Tarihi 30 Haziran 2019

Yarım kalan mutluluk

Hayatta her şey o kadar hızlı değişiyor ki... Bundan 2 hafta önce bugün, çok keyifli bir gün geçirdim; ama ertesi gün ve sonrasındaki günler hayatımın şokunu yaşadım desem yeridir.
Zerrin Özer, mesleğime başlama nedenimdir. Kendisiyle tam 27 yıldır başka bir ilişkimiz var. O, hayatımın en önemli parçalarındandır.
Özer'in evliliği hakkında o kadar çok insan konuşup yorum yaptı ki… Bu konuyu yazmak için çok bekledim. Her şeyi etraflıca anlatayım diye de en son ben yazdım.
Zerrin Özer'in hayatında sanırım iki yıldan fazladır biri var. Çok mutlu, huzurlu, keyfi yerinde... Ona iyi gelen, onu spora başlatan, zayıflamasını sağlayan, yemesi, içmesi, ilaçlarıyla ilgilenen kısacası hayatına düzen getiren bir adam. Üzerine basa basa söylüyorum; Zerrin Özer, çok da mutlu eden bir adamla beraber.
Durum böyle olunca siz de sizin için önemli birinin hayatına dokunan birisini sevmez misiniz? Ne yalan söyleyeyim ben çok sevdim.
Aralarında yaş farkı var mı? Evet var. Bana göre 30 yaşın üzerindeki adamlar hayatının seçimini yapmakta hep özgürdür. Hep "Sevgi gerçekse, neden olmasın?" derim.
Sevgiyi bir kalıba sığdırmak olmaz.
Bir de erkekler kendilerinden yaşça büyük biri ile hayatı paylaşınca bir şey demiyoruz.
Bunları yazıyorum; ama okuduğum yorumlarda aklıma geliyor: "İşte adamın hedefi belliydi. Yok öyleydi, yok böyleydi…" Kimsenin sevgiye inancı kalmamış. Hayat bizi bir başka yöne götürmüş ve ben bunu fark edememişim. Halen o kadar çok şeye inancım var ki… Kısacası sevgiye olan inancım halen bitmedi.
Yaşananları gördünüz, duydunuz… Ben de olanları aynı şokla izledim.
Sonra kendi kendime "Hayatta herkes hata yapabilir, herkesin geçmişinde olan biten geçmişindedir. Bunları yapmış olabilir; sonuçta kendine yeni bir sayfa açmıştır ve Zerrin Özer ile hayatı sıfırlamış olabilir" dedim.
Bu 2 yıllık süreye baktım, bir yanlışı yok. Ben bunları içimden söylerken;
Zerrin Özer de aynısını sesli olarak söyledi.
Adamın hakkında konuşanların dolandırıcılıktan sabıkalarının olduğu, ekrana verdikleri isimlerin gerçek hayattaki isimleriyle uyuşmadığını da gördüm.
Ama en derin kırılma noktası, Zerrin Özer'in 2 yıl beraber hayatı paylaştığı adamın en büyük yalanı çıkınca oldu. Uzun yıllar önce babasını kaybettiğini bildiği hayat arkadaşının babası, ekranda "Ben yaşıyorum, ondan uzak durun… Hem ondan hem annesinden" çığlıkları attı.
İşte her şey Zerrin için bundan sonra bitti.
Zerrin Özer, üzüldü. Hatta üzülmek kelimesi yaşadıklarının yanında hafif kalır. Onun o haline biz yakınları daha da çok üzüldük.
"Bu kadının hiç dostu yok mu? Onu neden uyarmadılar" diye yazdılar çizdiler. Yahu nasıl dostu olmaz? Var tabii... Biraz önce de bahsettim, birinin bu kadar mutlu olduğunu görüyorsunuz ve 2 yıl boyunca o kişinin hiçbir hatasına şahit olmuyorsunuz. Siz olsanız ne düşünürsünüz?
Benim halen sevgiye inancım var… Ama Zerrin Özer için bunu söylemek mümkün olacak mı bunu zaman gösterecek.
Zerrin Özer'in mutlu olmasını, evliliğinin keyfini sürmesini çok isterdim.
Hayatta yaşanan her şeyin bir öğretisi vardır. Allah bize de bu yaşananlardan bir ders çıkarmamız gerektiğini gösterdi.
Allah herkesin karşısına iyi insanlar çıkarsın…