Köşkteki hayalet

İstanbul Boğazı'na hakim yapılardan biri olan Yusuf Ziya Paşa Köşkü hakkında birçok efsane var. 'Perili Köşk' olarak da adlandırılan bu yapıda, birçok kez Paşa'nın eşinin hayaleti görüldü...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 25 Ekim 2012 Güncelleme 25 Ekim 2012, 00:00
Köşkteki hayalet

İÇİNDEKİLER

Rumelihisarı sahilinde, kafanızı kaldırdığınızda gökyüzüne uzayacakmış gibi görünen bir bina hemen gözünüze çarpmakta. Katları say say bitmeyen Yusuf Ziya Paşa Köşkü için, "Ya, asansör de olmadan bu köşkü niye Empire State binası gibi yaptırır ki insan?" denir. Dönemin önemli tüccarlarından biri. Gemiyle İtalya'dan Türkiye'ye ticaret yapan bir şahıs. Fakat bu binaya başladıktan hemen sonra hem I. Dünya Savaşı'nın başlaması hem kalifiye adam bulamaması hem de işlerinin bozulması nedeniyle binanın yapımı yarıda bırakıldı. Arada Yusuf Ziya Paşa'nın iki gemisi de battı ve ekonomik sıkıntılar başladı.

BORUSAN RESTORE ETTİRDİ
Dolayısıyla köşkün inşası 1910'lu yıllarda tekrar başladı, yapımı planlandığı gibi uzmanlar eşliğinde değil, kalfalar eşliğinde devam ettirildi. Hatta binanın bulunduğu kayalığın kendi taşları kırılarak bina taşı olarak kullanıldı. Bu nedenle binada düzgün bir işçilik yapılmadığı gözlerden kaçmadı. Zaten 1995'te binaya girildiğinde dışarıdan düzgün görünen bu binanın içinin yüzde 80'i hiç yapılmamıştı. Sıvaları da dahil. Yusuf Ziya Paşa, halk içinden çok güzel bir kıza aşık oldu. Onunla evlenmek istedi ve sonunda bu hayalini gerçekleştirdi. Fakat kızın çevresinde çok genç zabitler dolaşıyordu. Beğeneni çok olan bu kız (Nebiye Hanım) da biraz flörtözmüş rivayete göre. Yusuf Ziya Paşa da onu bu binaya alarak 'yabancı unsur'lardan korumaya çalıştı. Paşa onu buraya kapattı. O dönemde buradan geçen bütün gençler, hep o kızı görmek için birbirleriyle yarıştı. Ve "peri gibi güzel kızın olduğu köşk" lafından Perili Köşk çıktı. Akabinde yine bir efsaneye göre paşa, kızı etraftaki ilgiden uzaklaştırmak için Mısır'a götürdü. Fakat kendisi orada hayatını kaybetti. Hatta kulenin en üstündeki odayı onun için yaptığı da bir gerçek. Binanın içinde tamamlanan tek bölüm burası. Bir süre orada yaşadılar. Vasiyetine göre de kulenin en üst katının taşları sökülüp Mısır'da adamın mezarı haline getiriliyor. Yıllar sonra burayı restore ettiren ve çalışanlarıyla ikâmet etmeye başlayan Borusan Holding o dönem, restore için şehir dışından 120 işçi getirtti.

İŞÇİLER KORKU YAŞADI
İşçiler çalıştıkları sırada sıklıkla paşanın karısının hayaletini gördüklerini söyledi. Paşadan kalma piyano ve ayna yapının içinde yer aldığı için özellikle söz konusu hayalet, işçiler aynaya baktıkları sırada ortaya çıktığına dikkat çekildi. Ortamın aniden soğuması, derinden duyulan piyano sesleri, özellikle geceleri belirgin şekilde duyulan adım sesleri işçilerin söyledikleri kayıtlardan sadece birkaçı. Bina şimdi Borusan Holding'in bünyesinde, restore edilmiş hâliyle çok şık.

KARADENİZ VE MARMARA
Yusuf Ziya Paşa, ikinci eşi Nebiye Hanım ve onun ilk eşinden olan 3 kızı ile birlikte, vefat ettiği tarih olan 1926 yılına kadar köşkte yaşadı. Paşanın ölümünden sonra aile 1993 yılına kadar köşkte oturdu, birinci katında ise kiracıları yaşadı.

İNGİLİZ TUĞLASI
Köşk, 1993 yılında Gümüşhaneli bir müteahhite satıldı. Yapının rölöve, restitüsyon, restorasyon ve uygulama projeleri, 1995-2000 yılları arasında mimar Hakan Kıran tarafından gerçekleştirildi. Cephenin taş ve tuğla kaplaması restorasyon projesine sadık kalınarak tamamlandı. Tuğlalar, İngiltere'den ithal edilerek aslına en uygun şekilde 4 ayda kaplandı. Binanın betonarme imalatında 2.800 metreküp beton, 350 ton demir kullanıldı. Köşkün dış görünüşü korunurken, iç mekanlar modern ve ferah bir iş ortamı sağlayacak şekilde düzenlendi. 10 katlı yapı, bir yanda Karadeniz, diğer yanda ise Marmara Denizi açılımını görüyor. Borusan Holding, binayı 2030 yılına kadar kiraladı.

PARANORMAL OLAYLAR
Normal dışı', 'normal ötesi' anlamına gelen 'paranormal' olaylar, herkesi değilse bile pek çok kişiyi esiri edebiliyor. Tarih boyu dünyanın pek çok yerinde 'lanetli' olarak adlandırılan tarihi binaların, yapıların yıllarca dilden dile dolaşan hikayeleri olduğunu bilmeyenimiz yok. Üzerine filmler yapılan bu tür gaipten gelen ses ve olayları anlatan hikayelerle büyümedik mi hepimiz? "Oraya yaklaşma, perili ev o!" cümlesini duymayanımız var mı? İster cin, ister ölmüşlerin ruhu var orada denilsin, bu tür olaylarla birlikte anılan pek çok bina bulunuyor, hem Türkiye'de hem de dünyada... Bu binalar içlerine kimseyi kabul etmemeleriyle ünlüler. Onları merak edip yaklaşanların ise duydukları, gördükleri korku filmlerinde rastlanır türden. İstanbul Bakırköy'deki perili köşk, Molla Zeyrek Camii, Kapalıçarşı'daki Bedesten, Beylerbeyi'ndeki Cemil Molla Köşkü ve Rumelihisarı'ndaki perili köşk bunlardan sadece birkaçı. İşte İstanbul'un bugün bile tedirgin eden lanetli mekanları ve hikayeleri...


HALE TAN