Gülen'i verin

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Zirvesi için Galler'e giderken uçakta, Obama ile yapacağı görüşmenin en önemli detayını söyledi: Madem stratejik ortağız. Ya Pensilvanya'daki zatı 'deport' (sınırdışı) edin ya da bize verin...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 05 Eylül 2014 Güncelleme 05 Eylül 2014, 01:48
Gülen’i verin

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Obama ile bugün yapacağı görüşmenin içeriğine ilişkin önemli ipuçları verdi. Erdoğan, Azerbaycan temaslarının ardından NATO Zirvesi'ne katılmak üzere Galler'e geçişinde uçakta gazetecilerin sorularını şöyle yanıtladı:

ABD Başkanı Obama ile yapacağınız görüşmede neler gündeme gelecek?
Irak ve Suriye'deki gelişmeleri, İsrail- Filistin ateşkesinin sürekliliğini ele alacağız. Ayrıca ulusal güvenliğimize yönelik paralel yapı konusu da var.

Paralel yapıyla ilgili Obama'ya ne diyeceksiniz? Adeta bir casusluk örgütü oluşturmuşlar. Bu işlerin odaklandığı merkez Pensilvanya. Pensilvanya ABD'den başka bir yerde değil. Madem stratejik ortağız, aramızda model ortaklık var. Siz nasıl bizden zaman zaman bazı teröristleri istiyorsunuz, biz de size veriyorsak şu anda biz de size diyoruz ki, "Ya bunu deport (sınırdışı) edin ya da verecekseniz bize verin." Madem suçu olmadığını söylüyor, gelsin burada yaşasın. İdare edecekse buradan idare etsin, siyasete soyunacaksa burada soyunsun.

Türkiye'de, "Elde bilgi-belge olmadan ne yapacaksınız?" diyenler var.
Dinlemeler, tapeler ortada. Bu ülkenin Başbakanı, bakanları dinlendi. Bundan daha büyük belge olur mu? Türkiye'nin Başbakanı yazışmalarda, "Dönemin Başbakanı" ifadesiyle yer alıyor. Bunlar ele geçti. Kabineler oluşturuldu. Şimdi ne yapacaklar? İnkar edecekler. İş o safhaya geliyor. Şu anda bu adamlar bütün elektronik cihazları kaçırarak delilleri yok ediyorlar.

Daha önce Sayın Obama'ya bu konuyu telefonda da söylemiştiniz...
Bağlantılar peyderpey ortaya çıkıyor.Atılmış bazı adımlar var. Bu adımlar daha sonra sürecin içerisine girebilir. Mesela kırmızı bültenle arananlar var. Peki bu kırmızı bültenle arananları Türkiye'ye veriyorlar mı? Bölücü terör örgütleri mensupları, Cem Uzan, kardeşi, Fehriye Erdal gibi arananlar var. Farklı anlayışlarla ülkelerinde koruma altına alınanlar var maalesef.

Paralel yapıyla mücadelede dirençle karşılaşıyor musunuz? Kendi mensupları dışında herhangi bir direnç görmüyoruz. Bundan sonra da bizzat şahsım başta olmak üzere bu işin takipçisi olacağız. Kaldı ki Milli Güvenlik Kurulu tavsiye kararına da bu girdi.

Bir polis şefi, "Tedbir alıyoruz ama arkadan Polis Akademisi'nden Çin ordusu gibi geliyorlar" dedi. Bununla ilgili ne yapacaksınız?
O artık tarih oldu. Polis akademisiydi, polis kolejiydi masaya yatırıyoruz. Buraya bazı yenilikler gelecek. Onu da zaten hükümetimizden duyarsınız.

Adli Yıl açılışında Yargıtay Başkanı, siyasi otoriteye bazı eleştiriler yöneltti ama yargıdaki paralel yapıya dair özeleştiride bulunmadı...
Yargıtay Başkanı, Yargıtay'ı idare etmiyor. Kendi ifadesi budur. Bana yaptığı ziyarette söylemiştir. Sizin konuşma metninizi Başkanlar Kurulunuz hazırlayabilir. Benim konuşmalarımı da ekibim hazırlar. Ama konuşmalarımın editörlüğünü ben yaparım. Eğer Yargıtay Başkanı konuşmasını yaparken, "Ben hazırlamadım, Başkanlar Kurulu hazırladı. Orada sadece spikerliğini yaptım" derse bu çok ayıp olur.

2015'te silahlara veda mı?
İnşallah. Şu anda tedbirlerimizi ona göre aldık. Gerek Hükümet gerekse MİT çalışmalarını kararlılıkla sürdürüyor.

BM Genel Sekreterliği'ne bir Türk aday gösterilebilir mi?
Olmaması için hiçbir neden yok. Olabilir. Şu anda henüz böyle bir gelişme söz konusu değil.

Özel sessiz kalmalıydı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargı yılı resepsiyonunda AYM Başkanı Kılıç, "Bana bilgi-belge gelmedi, imzasız ihbar mektuplarıyla işlem yapamayız. İnsanları fişliyorlar" dedi. Benzer bir ifadeyi 30 Ağustos resepsiyonunda Genelkurmay Başkanı da paylaştı. Değerlendirmeniz nedir?" sorusuna şu cevabı verdi: Şu anda ne AYM Başkanı ne de Genelkurmay Başkanı ile ilgili değerlendirmeye girerim. Genelkurmay Başkanı ile medya yoluyla konuşmak istemem. Haftalık görüşmede bu konuyu konuşurum. Başbakanımızla da rutin görüşmesi var, o da konuşur. Keşke Genelkurmay Başkanımız böyle bir açıklamayı bugüne kadar yapmadığı gibi aynı şekilde yapmasaydı. Bizimle paylaşsaydı daha isabetli olurdu. Bugüne kadar bu konularda cevap vermemiştir. Verilmesi gerekirse Genelkurmay sitesinden açıklama yapmıştır. Burada nasıl olduysa böyle bir açıklama yapma durumunda kalmıştır. Ama bilinmeli ki her şey imzalı mektuplarla takibe alınmaz. En azından burada bu geçiyorsa "Acaba?" der onu, incelemeye alırsınız. Öyle bir ihbar mektubunu gönderen kişinin imza koymamasının nedeni pekala kendisine ilişkin endişelerden de kaynaklanmış olabilir. Benzer pek çok şey olmuştur ki; bunlar o insanın başını yemiştir. Sizin kurumunuzla ilgili hakikaten böyle bir şey gelmişse onu bir incelemeye al. Varsa bir şey değerlendirirsin. Yoksa atarsın. Fişleme filan diyorlar. Ne fişlemesi?..

Selçuklu, Osmanlı ve Yeni Türkiye...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Türkiye artık eski Türkiye değil. Yeni Türkiye bir şeylerle kendisini ortaya koymalı. Cumhurbaşkanlığı makamı yeni binada çok farklı şekilde düzenlendi. Proje üzerinde bu fakirin çok katkısı var. Ankara bir Selçuklu başkenti mesajı vermemiz lazım. İçerde Osmanlı motiflerine dikkat ettik. Modern dünyadan da etkileri yansıttık. Akıllı bina olarak inşa ettik. Orada şu anda 2-3 bin kişilik alanımız var. Hava güzelse 5 bin kişiye de çıkabilir. Büyük devlet olmanın gerekleri" dedi.

BEKİR HAZAR