Tarihi 3 Mart 2024

İstanbul'un havası

SON iki haftadır CHP'nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu'nun kampanya dilinde bariz bir değişiklik var. Hemen her konuda lafı bir şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a getiriyor.
Beş yıldır şehri yöneten belediye başkanı yaptıklarını ve yapacaklarını anlatmak yerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'a laf atmayı tercih ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İmamoğlu'nun polemik girişimlerini karşılıksız bıraktıkça Ekrem İmamoğlu'nun iştahı artıyor. Malum İmamoğlu İstanbul'u yönetmek yerine ülke siyasetin ve CHP'yi dizayn etmekle eleştirilen bir belediye başkanı.
Bu eleştiri o kadar haklı ki CHP'li birçok siyasetçi, gazeteci ve kanaat önderi tarafından da sık sık dile getiriliyor. Zaten şehri değil ülke siyasetini düşünmekle itham edilen bir siyasetçi üstüne üstlük ısrarla Cumhurbaşkanı'nı hedef alıyor. Saçma gözüken bu tavrın bir açıklaması olmalı.
Açıklama İstanbul'da güvenilir anket şirketleri tarafından yapılan kamuoyu araştırmalarında yatıyor.
İmamoğlu seçim yarışına önde başladı. Bu biraz da eşyanın tabiatı gereği; şehri yöneten belediye başkanı ve partisi tarafından çok erken bir zamanda ikinci kez adaylığı açıklanmış.
Öyle ki İmamoğlu, Kılıçdaroğlu'nu deviremeseydi de yine Kılıçdaroğlu tarafından tekrar aday gösterilecekti.
Uzun yıllar sonra CHP'ye İstanbul'da kazandıran aday olmanın bir avantajı olmalı! İşte bu avantajla Murat Kurum ismi ilk açıklandığında İmamoğlu 5-10 puan kadar öndeydi.
Murat Kurum'un da geriden gelen aday olması pek tabii. Cumhur İttifakı cephesinde hepsi birbirinden değerli farklı kişilerin adı adaylık için geçiyordu. Kamuoyu çoğunlukla Kurum'un adaylığını beklese bile diğer isimlerin de taraftarı muhakkak vardı.
Kurum kampanyasının ilk günlerinde hızlı bir çıkış yakaladı.
İyi planlanmış bir lansman programı yaptı ve televizyon canlı yayınlarına çıktı. Televizyon performansı özellikle göz doldurdu.
Çevre ve şehircilik tecrübesinden dolayı belediyecilik anlanında başarılı olacağı zaten kabul ediliyordu.
Televizyon performansları belediyeciliğin yanında yöneticilik ve siyasetçilik alanında da bu işin altından kalkacağı izlenimini yarattı.
Kampanya ilerledikçe istikrarlı bir şekilde aradaki fark kapandı.
Başlardaki 5-10 puanlık fark 5'in altına indi. İmamoğlu taraftar kaybettikçe Kurum kazandı. Şimdi ise son bir aya girilirken tablo kafa kafaya yakın bir hale geldi.
Kafa kafaya demekte ihtiyatlı davranıyorum çünkü bahsettiğimiz 2-3 puanlar zaten en güvenilir anketin bile yanılma payı içerisinde yer alıyor.
Şüphesiz bu sonuçları İmamoğlu da görüyor. CHP'nin yandaş anket şirketleri kamuoyunu manipüle etmek için yalan yanlış sonuçlar açıklıyorlar ama gerçekçi sonuçları parti ve aday ile paylaşıyorlar. Tam olarak İmamoğlu bu noktada söylem değişikliğine gitti.
Yeni seçmeni yakalayacak söylemlerdense tipik muhalif seçmeni elinde tutacak Erdoğan karşıtı ifadelere yöneldi. Erimeyi bu şekilde durduracağını düşünüyor.
Ama yanılıyor; daha düşük bir seçmen kitlesini elde tutabilir belki ancak geniş tabanı Murat Kurum'a çoktan kaptırdı bile. Trend böyle devam ederse İmamoğlu seçmen tarafından İstanbul'dan uzaklaştırılır ve çok istediği CHP genel başkanlığı için çalışmalara başlayabilir.