DÖRT YILLIK HİKAYE
Çiçeği burnunda anne Karapınar yaşadıklarını şöyle anlattı: "Kanser olduğumu öğrendikten sonra doktorum gelecekte çocuk sahibi olmak istiyorsak tedaviye başlamadan önce tüp bebek merkezinden yardım almamız gerektiğini söyledi. 2008'de 21 tane embriyom donduruldu. Ben de gönül rahatlığı ile kanser tedavisine başladım. Kemoterapi, radyoterapi süreçleri çok zordu. Hastalık iki yıl sonra nüksetti.
ALTINLARINI SATTI
Çok şükür, dört yıllık mücadeleyi biz kazandık. Ocak 2012'de doktorumdan tüp bebek tedavisi için izin aldım. 24 Nisan'da güzel haberi aldık. Çocuklarımı kucağımı aldığımda yaşadığım mutluluğun tarifini yapamıyordum bile. Tedavimiz çok masraflıydı. Eşim Mustafa muhasebeci ben ise ev kadınıyım. Bu tedaviler pahalı. Biz de düğünümüzde takılan altınları satarak bugünlere kadar geldik. Ama her şeye değdi" dedi.
TEDAVİ SONRASINI DÜŞÜNÜN
Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, Türkiye'de kanserle yaşayan hasta sayısı yaklaşık 400 bin. Kanser tedavisi sırasında önce hastanın yaşamına odaklanıldığı için tedavi sonrasında kişinin üreme sağlığı ikinci plana atıyor. Üreme Sağlığını Koruma Derneği (ÜRSAK) da kanser olan insanların üreme fonksiyonlarının devamı ile korunmasına yönelik girişimler yaparak hastalık sonrası dönem için hastalara umut veriyor. ÜRSAK Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bahçeci de Karapınar çiftinin çocuk sahibi olmasında önemli pay sahibi oldu. Karısını hastalığın pençesindeyken sahiplenen koca Mustafa Karapınar ise umudunu mucizeye dönüştüren ÜRSAK derneği doktorlarına teşekkür etti.
Mustafa KAYA