Emekli maaş kuyruğundaki amca için, olsa olsa arka sokaklardan gelip kuyrukta önüne geçen imansızın teki olan Ezel, aldığı 11.0 puanla dizi dünyamızda fırtınalar yarattı! Herkes birbirine telefon açtı; Duydun mu kardeş, Ezel'i solladık! 'Sollamanın' nedenleri, niçinleri artık haftalarca tartışılır durur! Münafıklar der ki; Kanal değiştirdi ondan oldu… Sevenleri der ki; Senaristi hastalandı, bu yüzden… Biz tarafsızlara göre ise; Ortada değişen bir şey yok, verilen bu kadar aradan sonra doğaldır! Ama doğal olmayan bir şey var artık Ezel'de; O da müthiş bir karmaşa! Ana hikaye bütünlüğünü korumakla birlikte, bazı karakterlere yazılan yan hikayeler hayli karışık. Hele son bölümde bu 'anlaşılamayan sahneler' tavan yapmış durumda.
"Şayet gerçek hayattaki mafyanın da kafası bu kadar girift çalışıyorsa, bu adamlara yazık oluyor" dedirten senaryo şöyle yazılmış tahminimiz… Masa etrafına toplanılmış, biri demiş ki, "Abla aklıma bir 'türük' geldi!" Abla, "Söyle bakalım şu türükü" demiş. Diğeri anlatmaya başlamış. "Şimdi Tefo için bir vurulma sahnesi düşünüyorum. Ama bu danışıklı dövüşüklü olacak. Filmlerde alıştığımız o sahte yumruklarla hafif ağız burun dağıtmalar seyirciye inandırıcı gelmiyor." Tam burada çay servisi yapan genç girmiş araya, en az senaristler kadar konuya hakim, demiş ki; "Abi silahla vursun!" "Evet oğlum ben de aynen öyle düşünüyorum "demiş beriki. "Şimdi şöyle yapacağız; Ramiz, Ali, Tefo duruyorlar. Tefo salağı sanıyor ki ufak bir hırpalanma geçirecek. Ama o ne, Kerpeten doğrultuyor namluyu, alnına ateşliyor!" "Aman abi n'aptın adam ölecek!" Bunu söyleyen çaycı, senarist abla değil. Ona da zaten bir durgunluk hali çökmüş, sadece gelişmeleri izlemekte. Daha sonra çıldırıp bu ikisini kafa kafaya vuruyor mu orası da meçhul. Sonuçta o arapsaçı metne işte böyle bir düşünceden yola çıkılarak varılmış kanaatindeyiz. Merkeze koymuşlar sahneyi, sonra geriye dönüp hikayeyi orasından burasından çekiştirip, getirmiş ve olaya yapıştırmışlar. Bu arada senarist arkadaşlara bir not; Biz Türk halkını kendileri kadar üstün zeka sandıkları için sağolsunlar varolsunlar. Ama bilsinler ki, yorgun bir mesai sonrası o metrobüs vurgunu bedenlerimiz hikayedeki bu tip gizemleri artık çözemiyor. Birbirimizi dürtüp dürtüp soruyoruz biteviye; "Haydaaa… şimdi bu Cengiz işkence görüyor da, kanka Ezel neden seyrediyor? Bu seyrana Cengiz neden gönül koymuyor?" Filan…
