Milletin dediği olacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan, SETA tarafından düzenlenen ‘Cumhurbaşkanlığı Sistemi Sempozyumu’nda konuştu: Biz burada bir sistem mücadelesi veriyoruz. Erdoğan’dan sonrası ne olacak? Millet ne derse o olacak...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 12 Şubat 2017 Güncelleme 12 Şubat 2017, 00:00
Milletin dediği olacak

İÇİNDEKİLER

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nca (SETA) Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Cumhurbaşkanlığı Sistemi Sempozyumu" kapsamında, referanduma sunulan sistemin detayları ve avantajları anlatıldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da önemli açıklamalar yaptı: SİYASİ istikrarsızlık, beraberinde ekonomik ve sosyal sorunları da getirmektedir. Cumhuriyetimizin geçmişi 93 yıl iken, şu anda 65'inci hükümet iş başındadır. Hale bakın. Bir başka ifadeyle ülkemizde hükümetlerin ömrü 16 ay bile değildir. 25 gün ömrü olan hükümetler olmuştur bu ülkede. Böyle devlet yönetilir mi? İşte şimdi biz bunu temelden düzeltiyoruz.

HER ülke kendi şartlarına uygun yönetim şekline sahiptir. İstiklal Harbimizin başarıya ulaşmasının ardından Cumhuriyet'in ilanı geldi. Avrupa, monarşiyle devam ederken biz Cumhuriyeti kurduk.

ÖNCE tek partili sonra çok partili bir sistemle bugünlere geldik. Sonrasında demokrasimizi darbeler gölgesi altında ayakta tutmaya çalıştık. Bu sıkıntıları iliklerimize kadar yaşadık. Yaşanan çarpıklıkların sonucu istikrar ve güven ortamının tehdit altında olmasıdır.

ARAYIŞLARIMIZ, Cumhuriyet dönemindeki yaşadıklarımız, ülke ve millet olarak hedeflerimize ulaşmak istiyorsak güçlü bir yönetim sistemine ihtiyacımız var.

SİSTEM, Türkiye'nin asırlardır devam eden beka sorununun en doğru çözüm yoludur. Cumhuriyet'in ilanından, çok partili hayata geçişe kadarki döneme "Demokrasi" diyen ya kendini kandırıyor ya da bizi kandırmaya çalışıyor. Türkiye gücü ve yetkiyi elinde bulunduran vesayet kurumlarının elinden çok çekti.

CUMHURBAŞKANLIĞI sisteminin tek adamlıkla, şahsilikle ilgisi yoktur. Bu ülkede il başkanlarının vali olmasını herhalde AK Parti yapmadı. Kime ait? Bunlar anamuhalefetin geçmişine ait.

BÖYLE bir demokrasi olabilir mi? Bu onlar için bir kara lekedir. Ülke ve millet olarak, tecrübeler ışığında çok daha güçlü bir yönetim sistemi çabasındayız. BU sisteminin tek güvencesi demokratik olmasıdır. Millete hesap vermek zorunda olan hiçbir yöneticinin, sisteme karşı çıkanların öne sürdüğü yanlışlara sapma ihtimali olamaz. Şahıslar üzerinden ürettikleri yalanlarla kafaları bulandırmaya çalışıyorlar. İşiniz gücünüz Tayyip Erdoğan. Tayyip Erdoğan baki değil fani. Biz sistem mücadelesi veriyoruz. Bundan sonra millet ne derse o olacak, Allah ne derse o olacak...

TÜRKİYE'NİN 2014 Ağustos'tan beri çifte başilı bir sistemle yönetildiğinin de görülmesi lazım. Düzgün yürüyorsa da şahsımla ve Başbakanlarla uyumlu olmamızdan kaynaklanıyor. TEK millet, tek bayrak, tek devlet için "Evet" diyeceğiz. İnsan bilmediğinin düşmanıdır. Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıkanların işin ruhunu öğrendiklerinde sistemi kabul edeceklerdir.

HAYIR diyenler neye hayır dediklerinin farkında mı? Kim hayır diyor, PKK, Kandil, bu ülkeyi parçalamak isteyenler, bayrağımıza karşı çıkanlar.

SİSTEMİN özü, yönetimin doğrudan millete veriliyor olması. Cumhurbaşkanı, millete karşı sorumlu olacağı için attığı her adıma dikkat edecek

BAZILARI 'gensoru kalkıyor' diyor. Hayırlı olsun. Gensorudan hükümetler çok çekti, biz de çektik. Gensoru mekanizması parlamentoyu çalıştırmama mekanizmasıdır. Asıl, gensoru mekanizması milletin karşısında çalışacak. "İyi çalışmadın, yeni bir ekibi yürütmenin başına getiriyoruz" diyecek millet.

YARGI, en çok yıpranan güç. Darbe ve vesayet dönemlerinde yargı ile ilgili hafızalarda hoş olmayan görüntüler var. 28 Şubat'ta cüppelerle çıkan, hakim savcılar gördük. Bu sorunların çözümü için sürdürdüğümüz sistemde bunları da çözeceğiz. Yürütme, yasama ve yargı güçleri kendi alanlarına odaklanıp güçlü Türkiye'nin inşaasına katkı sağlayacaktır.



Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ardından SETA Vakfı Başkanı Dr. Serhat Albayrak kendisine günün hatırasına binaen hediye takdim etti.