Antalya'da yaşayan evli ve 1 çocuk annesi Melek Nehir (26), geçen yıl işadamı M.A. ile WhatsApp üzerinden iletişime geçti. Arkadaş olan ikili, bir süre sonra yüz yüze görüşmeye karar verdi. 3 Temmuz'da bir restoranda yemek yiyen Nehir ile M.A., daha sonra işadamının işyerine gitti. Genç kadın yanında getirdiği ilaçlı pastayı, işadamına yedirdi. M.A. pastayı yedikten sonra kendinden geçti. Nehir ise bayılan işadamının paralarını, çantasını, kasasını, tabancasını, çek ve senetlerini gasp edip olay yerini terk etti. İşyerine giden oğlu tarafından baygın bulunan M.A., iyileştikten sonra başından geçenleri polise bildirdi. Gözaltına alınan 4 kişiden Melek Nehir ile babası Şükrü Baran, tutuklanırken, 2 şüpheli ise salıverildi. Haklarında "yağma, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık" suçlarından dava açılan sanıklar, dün ilk kez hakim karşısına geçti. M.A., 50 bin lira civarında zararı olduğunu belirterek, sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi. Melek Nehir ise diğer sanıklar dışarıya çıkartıldıktan sonra ağlayarak ifade verdi. Olanlarla ilgili babasını suçlayan Nehir, "Ben bu olayı babamın zoruyla yaptım. Çok direndim. 2 yaşındaki oğlumun boğazına bıçak dayadığı için dediklerini yapmak zorunda kaldım" dedi.
'ÖNCE KARDEŞİMDE DENEDİ'
Melek Nehir, ayrıca soygunu gerçekleştirmeden önce işadamı M.A'ya yedirdiği ilaçlı pastanın bir benzerini babasının kardeşine yedirdiğini de belirtti. Şükrü Baran ise suçlamaları reddetti. Tutuksuz yargılanan diğer sanıklar Mehmet Çiftçi ile Muharrem Gürsu da yağma olayıyla ilgilerinin olmadığını söyledi. Baba-kızın tutukluluğunun devamına karar veren mahkeme, duruşmayı da erteledi.
Erdoğan ÖZTÜRK
