"AİHM kararlarının bizim için bağlayıcılığı yoktur"

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu AİHM'in 1974 Kıbrıs Harekâtı nedeniyle Türkiye'yi 90 milyon Euro tazminata mahkum etmesine sert tepki gösterdi. Davutoğlu, "Bu dava, 10 yıl sonra tekrar gündeme getirildi. Kesinlikle uluslararası hukuk bağlamında ve AİHM çerçevesi, kuralları bağlamında da ne bağlayıcıdır ne de bizim açımızdan bir kıymeti vardır" dedi.

Giriş Tarihi 13 Mayıs 2014, 00:00 Güncelleme 13 Mayıs 2014, 01:55
AİHM kararlarının bizim için bağlayıcılığı yoktur

İÇİNDEKİLER

Davutoğlu, Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Halkının Vazgeçilmez Haklarının Kullanılması Komitesi'nin "Kudüs" konulu toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi. Filistin meselesi konusunda önemli açıklamalar yapan Ahmet Davutoğlu, AİHM'in Kıbrıs kararını da değerlendirdi.



"AİHM KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI YOKTUR"
Davutoğlu, Kıbrıs Barış Harekatı ile ilgili AİHM'deki davaya değinerek, AİHM'de yürüyen davalar konusunda Türkiye'nin her zaman ilkesel pozisyonunu sürdürdüğüne dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Bu dava, 10 yıl sonra tekrar gündeme getirildi. Kesinlikle uluslararası hukuk bağlamında ve AİHM çerçevesi, kuralları bağlamında da ne bağlayıcıdır ne de bizim açımızdan bir kıymeti vardır. Hukuk açısından sakıncalarının olmasının yanında zamanlaması yanlıştır. Tam Kıbrıs'ta kapsamlı barış müzakereleri ivme kazanmışken, uzun gayretlerden sonra Türkiye'nin de öncülüğünde yeni bir süreç başlamışken ve bütün dikkatler buna yoğunlaşmışken böyle bir kararın alınması kapsamlı müzakerelerin psikolojisi açısından doğru olmamıştır. Bu karar alınacak olursa bu, Kıbrıs barış müzakereleri konusunda da şu ana kadar gelinen ve oluşan psikolojik olumlu atmosfere de uyumlu değil."

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: "AİHM'İN KIBRIS KARARI HUKUKSUZ"
Dışişleri Bakanlığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Kıbrıs kararının hukuki zeminden yoksun olduğunu açıkladı.
Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin Türkiye aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine 1994 yılında yaptığı dördüncü başvurunun 10 Mayıs 2001 tarihinde sonuçlanmasından bir gün sonra Bakanlığımız tarafından yapılan açıklamada ifade edilen görüşlerimiz geçerliliğini korumaktadır denildi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Mahkeme bu defa, esasa ilişkin karardan 9 yıl geçmesinin ardından, GKRY'nin tazminat konusunda yapmış olduğu müracaatı karara bağlamıştır. Rum tarafının Kıbrıs'ta kapsamlı çözüm müzakerelerinin devam etmekte olduğu 2010 yılında yaptığı iyi niyetten uzak müracaatın, müzakerelerin sonuç vermesi için çabaların yoğunlaştırıldığı bir aşamada karara bağlanmış olduğu da dikkat çekmektedir. Bu kararın da, Kıbrıs'ın gerçeklerine aykırı ve haksız olduğu, içeriği itibarıyla yanlışlık ve tutarsızlıklar ihtiva ettiği, hukuki zeminden yoksun bulunduğu ve Kıbrıs sorununun devam ettiği koşullarda uygulanma kabiliyeti olmadığı görülmektedir ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, "Mahkemenin hakkaniyetten uzak ve yeni bir adli hata teşkil eden bu kararı, Türkiye'yi Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı müzakere edilmiş bir çözüm bulunması yönündeki kararlı tutumunu sürdürmekten alıkoyamayacaktır. Kararın BM Genel Sekreterinin İyi Niyet Misyonu çerçevesindeki çabaları zorlaştırmamasını umuyor ve tüm tarafları kapsamlı çözüm müzakerelerinin biran önce başarıya ulaşmasına destek vermeye davet ediyoruz denildi.