Şeytani cinler mafya gibi

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 06 Ocak 2011 Güncelleme 06 Ocak 2011, 00:00
Şeytani cinler mafya gibi

İÇİNDEKİLER

Biliyorsunuz ki şeytan insanoğlunun üstünlüğünü kabul etmemiştir. Böylece Allah'ın hikmetinden sual aramış, nefsinin zincirlerine bağlamıştır kendini. Bilmem şeytanı anlatmama gerek var mı? Bilirsiniz ki şeytan insanları Allah'ın emrinden uzaklaştırıp günahkar yapmak için elinden geleni yapar. Yani insanları baştan çıkarıp dünya ve ahret hayatını karartır. O yüzden şeytan ayartıcı demektir.
Cin ile şeytanın yapısı aynıdır, bu sebeple insan yapısından farklıdırlar. Cinler uzayda da hareket ederler. Cinler bizim aramızda yaşadıkları gibi uzayda da, değişik atmosferlerde de yaşarlar.
Cinlerin iman etmeyenleri şeytana tabidirler. Kimi zaman şeytani cinler değişik suret ve şekillerde insana musallat olabiliyorlar. Kimi zaman o kişiler değişik, gerek vesvese gerekse şeytani cinlerin beyne hükmetmesiyle şeytana tabi olurlar, onun istediklerini yaparlar.
Cinlere sadece ateşten yaratılmış varlıklar olarak bakmamak lazım. Nasıl ki biz insanlar topraktan yaratılmış varlıklar olarak bir tuğla veya kiremit olarak dolaşamıyorsak, cinler de ateş olarak görünmezler.
Biz insanın vücudunda toprak da olan bütün elementler var olduğu gibi cinlerde de ateşte var olan bütün elementler vardır, onlar da ışın gücüne sahiptirler.

ŞEYTANİ CİNLERLE İRTİBATI KİMLER KURAR?
İman etmemiş şeytani cinlerden irtibata geçip yardım almak caiz değildir. Çünkü şeytani cinler insanların hayrına, yani iyiliğine hiçbir zaman çalışmazlar, irtibata geçen kişiye yanlış bilgi verirler, yanlış yönlendirirler. Genellikle fitneye sebebiyet verecek sözler kullanırlar.
Yıllardır ben hep şunu söylerim: Şeytani cinlerden, irtibat kurup, yardım almak sanki mafyadan yardım almak gibidir, sonu iyi olmaz.

Elinizi kaptırırsanız, kolunuzu alır. Kolunuzu kaptırırsanız, gövdenizi de alır, kuşatır, iğfal eder.
Cinlerin sarıp kuşattığı bir insan, sağlıklı değildir.
Hareketlerinden anlarsınız. Akıl yürütme gücünü kaybetmiştir, abuk sabuk laflar etmektedir. Hareketlerinde açık bir dengesizlik, ölçüsüzlük, feveranlar, hezeyanlar görülür. Kimi şah olduğunu, kimi padişah olduğunu, kimi bilmem ne olduğunu söylemektedir.
Onların çoğunu akıl hastanelerine düşmüş olarak görürüsünüz. Bazıları da vardır ki, görünürde normaldirler ama cinlerin fısıldadığı yalanları gerçekmiş gibi çevrelerindeki insanlara aktarırlar, onları da yanıltır, yanlış işler yapmaya sebep olurlar. Böylece fitne fesat yayarlar. Ama Müslüman cinlerden yardım almanın sakıncası yoktur. Çünkü Müslüman cinler zaten niyeti kötü olanlarla irtibatta olmazlar.
Zaten dünyada 3 kişiyiz, Müslüman cinlerle irtibat kuran.
Açık konuşmak gerekirse bu ilme ben havas ilmi derim. Bu ilme sahip olmak kesinlikle kolay değildir. 25 yıldır bu ilmin içinde çok ama çok şeyler yaşadım, bunları kimseyle paylaşmamaya çalıştım. İki ayrı dünyayı yaşamak hiç ama hiç kolay değil.

Bazı art niyetli kişiler medyumluk ismini kullanarak kendilerinin cinlerle irtibatta olduğunu söylüyorlar. Bu niyeti bozuk olan kişilere gülüyor ve acıyorum.
Bilin ki cinler, kimi zayıf buldukları insana musallat olurlar ve değişik hastalıklara sebep olurlar.
Bunun bir örneği akıl hastalığıdır.

CİNLERİ KİMLER EMİR ALTINA ALIR?
Birçok kimse kendilerinin cinlerle irtibat halinde olduklarını ve bazı cinleri emirleri altına alarak onları yönettiklerini iddia ederler ki, asla doğru değildir. Cinlerle irtibat kurmak kolay bir iş değildir.
Pek çok insan şeytani cinlerin yönlendirmesiyle böyle konuşabilir, cinlerle görüştüğünü söyleyebilir.
Bunlara kimse inanmasın, çoğu yalandır. Kimse de cinlerle ilişki kurmaya yeltenmesin, bu çok zor ve tehlikelidir. Öyle herkesin harcı değildir. Allah korusun kişi hem kendine hem çevresine zarar verebilir.
Dünyada cinlerle devamlı görüşen benim dışımda iki kişi var. Bunlardan biri Hıristiyan, Litvanya'da yaşıyor. Diğeri Pakistan'da yaşıyor, ama çok yaşlandı, kabuğuna çekildi.
Cinlerle istişare halinde olmak büyük bir zahmeti gerektirdiğinden artık kaldıramıyor.
Litvanyalı olan halen cinlerle irtibat halinde.
Bu iki insan ile yüz yüze görüşemedim. Onların varlığını cinlerim aracılığıyla öğrendim. Ama herkes cinlerle irtibat kuramaz. Ve cinlerle irtibatta olan kimseler de cinleri kendi emirleri altına alamazlar.

TEMASA GEÇMEK İÇİN
Bir kimsenin cinlerle irtibat kurabilmesi için inanç açısından çok güçlü olması lazım. Daha sonra cinlerle irtibat kurmak için bir kimsenin dünya nefsinden uzak kalıp belirli şartlara uyması gerekir. Mesela inzivaya çekilip hiçbir hayvani gıda yememesi, irtibat kuruluncaya kadar cinsel ilişkide bulunulmaması gerekir.
Ayrıca haram lokmadan, haram sözden, haram dünyadan uzak kalınmalı, gıda olarak sadece sebze yenilerek ve 40 ile 90 gün arasında bir süre oruç tutulmalıdır.
Tabii ki bunların yanı sıra yakılması gereken tütsüler ve yapılması gerekli dini ibadetler ve tesbihatlar vardır.
Bunları yapan bir insan "Bunu yaptım, artık cinlerle temasa geçebilirim" diye de düşünmemeli, çünkü bütün bu işlemler olsa bile irtibat kurulamayabilir. Ancak cinler kendileri isterse kişiyle irtibata geçebilir.
Yalnız bu ilimde uzman olan, cinler alemini iyi bilen ve onları tanıyan kimseler onlara hükmedebilir.