Sarayı hediye etti

Perestu Hanım, Mediha Hanım'ın Necip Bey'e yazdığı o güzel şiirle Sultan'ı ikna etti. Sultan da Baltalimanı Sahil Sarayı'nı çifte verdi

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 17 Ekim 2012 Güncelleme 17 Ekim 2012, 00:00
Sarayı hediye etti

İÇİNDEKİLER

Osmanlının güçlü aileleri evlilik yoluyla iç içe geçmiştir. Takibi zor olduğu için uzatmadan hatırlatmakta fayda var. Deli Fuad Paşa ile dünürü Abdüllâtif Suphi Paşa'nın hısımlığı iki koldan gelir. Biz şimdilik birincisini hatırlatalım: Fuad Paşa'nın gelini Semiha Hanım Suphi Paşa'nın kızıdır. Abdüllâtif Suphi Paşa'nın Çiftehavuzlar'daki köşkü bugün lüks bir et lokantasıdır ama ne acıdır ki lokantanın reklam ve tanıtımlarında köşke dair ne bir bilgi ne de fotoğraf vardır. Bir zamanların görkemli köşkünün değeri et kokularının arasında kaybolup gitmiş anlaşılan. Suphi Paşa, 4,5 dönüm bahçeye kurulu köşkünde sadece yazları oturur, kışları ise bu köşkten de görkemli olan Horhor'daki Taş Konak'ta geçirirmiş. Bu öyle konak diye yazıp geçiştirilemeyecek bir yer. Semih Mümtaz, "burası konak değil saraydı" der, ama sonra "saray da değil kasabaydı" diye son noktayı koyar. 19. Yüzyılın sonlarında bu konakta yüzden fazla kişi yaşamaktadır.

