AÇIK AÇIK YAZILDI
İddiaya göre M.Ö., KCK soruşturmasını yürüten Özel Yetkili Savcı Bilal Bayraktar'a, Kandil'de çektiği fotoğrafları ve gözlemlerini MİT mensubu Cem isimli biriyle paylaştığını, tüm bu yardımlarından ötürü de ücret almadığını söylemişti. Gazetenin haberine göre, M.Ö.'nün anlattıkları bununla da sınırlı kalmadı. Genç haberci, kamptan aldığı ve içinde teröristlerin isimlerinin bulunduğu dosyayı MİT'e verdiğini, hatta PKK'nın Avrupa merkezine sızıp devlete haber aktardığını anlattı.
ADETA HEDEF GÖSTERİLDİ
İşte skandal yayınlarıyla ünlü bu gazete de, tamamen gönüllü olarak devlete yardım etmeye çabalayan bu gazetecinin ismini, çalıştığı yeri ve söylediği tüm sözleri deşifre ederek adeta terör örgütüne hedef gösterdi. Elbette skandal bu kadarla da bitmedi. Bir de o gazetecinin çalıştığı bir kurum vardı. Haber ortaya çıkınca M.Ö.'nün, 9 yıldır çalıştığı kurumdan istifa edeceği öğrenildi.
TWİTTER ÇALKALANIYOR
Gazeteci M.Ö.'nün kimliğinin deşifre edilmesi üzerine sosyal medyada da tepki çığ gibi büyüdü. İşte Twitter'daki yorumlar:
Sevilay Yükselir: Aleme gazetecilik dersi vermeye kalkanların bu yaptığını da gazetecilik olarak mı görmek gerek?
Nazif Karaman: Böyle gazetecilik olmaz olsun!
Ferhat Ünlü: Bu, yeni bir bilgi değildi, hepimizin malumuydu ama kimse haberi yapmadı. Bu gazetenin yaptığı 'habercilik' değildir.
Mustafa Gökkılıç: PKK, bu gazeteciyi ölüm listesine aldı. Ona birşey olursa sorumlusu, bu haberi yapan gazetedir.
HUKUK NE DİYOR?
AVUKAT REMZİ KAZMAZ:
Özel hayatın gizliliği bütün evrensel hukuk gereği kişinin en tabii hakkıdır. Bu nedenle, bu haber, basın özgürlüğü adı altında, kişi hak ve özgürlüğüne karşı yapılan saldırıdır. Basın özgürlüğünün belli bir sınırı olmalıdır. Bu sınır da, kişinin hak ve özgürlüklerinin başlangıcında biter. Söz konusu gazete, bu kişinin adını açıklayarak, ileride doğabilecek tehlikelerin müsebbibi olmuştur.
AVUKAT VOLKAN EREL:
Devam eden soruşturmada bazı ifadelerin "gerçeklerin tespiti" gibi gösterilmesi kanuna uygun değildir, aynı zamanda "yargılamayı etkilemeye çalışmak" şeklinde de yorumlanabilir. Bu açıdan yargılama henüz bitmeden adı geçen gazetecinin kimliğinin açıklanması doğru olmamıştır. Ayrıca kişilik haklarına saldırıdır, son derece sakıncalı bir haberdir.
* KCK zanlısı olarak gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan M.Ö., sorumsuz gazetecilik örneğinin kurbanı oldu.
MEVLÜT YÜKSEL