Sendikalar Kanunu'nda değişiklik!

TBMM Genel Kurulu'nda, Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nda değişiklik yapan yasa tasarısının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak maddelerine geçilmesi kabul edildi.

Giriş Tarihi 02 Nisan 2012, 00:00 Güncelleme 02 Nisan 2012, 20:30
Sendikalar Kanunu’nda değişiklik!

İÇİNDEKİLER

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, tasarının tümü üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlarken, Memur-Sen'in üye sayısının 505 bin 378, Türkiye Kamu-Sen'in 394 bin 497, KESK'in 232 bin 83, Birleşik Kamu-İş'in 26 bin 422, DESK 4 bin 146, BASK'ın 3 bin 627, HAK-Sen'in 3 bin 499 olduğunu bildirdi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın Memur-Sen'in Bursa il temsilciliğinin açılışındaki konuşmasıyla ilgili sözlerine ilişkin sorulara karşılık Çelik, ''Bu yasadan sorumlu bakanlık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'dır. Bir çok milletvekili ve bakan arkadaşlarımız, bu ve benzer değerlendirmeler yapıyor. Ama ben bu değerlendirmenin hangi ortamda, hangi amaçla yapıldığını ben bilemiyorum. Bizim uygulamamızda bir yanlışı, kayırmanın, farklı bakışı, birini öne birini arkaya iten bir çalışma ortamının yaşanmadığına, konfederasyonlar canlı şahitlerimizdir, onlar en iyi bilmektedir. Sayın Başbakan Yardımcımız kendileri bir açıklama yaparlar. Bize dönük yasanın bu noktaya gelişine kadar en ufak tavsiye dahi yapmadı. Böyle bir şey söz konusu değil'' diye konuştu.

Sendika üyeliği priminin, tasarıda, ''toplu sözleşme ikramiyesi'' olarak yer aldığını belirten Çelik, kamuda örgütlemeyi teşvik etmek istediklerini, bu amaçla böyle bir düzenleme yapıldığını bildirdi.

Yaştan dolayı emekli olamayanların durumuyla ilgili soruya karşılık Çelik, şöyle konuştu:
''Bu önemli bir yaklaşımdır. Eğer prim gününü doldurup, yaşını doldurmayanları borçlanma sağlayarak emekli edelim yaklaşımı...Türkiye sosyal güvenlikte çaresizliğe sevkedildiği için reformunu yaptı. Reformun da ana kriteri yaştır. Rahmetli Bülent Ecevit'in yaptığı 60 yaş, bizim yaptığımız ve sizin Anayasa Mahkemesi'ne itiraz etmediğiniz 65 yaş doğru ve akılcı bulduğunuz düzenlemeler. Emeklilik prim gün sayısını doldurup insanların yaşını doldurmadığı için emekliliğini isterseniz sistemi bozuyorsunuz. Sistemin ana kriterlerini bozmayan bir teklifiniz varsa bunu sizlerle konuşmaya hazırız, çözümden de yanayız. Ama sistemi bozacaksanız millete gidip siz dert anlatın. Görüşlerinizi almaya hazırız. Teklifinizi getirin alalım. Biz sorunu çözmüşüz. Tüm vatandaşlarımızı Genel Sağlık Sigortası kapsamına almışız. Bu vatandaşlar prim ödemiyorsa, bir şekilde sosyal güvenlik sisteme dahildir. Sistemi iyi inceleyin. Sistemi bütün olarak ele alırsanız sıkıntı olmadığını görürsünüz.''

Çelik, mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarını iyileştirmeye dönük olan METİP Projesi'nin uygulamada olduğunu belirterek, bununla ilgili kaynak tahsislerinin valiliklere yapıldığını söyledi. Çelik, ''Bir yerde sorun yaşanıyorsa, milletvekilinin görevi bunları idareye bildirmektir. Biz de gerekli aksaklıkların giderilmesi konusunda her zaman hazırız'' dedi.

Milletvekillerinin ''grevsiz toplu sözleşme olur mu?'' eleştirisinde bulunduğunu belirten Çelik, ''Olur. Anayasanız böyle ise böyle olur. Mevzuat bu Anayasa çerçevesinde düzenleniyor. Çok güzel bir çalışma yapıyor arkadaşlarımız. İnanıyorum ki kısa zamanda masa başına dönerler ve hızlı şekilde yeni anayasa ele alınırken çalışma hayatıyla ilgili sorunları da içeren bir düzenleme gerçekleştirilir'' diye konuştu.

Çelik, alt işverenin yanında çalışan işçilerle ilgili çalışmaları sürdürdüklerini ifade ederek, ''Emeğin sömürüsüne karşıyız. Emeğin sömürüsünü engellemeye dönük, alın terinin hakkını vermek adına İş Kanunu'nun 2. maddesi başta olmak üzere, taşeron işçi derneklerine yaptığımız görüşmelere sadık kalarak bir düzenlemeyi huzurlarınıza getireceğiz'' açıklamasında bulundu.

Bütün milletvekillerinin milletin oylarıyla Meclis'e geldiğini belirten Çiçek, ''(Ne olacak bunun sonu?) diye soruluyor. Belki de AK Türkiye olur'' diye konuştu.

Emeklilere sendika hakkının anayasal sorun olduğuna işaret eden Çelik, gazetecilerin yıpranma hakkının yeniden getirilip getirilmeyeceği sorusuna, ''Yıpranma payı Bakanlığın, Bakan'ın, Hükümet'in bir tasarrufu değil. Düzenleme yapılırken Bilim Kurulu, üniversitenin işkollarında ve çalışma hayatındaki risklerle ilgili bilimsel değerlendirmenin sonucu olarak milletvekili ve gazetecilerin yıpranma payı kaldırılmıştı. Gazeteciler bir dosyayı Başbakan'a vermişler. Başbakan da bana iletti. Ben de Bilim Kurulu'na verdim. Risk varsa yapılabilir'' karşılığını verdi.