ERGUVANİLER ADLI KİTAP
"Erguvaniler" isimli kitabımda A. Suphi Paşa'nın ailesinden ve geniş bağlarından söz edince, kitabı okuyan aile mensubu Sayın Fazıl Bülent Kocamemi, "verdiğiniz bilgiler doğru, az bile söylemişsiniz" mealinde bir uyarıyla "Bir Türk Ailesinin 450 Yıllık Öyküsü" isimli kitabını lütfederek tarafıma yolladı. Sayın Kocamemi'nin şahsıma yazdığı mektupta ve kitabında verdiği bilgilerle, tarafımın nacizane araştırmasının uyumlu sonuçlarını harmanlayarak aktarayım. A.Suphi Paşa'nın babası Vezir Abdurrrahman Sâmi Paşa'dır. Moralızâde Ailesi, en üst gövdedir. Gövdenin bu dalına Sami Paşazâdeler deniyor. Vezir Abdurrahman Sami Paşa'nın babası Mora Cerrahi Şeyhi Ahmet Efendi olup, onun da babası Cerrahi Şeyhi Eş Şeyh Elhac Abdülbaki Efendi'dir.
Bir üst kuşak ise Cerrahi Şeyhi Eş Şeyh El Hac Abdülbâki Efendi olup onun dedesi Yahya Efendi de Cerrahi Şeyhi'dir.
Abdurrahman Sami Paşa, 15 yaşındayken Sami mahlasını almış. Mısır'a kaçıyor.
Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın himayesine giriyor. Ferik yapılıyor. Tedavi için gittiği Toskana, Paris ve Londra'da çok rahat bir hayat sürüyor. Halveti olduğu için Büyük Çamlıca yolu üzerindeki Selami Ali Efendi Tekkesi'nin karşısındaki köşkü satın almış.
Mustafa Reşit Paşa Paris'teyken sık sık görüşüyorlar. İstanbul'un hizmetine girince mutasarrıf, vali ve vezir yapılmış. İlk Maarif Nazırı'dır.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın üç kuşak boyunca ilk temsilcisidir. Fuat Paşa'nın mezar taşına kazılı şiiri yazmış, Fuat Paşa için yazdığı başka şiirler de var. Mesela:
Dürdâne-i asalet yektâ Fuad Paşa Necl-i necîli izzet, Fuad Paşa Sami Paşa'nın kardeşlerinden birisi Kıbrıs Valisi Hayrullah Paşa'dır. İkiz kardeşi Baki Bey ve annesi Saliha Hanım, Mısırda inşa ettirdiği Nureddin Cerrahi Dergâhı'na gömülmüşler.
Abdurrahman Sâmi Paşa'nın 12 çocuğu olmuş; A. Suphi Paşa, en küçük evladıdır. Hepsinden bahsedemeyiz elbette ama ilgi çekeceğini umduklarıma biraz değinmeye çalışayım. Mesela, 11. çocuğu Ahmet Necip Paşa, Mediha Sultan'la evlenmiş. Çocukları Sultanzâde Abdurrahman Sami Bey'dir. Bu aşk dönemin "önemli" olayları arasında sayılıyor. Sultan Abdülmecit'in kızı, Sultan Abdülhamit'in kız kardeşi Mediha Sultan, Necip Bey'e âşık olmuş, ancak Abdülhamit Necip Bey'i Paris Sefareti'ne yollamış. Mediha Sultan, ağabeyini ikna etmesi için analığı Perestu Hanım'ı devreye sokar.
Perestu Hanım, Mediha Sultan'ın Necip Bey'e yazdığı bu şiiri göstererek Sultan'ı ikna eder. Sultan da Baltalimanı Sahil Sarayı'nı (günümüzün Baltalimanı Kemik Hastalıkları Hastanesi) çifte ikâmet olarak tahsis eder. Paşa yapılan Necip Bey, genç yaşında koleradan ölür.
Abdüllâtif Suphi Paşa, önce Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın hizmetinde bulunmuş, miralay olmuş.
Babasıyla birlikte İstanbul'a gelince hep en üst düzey görevlerde bulunmuş, yazmakla bitmez:
Vali, Şura-yı Devlet Üyesi, Vezir, Evkaf Nazırı, Evkaf Nazırı, Ticaret Nazırı, Maarif Nazırı vs. olmuş.
Maarif Nazırı olarak babasından sonra bu görevdeki ikinci kuşaktır.
Belki de en ilginç icraatı başkanı olduğu mahkemenin Namık Kemal'i beraat ettirmesidir. İbranice, Latince Fransızca, Arapça, Farsça ve Rumca bilen, iyi yetiştirilmiş birisi.
Küçük Sait Paşa, Suphi Paşa'nın yetiştirmesi olduğu için kızına Suphiye ismini vermiş. "Yuşayı Sami"nin yazarı Sami Paşa'nın on iki çocuğundan meşhur olan diğer çocukları Vali Abdurrahman Hasan Bey, Adliye Nazırı Halim Bey ve Samipaşazâde Sezai'dir.
Samipaşazâde Sezai, Mora'nın Trepoliçe şehrinde doğduğu zaman dedesi yani Ahmet Necip Efendi şehrin Cerrahi Tarikatı'nın şeyhidir.
Bağımsızlık için isyan başlayınca babası Abdurrahman Sami Paşa Mısır'a, Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın yanına kaçar. Sezai Bey'i en çok etkileyen kişi Namık Kemal'dir. Namık Kemal'le çok sık görüşür. "Sergüzeşt" in yazarı Jöntürk Samipaşazâde Sezai, Londra Elçiliği'ndeki görevi nedeniyle dört yıl Londra'nın banliyösü -
Çamlıca'ya benzettiği için tercih ettiği-
Bannet'te yaşamış. "Sergüzeşt" yüzünden göz hapsine alındığını düşünerek Paris'e gidiyor ve Meşrutiyet'in ilanına kadar orada kalıyor. Tunuslu Mahmut bin Ayat'ın kızı Latife Hanım'la kısa süren bir evlilik yapıyor. İttihat ve Terakki'nin Paris yapılanmasında yer almış.
Meşrutiyet kendisini Madrid Elçisi yapıyor.
Birinci Dünya Savaşı başlayınca Madrid'ten İsviçre'ye geçip, savaşın sonuna kadar kalmış. Mütareke döneminde İstanbul'a dönüyor. Büyük Millet Meclisi'nin kararıyla "Hidamat-ı Vataniyye Tertibinden" maaş bağlanmış. Belediye'ye ait bir evde ömrünün sonuna kadar yaşar. Küçüksu Mezarlığı'na gömülür. Abdurrahman Sami Paşa ve Abdüllâtif Suphi Paşa ise II. Mahmut Türbesi 3. Ada'ya gömülmüşlerdir.

Her gece rüyam sensin
Necib'im aşkım sensin
Ben sana kalp olmuşum
Ahretim dünyam sensin

* * *
Gümüş suyum tastadır
Çiçeklerim hastadır
Necip Bey çok uzakta
Mediha çok yastadır
* * *
Mavi tesbih maşallah
Necip Benim İnşallah
Hünkâr izin verirse
Kavuşuruz inşallah




YARIN: ABDÜLLÂTİF SUPHİ PAŞA'NIN EN MEŞHUR OĞLU...


TAYFUN ER