapıyorlar. İstanbul'da bugüne kadar 125 taksici öldürüldü. Biz taksici esnafımız ile halkımızın, can ve mal güvenliği için,bu projeyi hayata geçiriyoruz. Bu önemli ve gerekli projeye karşı çıkan baroya bağlı avukatlar,tehdit edildikleri için,ofislerine sesli kamera sistemi koyulmasına izin verdi. Özgecan kızımızın olayında, taksici esnafı olarak, büyük sıkıntı yaşadık. Projeyle sayesinde her taksinin 10 müşteri kazanacağını düşünüyoruz" diye konuştu.
İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Yahya Uğur, "Kamera sistemi sayesinde taksilerde meydana gelen gasp olaylarının da önüne geçilecek" dedi.
Mevlüt YÜKSEL
