Öcalan'ın gelişi İsrail'in planıydı

İsrail devleti, Öcalan'ın Türkiye'ye verilmesinin ülkemiz için daha da sorun yaratacağına karar verdi. MOSSAD'ın operasyonu ile PKK lideri Türkiye'ye gönderildi. Zaman, İsrail'i haklı çıkardı. Öcalan'ın asılmaması, hala tepkilere neden oluyor

Giriş Tarihi 17 Ağustos 2010, 00:00 Güncelleme 13 Ekim 2010, 10:19
Öcalan’ın gelişi İsrail’in planıydı

İÇİNDEKİLER

İsrail, 1998 yılında Türkiye'nin PKK konusunda daha büyük sıkıntılar yaşaması için kasadaki planı hayata geçirdi. PKK lideri Abdullah Öcalan'ın yakalanıp Türkiye'ye verilmesi, PKK'yı kullanan birçok ülke için aslında bir fırsattı. Çünkü ülkemizde tutuklu bir Abdullah Öcalan, Türkiye'ye dışarda olmasından daha çok zarar verebilirdi. Avrupa Birliği üyesi ülkeler, Öcalan üzerinden Türkiye'ye baskı uygulayacak, sonuçlarıyla da ülke gündemini meşgul edecekti. Türkiye'nin Ortadoğu'da güçlenmesini engellemek, yaratılacak bu tarz sorunların büyüklüğüne bağlıydı. Bu konuda da Abdullah Öcalan, hazır bekliyordu. Türkiye'den dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in Öcalan ısrarı, aslında İsrail'in işine geliyordu.

Türkiye ile ortak bir operasyon gibi görünen 'Öcalan'ın yakalanışı' aslında İsrail devletinin bir planıydı. İsrail Gizli Servisi, 1998'de ortak çalıştığı diğer devletlerin istihbarat servisleriyle harekata başladı. İsrail, Öcalan'ın gideceği her ülkeye, 'sessiz çığlık' şeklinde baskı kurdu. Roma'da ortaya çıkan Öcalan, İtalyan hükümetini de zor durumda bıraktı. Ancak kısa sürede İtalyan hükümeti Öcalan'ı sınır dışı etti. Öcalan İtalya'nın ardından gittiği ve sınır dışı edildiği İspanya, Fas, Tunus, Suriye ve Portekiz'de hep MOSSAD ajanları tarafından takip edildi. Tüm sığınma başvuruları reddedildi. Hollandalı bir istihbaratçı MOSSAD ajanına "Öcalan KLM uçağıyla Nairobi''ye gidiyor" bilgisini verdi. Nairobi Havaalanı'ndan Kenya'ya giren MOSSAD ajanlarının safariye giden turistlerden hiçbir farkı yoktu. Diğer askeri bir tim de takbikat yapacakmış gibi Naorobi'ye ulaştı. Kenya'daki İsrail ajanları kafileyi karşıladı, silahları ve son bilgileri verdi.

MOSSAD, Yunan büyükelçinin evinden yapılan tüm konuşmaları dinledi. Norfolk Oteli'nde içki içerken Kürtçe konuşan MOSSAD ajanlarından biri, Öcalan'ın korumasıyla temas kurdu. Birkaç gün sonra da İsrail ajanlarının yaptığı operasyonla yakalanan Öcalan, 16 Şubat 1999'da Türk ajanları tarafından teslim alınıp yurda getirildi. Türkiye'de büyük bir sevinç yaşanıyordu.

Dünya basını, Türkiye'nin büyük bir iş başardığını manşetlerine taşımıştı. Ancak Öcalan'ın Türkiye'de olması, sadece o günler için bir mutluluktu. Türkiye'de PKK'nın yarattığı her huzursuzlukta, Öcalan gündeme gelecek ve bu sayede İsrail amacına ulaşacaktı.

YARI YOLDA BIRAKTILAR
Türkiye'ye teslim edilen Abdullah Öcalan'ın sarf ettiği bir cümle, PKK'nın İsrail'le ilişkisini de gözler önüne seriyordu. PKK elebaşısı Öcalan, "MOSSAD beni yarı yolda bıraktı. İsrail Gizli Servisi beni Türkiye'ye verdi" diyordu. Öcalan da kendince haklıydı. Yıllarca güvendiği dağlara kar yağmıştı. Ancak o da uçakta Türkiye'ye getirilirken kendisini yarı yolda bırakanlara bir mesaj gönderiyordu: Türkiye'ye dönünce hizmet edeceğim. Fırsat verirseniz, hizmet ederim. Başka bir şey de konuşmam. Bir hizmet imkánım varsa, ben inanıyorum vardır. Benim annem Türk."

İMRALI'DA LİDERLİK YAPIYOR
Abdullah Öcalan'ın İmralı'da geçirdiği yıllar, PKK ve destekçilerine adeta güç sağlıyor. Özellikle bazı Avrupa ülkeleri, Öcalan üzerinden Türkiye'ye baskı yapmaya çalışıyor. İçerde de PKK destekçileri, İmralı'dan gelecek açıklamalar doğrultusunda stratejilerini değiştiriyor. İsrail de, MOSSAD operasyonu öncesinde bunu hayal etmişti. Çünkü Türkiye'nin özellikle PKK ile yaşadığı sorun, İsrail'in Ortadoğu'daki tek rakibini zayıflatabilirdi. Ancak Türkiye, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını artık çok iyi biliyor. Adımlarını da ona göre atıyor. Adeta bir satranç mücadelesinde olduğu gibi!..