SELDA TOSUN

SELDA TOSUN

Tarihi 17 Nisan 2010

Turkcell'i terk etmeyen ne olsun?

Üç-beş gün önce bir yazı yazmışım; 'Ben bin yıldır Turkcell'liyim ama son reklamını fazla beğenmedim, Vodafone reklamı daha güzel" demişim! Hay söylemez olaymışım. Az önce bir Turkcell bayiinde, bunun hesabını bir güzel sordular.

Olay şudur efendim; Bendeniz bundan birbuçuk yıl önce, 0532'li cep telefon hattımı, gelen 1 milyar borç üzerine, taksite bağlattırıp o şekilde ödedim. İki ay önce de borç bitti. Sıra geldi eski numarama yeniden kavuşmaya. Bu gün nihayet fırsat bulundu ve yorgun beden kendini Beşiktaş çarşısında (balıkçının karşısındaki) bayiden içeri attı. Ah bilseydi hiç atar mıydı? Hatta hayatında hiç Turkcell kullanır mıydı?
Olayın gelişmesi şu şekilde oldu efendim; Bayii çalışanı önce, 'benim ben olduğumu' ispat etmemi istedi. Ben de doğumumdan itibaren şahitler göstererek anlatmaya başladım… dermişim hayır sadece kimliğimi gösterdim. Sonra sıra geldi o 'imkansız belgeyi' ibraz etmeye. Onların istediği, 'Eve gelen son su faturası veya son aya ait Turkcell faturam', bendeki ise muhtarımdan aldığım 'bu adreste bin yıldır oturur, ben şahidim belgesi.' İstenilen belgelerin bende mevcut olamayacağını, çünkü ne kira sözleşmesi, ne banka ekstresi, ne doğalgaz bilmemnesinin adıma kayıtlı olmadığını belirttim! Ve bir öneri getirdim; 'İnternetten merkezinize bir sorun, belki bir buçuk yıl önce size ödediğim cep telefonu faturalarıma ulaşabiliriz!' Ve derken iş başa düştü, 313 10 00'ı arayıp, bir insan sesi duymak için her tuşa bastım. Sonunda kavuştuğum Turkcell kızı -hiç öyle Selocan sevimliliğinde değiller- 'Mart veya Nisan 2010 faturam yoksa, eski numaramın üzerine bir bardak soğuk su içeceğimi' söyledi. Sabırla dedim ki; Siz benim hattımı 2008 yılının karlı bir kış günü zaten kestiniz. Nasıl olur da kullanmadığım telefonun, bu aya ait faturası olur? 'Yapacağımız bir şey yok' dedi Selaycan ve telefonu kapattı. 'Bunlar sabit hatçılar olduğu için, belli ki elemanı da fikri sabitlerden seçiyorlar' değip evimin yolunu tuttum.
Olayın sonucu şudur efendim; Şimdi ilk işim bir kredi kartı alıp, adresime gelecek ilk faturayı bekleyeceğim.
Sonra onunla gidip eski hattımı 35 milyon (ep) verip açtıracağım ve daha sonra koşarak Vodafone veya Avea'nın kapısını çalacağım. Nasıl olsa aynı numarayla transfer olabiliyormuşum.
Not; Yukarıda kibarca söylediğim 'efendim' sözcükleri sadece okurlara hitabendir Sayın Turkcell yetkilileri, sizler için değil.

TV8'DE KIYAFET DEVRİMİ!
Kanalın, Kurumsal İletişim Direktörü Billur Güneşdoğan ufak çapta bir devrime hazırlanıyor. İşin uzmanlarından yardım alınarak (biri de Zeynep Tunuslu) hazırlanan devrim kitapçığının konusu ise şu; 'tv8'in ekran yüzlerinin, giyim-kuşamsaç- makyaj ve tarzlarında daha mükemmele nasıl varılır?' Anlayacağınız Güneşdoğan, tv8'e güneş gibi doğmuş.
Darısı diğer televizyonların başına. Şayet uygulanırsa, o koskoca ulusal kanallarda gördüğümüz sakil kostüm-garabet makyaj kombinasyonu bir nebze düzelir. Bundan böyle ekrana bakıp, "Ayol nedir o sunucunun gözlerindeki mavi far, elişi kağıdı yapıştırmış gibi!" diye sinirlenmeyiz.